ويكيبيديا

    "olayların" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • للأحداث
        
    • الحوادث
        
    • الأحداث
        
    • الظواهر
        
    • وحوادث
        
    • للأمور
        
    • لأحداث
        
    • النشاطات
        
    • بالأحداث
        
    • أحداث
        
    • مع التيار
        
    • هذه الأشياء أنا
        
    • هذه الاحداث
        
    • الأحداثِ
        
    • المعمعة
        
    Ama olayların getirdiği acımasız noktada elimde çok daha fazla zaman vardı. Open Subtitles لكن فى بعض الخدع القاسية للأحداث لدى الآن وقتاً أكثر بين يدى
    İtalya'nın kuzeyindeki ücra bir manastırda geçen olayların sadık bir belgeleyicisi olmam için. Open Subtitles حتى أكون مؤرخاً صادقاً للأحداث التي وقعت في ديرِ بعيد يقع في الجزء الشمالي المُظلم من إيطاليا
    Ekip mağarayı tararken bu tip olayların çevrede sıkça olduğunu söylediler. Open Subtitles كما فتشت العمد الكهف, انهم أبلغني أن الحوادث من هذا القبيل ليست غير عادية.
    Ve görünen o ki, bu zincirleme olayların sebeplerinden biri de iklim. TED حيث اتضح أن المناخ كان أحد المسببات ضمن سلسلة طويلة من الأحداث.
    Hayatınız boyunca, gündelik olayların fiziğine ilişkin gözlemler yaparsınız. TED فقد كنت تلاحظ فيزياء الظواهر اليومية طوال حياتك.
    olayların garip buluşması dikkatinden kaçmamıştır, Clarice. Open Subtitles بالتأكيد ، المحور الرئيسي للأحداث وهو السبب لهروب كلاريس
    Ve o duyulara dayanarak beyni daha sonraki olayların kesin ama tam olmayan anılarını oluşturacak. Open Subtitles و إستناداً على هذه الحواس سيحاول عقلها بناء دقيق ولكن غير كامل للأحداث التي تلي ذلك الأمر
    Bu kanıtlara dayanarak olayların mantık çerçevesinde yeniden canlandırılması. Open Subtitles إنه إعادة ترتيب منطقية للأحداث بالاستناد إلى الأدلة
    olayların doğal bir şekilde meydana gelebilmesi uzun bir süreçtir. Open Subtitles طريق مواز للأحداث التي يجب أن تحدث بشكل طبيعي حتى تصبح ممكنة
    Bu son olayların hiçbirinde vampire dönüşen bir tane bile olmadı. Open Subtitles لم يتحول أحد لمصاص دماء خلال الحوادث الماضية.
    Akşamki olayların birbiri ile bağlantısı olduğuna dair spekülasyonlar var. Open Subtitles هاك اعتقدا بأن تلك الحوادث الليلية مرتبطة ببعضها
    Ama bu sabah bazı uzmanlar olayların bir aldatmaca olabileceğini iddia ettiler. Open Subtitles لكن هذا الصباح يقول بعض خبراء المخابرات أن هذه الحوادث قد تكون خدعة
    Son yaşanan olayların ışığında Okul Yönetimi bir karar aldı. Open Subtitles وأيضا وفى ضوء الأحداث الحالية وكعبارة عن هدية من المدرسة
    Sezgilerin için sorumluluklar alarak hayatındaki olayların kurbanı olmadığını kanıtlayabilirsin. Open Subtitles بتلقي المسؤولية لأفعالك إذاً أنت لست ضحية الأحداث في حياتك،
    Ama elimde biri var, kendini devamlı olayların ortasında buluyor. Open Subtitles رغم أن لدي فتى واحد يجد نفسه وسط تلك الأحداث
    Ya da, insanların satın alma alışkanlıklarını gözlemleyebilir ve bu tür olayların insan topluluklarında nasıl yayıldığını izleyebiliriz. TED أو مرة أخرى، يمكننا مراقبة سلوكيات الشراء لدى الناس و مشاهدة كيف لهذه الأنواع من الظواهر أن تنتشر داخل الناس
    Çocuklarım, bu gösterilerin, oturma eylemlerinin ve olayların... Open Subtitles وأبنائى يعتقدون ان هناك تجارب ...... وأولويات ... وحوادث
    Bu nedenle birçok insan olayların yüzeyinde kalmayı tercih ederler. Open Subtitles لهذا يفضل بعض الناس الاكتفاء بالشكل الخارجي للأمور
    Rüyadan farkı, rüyanın gündelik olayların bilinçaltında sıralanmasından ibaret oluşudur. Open Subtitles مختلفة تماماً عن الحلم حيث أنها تكون أكثر تنظيماً وترتيباً لأحداث اليوم من قِبل اللاوعي.
    "şimdiyse burası olağan dışı olayların odağı konumundadır". Evet. Open Subtitles يعتبر هذا المكان المقدس هو كمركز النشاطات الغير طبيعيه
    Derin, bitmeyen uykusunda... ufak gezegenimizde, daha da ufak olan cumhuriyetimizdeki... olan olayların çevresinde bir uydu gibi daireler çizerek döndü. Open Subtitles نوم عميق لا ينتهي لقد احاطت بالأحداث كالقمر الاصطناعي على كوكبنا وحتى في جمهوريتنا الصغيرة
    Ama bu haftaki olayların ışığı doğrultusunda, bu plandan... rahatsızlık duymaya başladım. Open Subtitles لكن في ضوء أحداث هذا الإسبوع فلقد أصبحت منزعج بشأن هذه الخطّة
    Olaylar gelişti işte. Ben de kendimi, olayların akışına bıraktım. Open Subtitles و قررت أن أسير مع التيار
    - olayların doğru tarafında olduğumu biliyorsun. - Biliyorum. Open Subtitles أنت تعرف وأنا على الجانب الأيمن من هذه الأشياء أنا أعلم هاذا
    Böyle önemli olayların olduğu 60'lar, 70'ler, 80'ler gibi dönemlerde büyüdüğüm için şanslıydım. Open Subtitles كم انا محظوظ انني ترعرت في 60, 70, والـ 80 وخلال هذه الاحداث
    Böyle olayların gizli kalmaması gerektiğini söylediler ve bence haklılar. Open Subtitles قالوا هذه الأحداثِ هَلْ عَزلَ، وأنت عَرفتَ ما؟ هم صحيحون.
    Bu olayların ortasında sen ne yapıyorsun? Open Subtitles ماذا تفعلين في وسط هذه المعمعة, هاه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد