ويكيبيديا

    "olduğu açık" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الواضح أن
        
    • الواضح أنه
        
    • من الواضح أنّه
        
    • الواضح أنّ
        
    Ne var ki savunmanın ne kadar çaresiz olduğu açık. Open Subtitles على أية حال، إنه من الواضح أن إن الدفاع يائس
    - Adamın ruh hastası olduğu açık. Open Subtitles لا يوجد شئ يحتاج إلى معرفة من الواضح أن هذا الرجل مختل عقلياً
    Hayır, hayır. İşe yaramaz bir adam olduğu açık ama katil değil. Open Subtitles لا، لا، من الواضح أنه سيء، ولكنه ليس قاتلاً
    Vaktinin bir kısmını spor salonunda geçirmiş olduğu açık. Open Subtitles من الواضح أنه يمضي بعض الوقت في الجيمنازيوم
    Bunun senin en heyecan verici anın olduğu açık. Open Subtitles من الواضح أنّه أكثر الأحداث إثارة بالنسبة لك، فلا تضللنا.
    Asalak ya da değil, bu adamla ilgili gördüklerimizden fazlası olduğu açık. Open Subtitles مُغفل أم لا، من الواضح أنّ هناك الكثير بهذا الرجل ممّا تراه العين.
    - Adamın ruh hastası olduğu açık. Open Subtitles لا يوجد شئ يحتاج إلى معرفة من الواضح أن هذا الرجل مختل عقلياً
    Büyüdüğünüzü ifade eden ve cinsel heyecan yaratan tartışmalara bakacak olursak, ortada kardeş rekabeti olduğu açık. Open Subtitles أعني. من الواضح أن هناك تنافس كامن معبر من قبل مراهقتكم و الكبت الجنسي
    Su nereye giderse gitsin, buz yüzeyinin erimekte olduğu açık. Open Subtitles ولكن حيثما يذهب الماء في النهاية ، إلا أنه من الواضح أن أسطحاً جليدية أخرى تذوب
    Bu yalnız oluşumun Seviye 3 alarmı yüzünden olduğu açık. Open Subtitles اعتقد أنه من الواضح أن القضيه لوحدها تسبب أنذارا في المرحله 3
    Deneyimli bir istihbarat ağının işi olduğu açık. Open Subtitles ومن الواضح أن مهارتهم تنسبهم إلى شبكة الإستخبارات
    Yürü Zak. Planın parçası olduğu açık. Open Subtitles هيا يازاك من الواضح أن كل هذا جزء من الخطة
    Hayır! Onu tahrik etmek istemiyorum. Adamın sorunlu olduğu açık. Open Subtitles لا أريد استفزازه من الواضح أنه غير مستقر عقلياً
    Yılın en zor suç mahalli olduğu açık. Open Subtitles من الواضح أنه مسرح الجريمة الأكثر تعقيداً هذا العام
    Burada, görünenden daha fazlası olduğu açık. Open Subtitles من الواضح,أنه هناك تفاصيل اخرى غير التي نراها.
    - Bir roman yedi. Garip biri olduğu açık. Open Subtitles لقد أكل رواية من الواضح أنه غريب
    Durumumuz göz önüne alındığında kelime seçimlerimin talihsiz olduğu açık. Open Subtitles من الواضح أنه إختيار غير موفق للكلمات
    Önemli olduğu açık. Open Subtitles حسنا، من الواضح أنه فعل شيء
    İkinizin arasında bir şey olduğu açık ve seni terk etmiş ama belki bir tüyo verebilirsen kurabiye kavanozunu açmak için bilirsin? Open Subtitles حسناً، من الواضح أنّه كان بينكما علاقة، ولقد تخلّت عنك، ولكن ربّما بإمكانك مُشاركة نصيحة حول كيفية فتح جرّة الكعكة المُحلاّة، أنت تعلم؟
    Bak, bunun devlet aracı olduğu açık. Hiçbirinizin adına kayıtlı değil. Open Subtitles اسمعا، من الواضح أنّ هذه مركبة حكوميّة، وليست باسم أيّ واحدٍ منكما.
    Ama bir terslik olduğu açık. Open Subtitles لكن مِن الواضح أنّ أمراً يحدث.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد