Hiçbir şey, gerçek olamayacak kadar muhteşem değildir yeter ki doğa kanunlarıyla çelişmesin. | Open Subtitles | ليس هناك ما هو مُدهش جدا ليكون حقيقيًا مادام يتفق مع قوانين الطبيعة. |
Ve deneyimlerime göre, gerçek olamayacak kadar iyiyse muhtemelen gerçek değildir. | Open Subtitles | إذا كان يبدو جيدا جدا ليكون صحيحا، انه ربما هو. |
Bu 12 hafta sonunda, bazılarınız polis memuru olacak... ve bazılarınız olamayacak. | Open Subtitles | بعد تلك الأسابيع الـ12 ستكونون ضباط شرطة والبعض منكم سوف لن يكون |
Gerçek annesiyle birlikte olamayacak ama nasıl olsa annesi hasta. | Open Subtitles | بالتأكيد لن يكون مع أمه الحقيقية لكن أمه الحقيقية مريضة |
Ve Çay Partisindeki diğer bir inanışta eğer fakirseniz, bu ya çok tembel olmanızdan ya da zengin olamayacak kadar aptal olmanızdandır. | Open Subtitles | وإلى لوح خشبي آخر من منصّة حزب الشاي إذا كنتَ فقيراً، فهذا يعني أنّك إمّا كسول جدّاً أو غبيّ جدّاً لتكون غنيّاً |
Bazı sorulara cevap vermezseniz, hiç kimsenin annesi olamayacak. | Open Subtitles | لن تكون أم أى أحد مالم تجيبى على بعض الأسئلة |
Gittikçe daha da sarpa sarıyor. Bu gerçek olamayacak kadar çılgınca. | Open Subtitles | هذا يبدوا أفضل كثيرا هذا يبدوا جنونا جدا ليكون حقيقه |
-Mümkün olamayacak kadar delice, -Tek bir ayrıntı dışında. -Neymiş? | Open Subtitles | أتقبل ما تقولين, فهو مجنون بالقدر الكافى ليكون ممكنا, ماعدا شئ واحد |
Gerçek olamayacak kadar iyiydi! Onu ihbar edeceğim. | Open Subtitles | كان هذا جيداً ليكون صحيحاً و أنا سوف أبلغ عنها |
Hayır, hayır. Şarapnel olamayacak kadar düz. | Open Subtitles | لا لا لا لا هذا منظم جدا ليكون ضربة بآالة حادة |
Telefonun kapalı. Kapalı olamayacak kadar çok şey yaşanıyor burada. | Open Subtitles | هاتفك مغلق، هناك الكثير مما يحدث ليكون هاتفك مغلقاً |
Ama performansının zirvesinde olamayacak ve ben sevgilimin performansının zirvesinde olmasını isterim. | Open Subtitles | لكنه لن يكون فى قمة مستواه وأنا أفضل صديقي فى قمة أدائه |
Kan yoluyla tahta bağlı olacak. George asla kral olamayacak. | Open Subtitles | هو سيرث التاج بطبيعة الحال و جورج لن يكون الملك |
Tanrı biliyor o asla senin kocan olamayacak, ...ama ben neden olamayayım ki? | Open Subtitles | ويعلم الله أن هذا الشخص لن يكون زوجكِ أبدًا فلم لا يكون أنا؟ |
Şansımız var ki servet avcılarının avı olamayacak kadar fakir. | Open Subtitles | ولحسن الحظ هي فقيرة جدا لتكون هدف لصائدي الثروات. |
Transatlantik köle gemisi olamayacak kadar küçük. | Open Subtitles | إنها صغيرة جداً لتكون سفينة نقل عبيد عابرة للأطلسي |
Evet. Her şeyi gerçek olamayacak kadar güzel yapmıştık. | Open Subtitles | نعم , نعم , قمنا بجعل كل الأشياء جيدة جداً لتكون حقيقية |
Geceleri parkelerin üzerinde mutlu olamayacak | Open Subtitles | مساء الخير , وشكراً إنها لن تكون سعيدة بلياليها في البلاط |
Polis olamayacak kadar küçüksün. Kimliğin yok. | Open Subtitles | صغيرة جدا لتكوني شرطية، . لا هوية، في محفظتك 6. |
Gerçek olamayacak kadar hoşsun | Open Subtitles | انت اجمل من ان تكونى حقيقة |
Yasal olarak evet, ama bu olamayacak. Tasarımlarım nerede? | Open Subtitles | شرعيا، نعم، لكن لن يحصل هذا أين هي تصميماتي؟ |
Zavallı Reeves, bundan sonra plastik ameliyat olamayacak. | Open Subtitles | ريفز الفقير، هو لن يصبح جراحة تقويمية في النهاية. |
Lyle burda olamayacak. | Open Subtitles | خارج سجنِ بوجمبورا لايل لن يستطيع الحضور |
Ama ölürsem, kalbi kırılacak hiçbir zaman aynı olamayacak. | Open Subtitles | لكني اذا مت سوف تشعر هي بتانيب الضمير وسوف ياثر هذا بحياتها |
Noele daha iyi olamayacak değil mi? | Open Subtitles | هي لن تتحسن بحلول رأس السنة ، صحيح ؟ |
Yapma, biraz gevşe. Bu kadar gergin olamayacak kadar güzelsin sen. | Open Subtitles | هيا ، إسترخى ، فأنتىِ فاتنة للغاية ولستى بحاجة لهذا التوتر |