ويكيبيديا

    "olasılıkla" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المحتمل
        
    • الأرجح
        
    • احتمال
        
    • الأغلب
        
    • محتمل
        
    • إحتمال
        
    • الارجح
        
    • المرجح
        
    • الإحتمالات
        
    • الاحتمالات
        
    • إحتمالية
        
    • المُحتمل
        
    • الاغلب
        
    • بإحتمال عالى
        
    Dolgu farklı bir renkte demek ki mezar hırsızları büyük olasılıkla buraya ulaştı. Open Subtitles الطلاء بلون مختلف هذا يعني أن لصوص المقابر من المحتمل قد دخلوا هنا
    Bu dondurma olayı etik olarak tartışılabilir demiştin ve büyük olasılıkla kafanı kestirip gelecek için saklamak çılgınca olur. Open Subtitles إذن قلت بأن أخلاقيات الكرونيكس قابلة للنقاش إنه من المحتمل بأنه جنون أن يتدلى رأسك ويحفظ لإستخدامه في المستقبل
    Ok beşinci ve altıncı kaburgalar arasından girmiş, büyük olasılıkla sol karıncığı delmiş, bu da iç kanamaya neden olmuş. Open Subtitles دخل السهم في الفضاء وربي بين الأضلاع الخامسة والسادسة، على الأرجح ثقب البطين الأيسر، مما تسبب في نزيف داخلي شديد.
    İyi haber ise para hala bir yerlerde, büyük olasılıkla kurumun özel ağında. Open Subtitles الخبر الجيد هو وجود المال بمكان ما على الأرجح في شبكة خاصة بالوكالة
    Ama bu hattan bölgeye girersek, büyük olasılıkla sağ elinin fonksiyonlarını kaybederiz. Open Subtitles لكن اذا قمنا بهذه الطريقة احتمال.. ان تتدمر جميع وظائف اليد اليمنى
    Arthur gerçekten yaşadıysa, yüksek olasılıkla askeri bir liderdi, ama şatoda yaşayan bir kral Geoffrey'nin kraliyet tarihine daha uygundu. TED إن عاش آرثر فعلًا، لكان على الأغلب سيصبح قائد جيش، لكن ملكًا محصورًا في قلعة ناسب تاريخ جيفري الملكي أكثر.
    Tek atış. Yakından mesafe. Büyük olasılıkla 38 kalibreli bir tabanca. Open Subtitles طلقه واحده من مدى قريب محتمل من مسدس عيار 38
    Ve her biri büyük olasılıkla merkezinde süper kütleli bir kara delik barındırır. TED و من المحتمل أن كل واحدة تستضيف في جوفها ثقبا أسودا عظيما.
    Eğer hepimiz bunu yaparsak, çocuklar yine de iyi olacaklardır. Hâliyle ebeveynleri de, büyük bir olasılıkla iki taraf da daha iyi olacaktır. TED أظن أننا لو طبقنا ذلك جميعًا، سيكون الأبناء بخير، وكذلك الأهالي، ومن المحتمل أن يكون كلاهما في حال أفضل. شكرًا لكم.
    Yetişmesinden kaynaklanıyor. Ailesi de büyük olasılıkla ahmaktır. Open Subtitles إنها النشئة من المحتمل أن أبويه أحمقان أيضاً.
    İki ölü, iki kişi hastanede ve Koskov büyük olasılıkla Moskova'ya döndü, ölmediyse. Open Subtitles إثنان موتي ، إثنان في المستشفى، وكسكوف من المحتمل رجع الي موسكو، إنْ لمْ يكن ميت.
    Büyük olasılıkla macera arayan genç ve güzel bir kızın Roma'ya ilk gelişinde niye bütün gün yatakta yatmak isteyeceğini kendinize bir sorun. Open Subtitles اسألى نفسك انسة انجرماير لماذا فتاة بهذا الجمال فى زيارتها الاولى لروما وتمكث فى السرير؟ من المحتمل انها تريد ان تغامر
    Basit açıklaması suç şebekesi patronu hakkında bilgi veren muhbir ölüverir ve büyük olasılıkla katil, suç şebekesi patronudur. Open Subtitles يحب الأمور بسيطة وأبسط شيء أن مخبر قام بتبليغ عن زعيم عصابة وظهر ميتاً وهذا المخبر على الأرجح قتله
    Ve yanlış ölüm nedeni ile... büyük olasılıkla yanlış adamı yakaladınız. Open Subtitles و مع السبب الخطأ للوفاة أنت على الأرجح لديك القاتل الخطأ
    Büyük olasılıkla hâlâ ölü terörist ve kayıp nükleer bombayla uğraşıyorlardır. Open Subtitles على الأرجح مازال يتعاملون مع إرهابي ميت و سلاح نووي مفقود
    Atlama büyük olasılıkla başarılıydı fakat bunu tam olarak doğrulayamam. Open Subtitles القفزة كانت ناجحه علي الأرجح ولكن لا أستطيع ان أؤكد
    Ve büyük olasılıkla bu gerçekleştiğinde kadınlar istedikleri zaman gülümseyebilecekler. TED ‫عندما يحدث ذلك، هناك احتمال كبير جدًّا‬ ‫أن النساء سوف تكنّ قادرات ‬ ‫على التبسم عندما تُردن ذلك.‬
    Amerika Birleşik Devletlerindeki en düşük işsizlik oranına sahibiz büyük olasılıkla da en güçlü ekonomisine. TED لدينا أقل نسبة بطالة في الولايات المتحدة الأمريكية، والاقتصاد الأقوى على الأغلب في الولايات المتحدة الأمريكية.
    Ve daha da yüksek bir olasılıkla bu türlerin çoğu bizden çok daha zeki. Open Subtitles وحتى محتمل جداً.. الكثير من هذه الأشكال هي ذكية اكثر منا نحن البشر.
    %60-65 olasılıkla çocuk geri zekâlı falan olabiliyor evet. Bu durum beni çok korkutuyor dostum. Open Subtitles أجل، هُناك إحتمال من 60 إلى 65 بالمئة أن يكونوا الأطفال متخلفين أو ما شابة.
    Biliyorsunuz ben çocuklar için yazıyorum ve büyük olasılıkla Amerika'nın en çok okunan çocuk kitapları yazarıyım. TED كما تعلمون ان ما اقوم به هو الكتابه للاطفال, وانا على الارجح في امريكا المؤلف الاكثر قراءة من الاطفال,في الحقيقة
    Anılar, beynin her yerinde depolanır ve bilgiyi geri çağıran şey büyük olasılıkla prefrontal kortekstir. TED تُخزن الذكريات في كل أجزاء الدماغ، ومن المرجح أن قشرة الفص الجبهية هي التي ترسل رسائل الاسترجاع.
    Hapse atarlardı, işkence yaparlardı ve büyük olasılıkla beni yakalamak amacıyla seni öldürürlerdi. Open Subtitles لكانوا سجنوكِ، عذّبوكِ، وبجميع الإحتمالات قتلوكِ في مسعاهم لإيجادي.
    Şimdi, tüm bu olasılıkla klasik müzik cidden popüler olmaya başladı. TED الان اخذين بعين الاعتبار كل هذه الاحتمالات فان الموسيقى الكلاسيكية قد انطلقت بالفعل
    Gerçek şu ki büyük olasılıkla bu binada bir hain var ve bu kişinin peşinden gitmek için kimse çaba harcamıyor. Open Subtitles حقيقة إحتمالية وجود خائن, يعمل بهذا المبنى, و لن يبذل أحد جهداً أو وقتاً,
    O büyük olasılıkla bir en sofistike Open Subtitles إنها من المُحتمل جداً أن تكون أكثر أداه علميّة تم بناؤها تطوُّراً.
    Örneğin, bu binadaki asansörler büyük olasılıkla bunlardan biri tarafından kontrol ediliyor. TED على سبيل المثال المصاعد في هذا المبنى على الاغلب يتم التحكم فيها عن طريق واحد من هذه
    Kural iki, büyük olasılıkla... Open Subtitles ثانيا .. بإحتمال عالى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد