ويكيبيديا

    "olay yerinde bulunan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • في مسرح الجريمة
        
    • في مكان الحادث
        
    • من مسرح الجريمة
        
    • كان حاضر في
        
    • فى مسرح الجريمة
        
    olay yerinde bulunan çorap 45 numaraydı. Open Subtitles حسنا,انها مثل هذه طبعات الجوارب وجدَت في مسرح الجريمة مقاسها 11
    olay yerinde bulunan kurbanların arasında değildi. Open Subtitles لطلبات رخص القيادة لم تكن ضمن الضحايا في مسرح الجريمة
    Sağdaki, olay yerinde bulunan altıpatlardan atılan mermi. Open Subtitles على اليمين، أطلق اختبار من الرصاص من مسدس تعافى في مكان الحادث.
    Ateşli Silahlar Bölümü'nün, olay yerinde bulunan silahları incelemesini bitirmesini bekliyoruz. Open Subtitles لينتهوا من تجهيز الأسلحة في مكان الحادث.
    - Ama olay yerinde bulunan adli delili kazara yok ettiğini, sonra da müvekkilim aleyhinde kullanılacak şekilde tahrif ettiğini biliyorsunuz. Open Subtitles لكنك تعرف بأنها عن طريق الخطأ دمرت أدلة الطب الشرعي التي تم جمعها من مسرح الجريمة وبعد ذلك حرفتها لتوريط موكلي
    Sayın Yargıç, saldırı anında olay yerinde bulunan maktulun babasına ait ifadenin kayda geçirilmesini talep ediyorum. Open Subtitles حضرتك، أودّ أن أدخل .إفـادة شاهد كان حاضر في وقت الهجوم .. أبّ الضحيّة
    olay yerinde bulunan halı iplikleri bir Socala Tüvit halıdan. Open Subtitles التى وجدت فى مسرح الجريمة هم من سجادة سكولا تويد و المدعى عليها تملك هذا السجاد ؟
    olay yerinde bulunan kovandaki yağla eşleştirince ne olduğu ortaya çıkar. Open Subtitles حسنا، سنستطيع تأكيد ذلك بالضبط عندما نطابقها بغلاف الرصاصة التي وُجِدت في مسرح الجريمة
    Bu DNA'yı olay yerinde bulunan mukoza salgısıyla karşılaştıracağız. Open Subtitles سنطابق هذا الحمض النووي مع العينة التي وجدت في مسرح الجريمة
    olay yerinde bulunan silah ise 9 mm.'lik. Open Subtitles المسدس الذي وجدوه في مسرح الجريمة كان عيار 9 ملم
    olay yerinde bulunan, askeri personele ait üç adet parmak izi. Open Subtitles ثلاثة بصمات أصابع في مسرح الجريمة متطابقة مع أفراد عسكريين
    olay yerinde bulunan parafinle aynı türde. Open Subtitles إنه نفس نوع البارفين الذي وجدناه في مسرح الجريمة
    olay yerinde bulunan kan Paul'ündü. Open Subtitles الدم الذي كان في مسرح الجريمة كان يعود لبول
    Bunlar olay yerinde bulunan ayak izleri. Open Subtitles تركوا بصمات اقدام في مكان الحادث
    Ve sen bir şey söylemeden önce, olay yerinde bulunan lastik izlerini eşleştiremedim. Open Subtitles و قبل أن تقول أي شيء لم أطابق إطارات السيارة من مسرح الجريمة
    olay yerinde bulunan bant makarasında benzer diş izleri var. Open Subtitles من لفافة شريط جمعت من مسرح الجريمة يبدوا أنها علامات عض متشابهة
    Ve olay yerinde bulunan pusula aynı yönü yani güneyi gösteriyordu. Open Subtitles تمام، والبوصلة من مسرح الجريمة كانت تشير لنفس الاتجاه، الجنوب
    Sayın Yargıç, saldırı anında olay yerinde bulunan maktulun babasına ait ifadenin kayda geçirilmesini talep ediyorum. Open Subtitles حضرتك... أودّ أن أدخل إفادة شاهد كان حاضر في وقت الهجوم
    Ve bu da olay yerinde bulunan cinayet silahı. Open Subtitles و هذا سلاح الجريمة الذى وجدوه فى مسرح الجريمة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد