ويكيبيديا

    "olasılığını" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • إمكانية
        
    • احتمالية
        
    • إحتمالية
        
    • إحتمال
        
    • الإحتمالات
        
    • إحتمالات
        
    • الإحتمال
        
    • احتمال
        
    • امكانية
        
    • حدوث
        
    • إحتماليّة
        
    • إمكانيّة
        
    • أستبعد
        
    Ama iyi bir araştırmacı birisinin aptal olacağını olasılığını asla unutmaz. Open Subtitles ولكن المُحقِّق الماهر لا يستبعد أبدًا إمكانية أن يكون القاتل أحمقًا.
    Büyüme elbette ki bir çok faydalar sağlamıştır, ancak o kadar olmazsa olmaz bir fikirdir ki varolmaması olasılığını anlamamaya meyilliyizdir. TED مع أن النمو قد أفرز مزايا كثيرة، إنه فكرة أساسية جدا لا نفهمها غالبا إمكانية ألا يبقى هناك نمو.
    Biz en azından bir gerginlik ortamının olabileceği olasılığını düşünüyoruz. Open Subtitles حسنا، نحن نعتقد انه على الاقل توجد احتمالية لحدوث تصعيد
    Esasen diğer hastalıkların olasılığını da artırıyor: Örneğin; diyabet, kalp hastalıkları, felç, yüksek tansiyon ve kanser. TED وهي تزيد بشكل كبير إحتمالية حدوث الأمراض. كالسكري، وأمراض القلب، والسكتة القلبية، وإرتفاع ضغط الدم، والسرطان.
    Siz sadece bir deneyin sonucunun ne olabileceği olasılığını hesaplıyabilirsiniz. Open Subtitles أنت تستطيع فقط أن تتوقع إحتمال مؤكد لنتيجة أى تجربه
    Bu kuantum mekaniği, iğrenç.Ama temel olarak anlamı, meydana gelen bir şeyin olasılığını sadece iki buçuk milyon olay içinde değil, ama sonsuz olasılıklarda da hesaplayabiliriz. Open Subtitles إنها ميكانيكا الكم, ولكن وفي الأساس, مايعني ذلك, هو أنه يمكنك معرفة الإحتمالات لشيء يحدث,
    Tüm yapabildiğimizin, maddenin öyle mi yoksa böyle mi davranacağı olasılığını Open Subtitles الفكره التى نستطيع كلنا أن نفعلها هى أن نحسب إحتمالات أن تلك الأشياء سوف تنقلب فى طريق واحد أو اّخر
    O zaman Tanrı inancının bir yalan olma olasılığını kabul ediyorsun? Open Subtitles إذن أن تتقبلين الإحتمال أن الإيمان بالله هو كذب؟
    Bu arada, ona boşanma olasılığını sorduğumda, 0 öldüğündan oldukça emin olduğunu söyledi. TED وعلى سبيل الذكر، لمّا سألته عن إمكانية طلاقه شخصيّا، قال أنه متأكدٌ تماما بأنها صفر بالمائة.
    Eğer bu bilgiyi paylaşmıyorsanız siz de sorunun bir parçası olursunuz, çünkü aynı saldırı yöntemleriyle diğer insanların zarar görme olasılığını artırmış olursunuz. TED وإذا كنت لم تَتَشارك، فأنت في الواقع جزء من المشكلة، لأنك تزيد احتمالات إمكانية تأثر الآخرين من تقنيات الهجوم نفسه.
    Yakıt takviyesi için duruş yapma, saptanma olasılığını artırır. Open Subtitles التوقف للتزود بالوقود يزيد من إمكانية الإكتشاف
    Irkımın on yıllardır anlamaya çalıştığı bu Okyanusla, hayali de olsa bir ilişki kurma olasılığını geri çevirmeye hakkım var mı? Open Subtitles هل لدى الحق فى رفض حتى مجرد إمكانية خيالية للإتصال بهذا المحيط الذى ظلت ذريتى تحاول فهمه لعقود؟
    Onlardan işlerini kaybetme olasılığını düşünmelerini istedik. TED لاحقاً طلبنا منهم بالتفكير عن احتمالية خسارة وظائفهم
    Su, bir gezegende yaşam olma olasılığını, büyük oranda artırır. Open Subtitles هذا الماء يجعل البعض يتأمل احتمالية وجود حياة على هذا الكوكب
    Yaşadığı ilişkinin onu bir şekilde ölüme götürme olasılığını hiç düşünmedin mi? Open Subtitles ألم بخطر لك أن احتمالية كونها تخونك قد يكون لذلك صلة بمقتلها بطريقة ما؟
    Yeni bir dünya savaşı olasılığını düşündü, büyük bir volkanik patlamanın, hatta bir asteroid'in dünyaya çarpabileceğini. TED نظر في إحتمالية حدوث حرب عالمية أخرى, و إنفجار بركاني هائل, حتى إرتطام نيزك بكوكب الأرض.
    Bunu yapması için tutulmuş olabileceği olasılığını düşünmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نضع فى الإعتبار إحتمالية أن يكون شخص ما قد إستأجره ليفعل هذا
    Her geçen dakika yayılma olasılığını arttırıyor yeni kurbanların çıkma ihtimali katlanarak artıyor. Open Subtitles بكل دقيقة تمر هناك إحتمال لإنتشاره وقد تكون هناك ضحايا إضافية قد تتضاعف الإصابات
    Sonra altı ve daha fazla sayıların olasılığını hesaplayan bir program yaptım. Open Subtitles لذا برمجت برنامجاً ليقوم بحساب الإحتمالات... لـ 6 أرقام، و7 ارقام، و8 أرقام
    İncelediğiniz olayın hangi durumda olabileceği olasılığını bulmaya çalıştığınızda, sonsuz sayıda cevap elde edersiniz. Open Subtitles أن إحتمالات الحدث .الذى تنظر إليه تكون لانهائية
    Ya tek-durum olasılığını ya da Bayesian İstatistik uygulamasını kullanırım. Open Subtitles ... حسناً، بإستعمال الإحتمال الوحيد ... "أو بتطبيق إحصائيات "بيزيان
    Buna makina öğrenmesini de eklersek, verileri yüklediğimizde, çalışmakta olduğumuz sivrisinek türünün olasılığını belirleyebilir ve söyleyebiliriz. TED وبهذا وبالإضافة إلى تعلم الآلة، وأي شخص يقوم بتحميل هذه البيانات، يمكننا تعريف احتمال أي نوع من البعوض تعمل معه.
    Fermi bu açık mantığı sürdürdü ve bu mantığı perileri çürütmek için kullandı, Sasquatch'ı, Tanrı'yı, aşkın olasılığını -- ve sonra, bildiğiniz gibi, Enrico Fermi yalnız başına yemek yedi. TED اكمل فيرمي بذات المنطق الاعوج لينكر الجنيات الغولة,الاله امكانية الحب بعد ذلك كما تعلمون أكمل انريكو فيرمي طعامه لوحده
    Orada seni hayata döndürme olasılığını yüksek olarak hesapladım. Open Subtitles لقد حسبتُ إحتماليّة عالية جداً لإنعاشك في الداخل.
    Tekrarlanmış psikoloji testleri, hedefinizi birine söylemenizin onun gerçekleşme olasılığını azalttığını ispatladı. TED أثبتت التّجارب السّيكولوجيّة المتكرّرة أنّ إخبار أحد ما بهدفك يُقلّل من إمكانيّة تحقيقه.
    Yasa koruyuculardan olma olasılığını da elemeyelim. Open Subtitles و لكن لن أستبعد شخصا من قوات الأمن، أيضا.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد