ويكيبيديا

    "olan küçük" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الصغيرة التي
        
    • صغيرة مع
        
    • تافه مع
        
    • الصغير الذي
        
    • صغير ذو
        
    Üstünde lamba olan küçük masa, köşeden taşıdığımız lamba. Open Subtitles المائدة الصغيرة التي عليها المصباح المصباح الذي نقلناه من الزاوية
    Sanırım Çorba Nazisi haklıydı, önemli olan küçük şeylerdir. Open Subtitles أعتقد رجل الشوربة النازية كان محق ، إنها الأمور الصغيرة التي تهم
    Lösemi olan küçük kız değil miydi? Open Subtitles أليست هي الفتاة الصغيرة التي أصيبت بسرطان الدم؟
    Sırları olan küçük bir kızın saklanması için harika bir yerdi. Open Subtitles صنعت لاجل مخبىء عظيم لفتاة صغيرة مع اسرارها
    Ayrıca içinde plütonyum olan küçük kabı buradaki taşıyıcıya koyabilmesi için bir tıkaç var. Open Subtitles حتى يتمكن من وضع حاوية صغيرة مع البلوتونيوم في حامل هنا،
    Jacob K. kumar sorunu olan küçük bir hırsızdı. Open Subtitles يعقوب كان لصّ تافه مع مشكلة القمار
    Bu noktada konu sadece doğru sınıflandırılmamış olan küçük numarayı bulmak ve sebebini anlamaya çalışmak üzerine. TED وهذه مجرد حالة واحدة لإيجاد العدد الصغير الذي لم يتم تصنيفه صحيحاً ومحاولة فهم هذا الخطأ
    Muhteşem üst vucut kuvveti olan küçük enerji deposu, uzun kirpikleri olan. Open Subtitles نشيط صغير ذو صلابة هائلة في الجزء العلوي من جسده ورموش طويلة
    Ama yan odada ölmekte olan küçük bir kız için uyumlu olduğunuz ortaya çıktı. Open Subtitles لكنه إتَّضح أنكِ متوافقة للفتاة الصغيرة التي تحتضر في الغرفة المجاورة هناك
    Foklar adayı terk edip soldan sağa yüzünce, yaklaşık 20 metre derinliğinde alçak sayılır yere daldıkları gözlemleniyor, dron buranın düşük kalori içeriği olan küçük, genç mezgitlerle dolu olduğunu tanımlıyor. TED حينما تغادر الفقمات الجزر وتسبح من اليسار لليمين، لوحظ أنها تغوص في عمق ضحل نسبيًا يبلغ تقريبًا 20 مترًا، وهو كما حددته المراكب المسيرة، مأهول بأسماك البلوق الشابة الصغيرة التي تحوي سعرات حرارية منخفضة.
    Seninle birlikte olan küçük kızın adı Lilly Deacon ve ben onu güvenli bir şekilde anne ve babasına götürebileceğimizi düşünüyorum. Open Subtitles الفتاة الصغيرة التي معكِ اسمها (ليلي ديكون) وأتمنى حقاً أن نستطيع إرجاعها سالمةً لأمها وأبوها
    Jack Treadwell'in kasetlerinden birini keşfettiğinde üzerinde hala büyük bir etkisi olan küçük kızı gördü. Open Subtitles عندما وقع (جاك) على أحد أشرطة (تريدويل)، رأى الطفلة الصغيرة التي كانت لا تزال تأسر قلبه.
    Bir Minecraft sunucusu aldım. Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim ve büyük bir "Hoş geldiniz" tabelası dağın tepesine bir kır evi yaptım. Davetkâr bir hâle getirmeye çalıştım. TED لذا قمت باستئجار خادم للعبة ماين كرافت، ثم قضيت بعض الوقت، بنيت فيها قرية صغيرة مع بعض الطرق وعلامة ترحيب كبيرة وتلك الشخصية وكوخ على قمة جبل، وحاولت جعلها مغرية.
    Büyük hayalleri olan küçük bir kız Rachel-- Open Subtitles إنها فتاة صغيرة مع أحلام كبيرة
    Uyduruk hayâlleri olan küçük bir kız görüyorum. Open Subtitles أرى فتاة صغيرة مع أحلام عقيمة تلائمها
    Jacob K. kumar sorunu olan küçük bir hırsızdı. Open Subtitles يعقوب كان لصّ تافه مع مشكلة القمار
    Büyüklüğünden dolayı mezarda ilk olan küçük sucu çocuk çoğu işçinin yaptığı gibi epeyce yaşadı. Open Subtitles حتى السقا الصغير الذي كان أول من دخل المقبرة لصغر جسمه فقد عاش عمراً طويلاً كما عمر معظم عمال التنقيب
    Evinden kaçan küçük çocuk şu anda benimle birlikte olan küçük çocuk değil. Open Subtitles الصبي الصغير الذي غادر المنزل... ليس الصبي الصغير الموجود معي الآن، صح؟ ...
    Büyük bir bedeli olan küçük bir teleskop ve çok özel bir görevi var. Open Subtitles منظار صغير ذو تكلفه باهضه ولديه مهمه فريده

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد