Bir adam botunda, Okyanusun ortasında ve küçük bir köpekbalığı görüyor. | Open Subtitles | كان هناك رجل على قاربه في وسط المحيط وراى جرواً اسود |
Okyanusun ortasında, bir kasırga sırasında büyük bir su baskını oldukça muhtemel. | Open Subtitles | , في وسط المحيط خلال الإعصار تعتبر الكثير من الفيضانات احتمالاً واضحاً |
küçüçük bir nokta gibi hissederim, küçük bir damla gibi Okyanusun ortasında yüzen. | TED | أشعر بأنني نقطة صغيرة، قطرة ماء صغيرة تسبح وسط المحيط. |
Arkadaşlarım ve ebeveynlerimle birlikte Okyanusun ortasında bir teknede olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون مع أصداقئي ووالدي على قارب في منتصف المحيط |
Daha önce iki kişinin Okyanusun ortasında bırakıldığı nerede görülmüş? | Open Subtitles | من فى حياته قد سمع من قبل عن شخصين تم تركهما فى منتصف المحيط ؟ |
Geldiklerinde, bu iki avanağı Okyanusun ortasında, üzerlerinde can yelekleri, martinilerini yudumlarken bulmuşlar. | Open Subtitles | عندما وصلوا , وجدوا اثنين من العباقرة يعومون في منتصف المحيط وهم يرتدون الجاكيتات ويشربون المارتيني |
Ve belki farkettiğiniz gibi bu mavi noktaların çoğu Okyanusun ortasında duruyor. | TED | وكما ترون ان بعض هذه النقاط موجودة في عرض المحيط |
Hastalar genelde hastanede, Okyanusun ortasında bir adada olduklarından daha iyidir çünkü ne olacağı hiç belli olmaz. | Open Subtitles | حسنا,المرضى من الأفضل لهم أن يكونوا في مشفى بدلا من وسط المحيط,لأنكِ لا تعلمين أبدا ما قد يحصل |
Çünkü Okyanusun ortasında bir aile kayıkta mahsur kalsa ebeveynlerden biri kürek çekmek zorundadır. | Open Subtitles | لأنه لو كنا عائلة عالقة في قارب النجاة في وسط المحيط أحد الوالدين لربما يريد الاستمرار في التجديف |
Tanrıya şükür Okyanusun ortasında değiliz. | Open Subtitles | حسنا، شكرا لك يا الهي لأننا لسنا وسط المحيط هل رأيتِ عيناها ؟ |
Okyanusun ortasında devasa bir çöp yığını var. | Open Subtitles | هناك هذه الكومة من القمامة في وسط المحيط |
Ve eğer Okyanusun ortasında mavi takımlı, ihtiyar bir adamın olduğunu fark ederseniz, ona biraz zaman ayırıp selam verin. | Open Subtitles | و إذا حدث و رأيت عجوز يرتدي بدلة زرقاء يخرج من وسط المحيط خذ وقتك لتقول هاودي |
Okyanusun ortasında teknesiz kalmışken çapayı kurtarmaya çalışmak gibi bir şey bu. | Open Subtitles | وكأنّك تنقذ مرساةً بينما أنت عالق بلا قارب وسط المحيط. |
Ama Okyanusun ortasında kaçısı olmayan bir gemide olacağız. | Open Subtitles | لكننـا سنكون في سفينة وسط المحيط بدون مهرب |
Okyanusun ortasında öylece sürünmek istemiyorum bizi almaya gelecek lüks bir yat varken. | Open Subtitles | انا لن أطفو في قارب نفخ في منتصف المحيط طالما يمكنني الذهاب في قارب فاخر |
Bir helikopterdesiniz, Okyanusun ortasında uçuyorsunuz ve iniş yapabileceğiniz bir yer yok. | Open Subtitles | و الآن هذه المروحية تطير في منتصف المحيط و لا وجود لمكان للهبوط فتتحطم في الماء |
Okyanusun ortasında cereyan eden korkunç şeylerle ilgili bütün hikâyeleri, kitapları ve filmleri bir düşünsene. | Open Subtitles | وكل القصص وكل الأشياء السيئة الفظيعة التي حدثت في منتصف المحيط |
Okyanusun ortasında kirli ve kokmuş adamlarla çalışmak. | Open Subtitles | العمل مع مجموعة رجال مشحمين، ونتنين في منتصف المحيط. |
Sanırım Okyanusun ortasında yakıt ikmali için durmak istemezsiniz. | Open Subtitles | أفترض أننا لن تتوقف للتزود بالوقود, في منتصف المحيط. |
En azından Okyanusun ortasında seni aramazlardı. | Open Subtitles | على الأقل لن يواصلوا البحث عنك في منتصف المحيط. |
Günlerce Okyanusun ortasında dayanmayı başardı. | Open Subtitles | لقد كانت بمفردها في عرض المحيط لأيام |