Başka bir 16. yy oyun yazarı olan Thomas Dekker'dan oldukça isabetli bir söz. | TED | أمر في غاية التنبئية من توماس ديكر، كاتب مسرحي إليزابيثي آخر. |
Kralın bakanı olan Thomas Cromwell ile iktidar kavgasında olmasından dolayı vatana ihanetten suçlanıyordu. | TED | في الصراع على السُلطة تم اتهامها بالخيانة مع وزير الملك، توماس كرومويل. |
Önemli olan şey, para kaynağı için en son ümitleri olan Thomas Granger'ın ortaya çıkmasıydı. | Open Subtitles | ما يهم، أن توماس جرانجر آخر أمل لهم بالتمويل |
Durum buysa, uzun süredir güvenlik koordinatörümüz olan Thomas'ı kovmalıyım. | Open Subtitles | في هذه الحالة سيتوجّب عليّ أن أطرد (طوماس) لوقت طويل نظراً لإهماله الأمني. |
Madem öyle benim de kıdemli güvenlik koordinatörümüz olan Thomas'ı kovmam lazım. | Open Subtitles | في هذه الحالة سيتوجّب عليّ أن أطرد (طوماس) لوقت طويل نظراً لإهماله الأمني. |
Karttaki Thomas Miller, şu an burada olan Thomas Miller'a tıpatıp benziyor. | Open Subtitles | وأليس ذلك مضحكا هذا توماس ميلر يبدو تماما مثل واحدة |
Sizin kurumuzun adaşı olan Thomas Jefferson bir keresinde uzaylılarla iletişim kurduğunu rapor etmişti. | Open Subtitles | في الحقيقة ، من تحمل مؤسستك أسمه توماس جيفرسون ، قام بالأبلاغ بانه قد قام مرة بالتوصل مع كائن فضائي |
ve genç bir Polonyalı olan Thomas dedi ki, ''Yirmi çeşit sakıza ihtiyacım yok. | TED | وقال توماس وهو بولندي شاب " انا لا احتاج كل هذه الانوع من العلكة |
- Detillo'nun partneri ve kuzeni olan Thomas Hardy'nin ifadesi oldu. | Open Subtitles | كان شهادة شريك "دوتيلو" وابن عمه "توماس هاردي" |
Bu amaçla kurduğum örgüt, WITNESS, Kongoluların videolarını kullanarak, kötü şöhretli bir savaş lordu olan Thomas Lubange'in suçlu bulunup hapse atılmasına yardımcı oldu. | TED | ومنظمتي باسم (WITNESS)، ساعدت لاستخدام التسجيلات الكنغولية للمساهمة في إدانة وإرسال أمير حرب يُدعى (توماس لبانجا) إلى السجن. |
Uşak olan Thomas mı? | Open Subtitles | توماس ! الخادم ؟ |
"Şimdi cenette olan Thomas | Open Subtitles | توماس) و الذي ينعم بالسلام) |
Reis genç olan, Thomas. | Open Subtitles | (أنه الأخ الأصغر.. (توماس |