Bu kadar soğuk olacağını bilmiyordum. Sıfırın altında 20.000 derece sanki. | Open Subtitles | لم أعرف أن الطقس سيكون بارداً هكذا إنها مثل 20.000 تحت الصفر |
Şehir dışındaki 57'nci caddede gerçekleşen bir ölümün bu trajedinin bir parçası olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن موتى شمال المدينة عند غريب شارع 57 كانوا جزءاً من المأساة |
Yemin ederim, böyle olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | أقسم بالله لم أكن أعلم أن هذا ما كان سيحدث. |
Yemin ederim, böyle olacağını bilmiyordum! | Open Subtitles | أقسم أنني لم أكن أعلم أن الأمـر سينتهي هكذا |
Ama bunun uzun bir elvada olacağını bilmiyordum. | TED | و لكن مجدداً، لم أكن أعلم أنه سيكون وداعاً طويلاً |
Yemin ederim, böyle olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم تعتقد أنني سأتعرف عليك ؟ أقسم لك لم أعلم أنه سيكون هكذا |
Böyle olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه كَانَ سَيَهْبطُ مثل ذلك. |
Kızını, senin için o sefil kahramanlardan kurtarmaya çalışıyordum. Senin orada olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول إنقاذها مِنْ أولئك الأبطال البائسين لأجلك وما كنت أعلم بوجودك هنا |
Doğum günümde bunların olacağını bilmiyordum ama... | Open Subtitles | و لم أعرف أن عيد ميلادي سيتحول إلى هذاالشكل |
Tabii, haliyle bunun olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لأنه لن يتوقّف أبداً. ولكنى لم أعرف أن ذلك سيحدث، |
Böyle bir gece olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن هذا الأمر سيكون على هذه الشاكلة |
Yemin ederim, böyle olacağını bilmiyordum! | Open Subtitles | أقسم أنني لم أكن أعلم أن الأمـر سينتهي هكذا |
Bunun sonunun böyle olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أكن أعلم أن ذلك كان سعياً للترفيه |
Böyle olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أن الأمر سيكون هكذا |
Parti vereceğini biliyordum ama bu kadar şaşaalı olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | علمت أنك تنظم حفلا, ولكني لم أعلم أنه سيكون حفلا ضخما |
Bu kadar kişisel bir şey olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا .. أنا لم أعلم أنه سيكون أى شىء شخصى |
Bir top prototipi olacağını bilmiyordum. Bu bir tünel açma makinesi gibi. | Open Subtitles | كنت أعلم أنه سيكون شيئأ كبيراً |
Böyle olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه كَانَ إنتهى. |
Burada olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكم أعلم بوجودك هنا |