"olarak görüyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أعتبرك
• أعتبره
• أرى
• أعتبركِ
• أعتبرها
• اعتبر
• اعتبرك
• أنا أعتبر
• وأرى
• أجد أن
• أن أعتبرهم
• أعتبر هذه
• أتخيل نفسي مضطراً
• أراها

Ama Eric de haklı çünkü sana tatlı demem sena, benim seni bir sex objesi olarak gördüğümü düşündürebilirdi, ama aslında ben seni şu ana kadar tanıştığım en zeki, en ilginç kadın olarak görüyorum
لأن نعتي لكِ بالجذابة قد يعني أني أعتبرك ،كأداة للجنس لكن في الواقع، أعتبرك

Sen bir beyefendisin Chevalley. Seninle tanışmış olmayı bir ayrıcalık olarak görüyorum.
أنت رجل محترم، وأنا أعتبره شرفاً لي أن أتعرف عليك

Bunları zaman içinde değişip büyüyecek canlı sanat eserleri olarak görüyorum.
أرى هذه على أنها أعمال حيّة. تتحول وتكبر مع مرور الوقت

Kararlarıma ve itirazlarıma karşı çıkmana rağmen seni gerçekten bir arkadaşım olarak görüyorum.
ولا مانع لدي لأني رغم أن عقلي يقول لي لا ورغم رغبتي في إنكار ذلك ما استطعت، إلا أني أعتبركِ صديقة

Bense adi, ahlaksız ve muhtemelen kanunsuz olarak görüyorum.
و أنا أعتبرها حقارة عديم الأخلاق ومن الممكن غير شرعي

Arkadaşınız Sherlock Holmes'u yenilmez biri olarak görüyorum.
انا اعتبر صديقك السيد شرلوك هولمز رجل لا يمكن هزيمته

Her ne kadar Marshall ölmüş olsa bile seni hâlâ aileden biri olarak görüyorum, Ilsa.
على الرغم من انه ذهب لا ازال اعتبرك من العائلة السا

Seni en iyi arkadaşım olarak görüyorum. Ne düşündüğünü bilmiyorum.
يمكنني أن أعتبرك صديقي العزيز لا أدري ما رأيك

Seni arkadaşım olarak görüyorum.
أنا أعتبرك صديقًا. حسنا، نفس الشيء بالنسبة لك، يارجل.

Babam bana elimi göstermememi öğütlemişti, ama seni ortağım olarak görüyorum.
علمني أبي أن لا أكشف ...أوراقي أبداً، لكني أعتبرك شريكتي...

Yaptığı işte çok başarılı. Onu arkadaşım olarak görüyorum.
إنّه ماهر فيما يفعله، وأنا أعتبره صديقاً

Onu daha çok yarı kuzenim olarak görüyorum.
أعتبره أكثر كابن عم أحد أخوتي غير الأشقّاء

Bunu Tanrı'nın takdiri ve beni işimi bitirmeme yönlendirmesi olarak görüyorum.
إنني أرى في هذا الأمر يَدُ العناية الإلهية توجهني لأكمل عملي

Ben ise vebayı, insan ruhunun anlamsız bir şeyi yenebilme özelliği olarak görüyorum.
أرى ان هذا انتصار للروح البشرية ان تكون قادرة على الاهتمام بشيء تافه.

En iyimser ifadeyle, sizi aciz ve sorumsuz bir kadın olarak görüyorum.
،في أفضل الأحوال أعتبركِ امرأة ضعيفة وغير مسؤولة

Aramızda hala bir kapı olmasını kötüye işaret olarak görüyorum.
حقيقة أنّه لا يزال هناك باب بيننا أعتبرها شؤم

Ben de kendimi bir sanatçi olarak görüyorum.
انا؟ انا استطيع ان اعتبر نفسى فنانا ايضا

Esasında seni yardımcı komplocu olarak görüyorum.
ويل , بالواقع انا اعتبرك متآمر

Kendimi kısmen sanatçı kısmen de tasarımcı olarak görüyorum.
أنا أعتبر نفسي فنان جزئياً ومصمم جزئياً.

Ve ben bunu çok konforlu bir ışıklandırma olarak görüyorum, rahatlamamızda ve düşünmemizde bize yardımcı oluyor. Aynı zamanda şöyle birşey de olabilir:
وأرى أن هذا هو النوع من الضوء مريح جدا فهو يساعدنا على الاسترخاء والتفكير. كما يمكن أن يكون شيئا من هذا القبيل :

Bunu işyerine yakışmayan bir davranış olarak görüyorum.
أجد أن هذا السلوك غير لائق في مكان العمل.

Onları arkadaşım olarak görüyorum.
أحب أن أعتبرهم كأصدقائي.

Evet, ciddiyim, güven bana. Bunu bir fırsat olarak görüyorum.
نعم ، جدياً ، ثقي بي أعتبر هذه كالمناسبة لي

Bu tür iltifatlar bayanlar tarafından daima kabul edilir, ve bunları söylemeyi bir boyun borcu olarak görüyorum.
هذه المجاملات الرقيقة تلاقي استحساناً عند النساء غالباً و لهذا أتخيل نفسي مضطراً لدفع الثمن

Ben bunu gerçekliğin farklı parçalarını alıp, başka bir gerçeklik yaratmak için bir araya getirdiğimiz bir yap-boz olarak görüyorum.
أراها فقط كلغز للواقع حيث يمكن أن تجمع قطعا مختلفة من الواقع معا لتخلق واقعا بديلا