Bu bir sır ama annem artık bir kadın olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | وهذا سرّ لكن أمّي تقول أنني أصبحت إمرأة الآن |
Simon rezil olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | أوه , سايمون يقول أني أجعل من نفسي معتوه |
Dosyam ise buradaki en iyi pilot olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | هذا الملف يقول اني أفضل طيار في هذه الغرفة |
Gözlerinin açılıp günümü aydınlatmasını bekliyorum. Dünya zengin olduğumu söylüyor, ama hoşça kal dediğinde fakir kalıyorum. | Open Subtitles | العالم يقول أنني رجل غني و لكنني أشعر بالفقر دائماً عندما تودعينني |
Henüz değilim ama annem çok becerikli ve azimli olduğumu söylüyor ve bence biraz zaman ve rehberlikle muhtemelen başarırım. | Open Subtitles | لست كذلك بعد لكن أمي تقول إنني مصمم واسع الحيلة والأرجح أنني سأنجح مع بعض الوقت والإرشاد |
Aslında çok tuhaf benim terapistim de fazla belirsiz olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | انه أمر طريف في الحقيقة , لإن معالجتي النفسية تقول إني غامضة للغاية |
İnsanlar benim tüm o spor filmlerindeki Mike McCarthy ya da Phil Jackson gibi olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | يقولون أنني ميك ماكارتي أو فيل جاكسون مشاهد الرياضة في الأفلام |
Annem gitti Jo'nun kardeşi benim tuhaf olduğumu söylüyor ve Jo da benimle konuşmuyor. | Open Subtitles | أمي اليسار، أخت جو يقول أنا غريب وأن جو لا تتحدث معي. |
Onu gerçekten seven tek erkeğin ben olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | إنها تقول أنني الرجل الوحيد الذي أحبها حقا. |
İlk olarak, kimlik kartım benim bir gökbilimci olduğumu söylüyor. | TED | فأولاً، بطاقتي تقول أنني عالم فلك. |
Paralel barda ve kasada iyi, olduğumu söylüyor... | Open Subtitles | تقول أنني جيدة في الإنشوطات، بمشط القدم... |
Editörüm bana baskı yapıyor. Çok yavaş olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | أنا مطارد من قبل محرري يقول أني بطيئ جدا |
Okuldaki en havalı ikinci çocuk olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | الذي يقول أني الرجل الثاني الابرد دماً في المدرسة |
Dosyam ise buradaki en iyi pilot olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | هذا الملف يقول اني أفضل طيار في هذه الغرفة |
Kemoterapiye layık bir orospu olduğumu söylüyor! | Open Subtitles | إنه يقول اني فاسقة تستحق العلاج الكيميائي |
Burada herkes benim bir hata olduğumu söylüyor. var olmamalıyım bile. | Open Subtitles | الجميع يقول أنني مجرد خطأ، وليس من المفترض أن أكون موجودة من الأساس |
Annem Beethoven çalmamdan hoşlanmıyor. Sonrasında huysuz olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | والدتي لا تحبني أن أعزف لـ(بيتهوفين) تقول إنني نِكدية |
# Onun bir tanesi olduğumu söylüyor # | Open Subtitles | تقول إني حبيبها الوحيد |
İnsanlar bir dahi için Çok mütevazı olduğumu söylüyor | Open Subtitles | الناس يقولون أنني بسيط جداً بالنسبة لعبقري |
Takvim, kendime aşırı güvenli olduğumu söylüyor, ama doğrusu, çok çabuk yara alırım. | Open Subtitles | على الرسم البياني يقول أنا واثق أكثر مما ينبغي، ولكن الحقيقة هي أنا الجروح بسهولة. |
Annem... lanetli olduğumu söylüyor. Böyle imgeler görmek Tanrı'ya hakarettir. | Open Subtitles | أمي قالت أنني ملعونه و رؤيتي للأشياء أهانة إلى اللورد |
Puanlar iyi olmalı, çünkü her zaman çok havalı olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون جيدا لها ، لأنها تقول أني رائع جــدا |
Peki... O öldü. Hotch onu eve bıraktım ve Gordinski onu gören son insan olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | لقد اوصلته للمنزل, هوتش, وغوردينسكي يقول انني اخر شخص شوهد معه |
Halhallarımın, bileziklerimin sesi sana ait olduğumu söylüyor, sevdiğim. | Open Subtitles | "جواهري و أساوري ترن... . وتقول أنا لك" |
Herkes harika olduğumu söylüyor işte bana. | Open Subtitles | كل ما أسمعه هو مجموعة من الناس يخبرونني أني عظيم |
Babam sadece beslenecek fazladan bi boğaz olduğumu söylüyor ve amcam Norfolk ise bir fahişe olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | والدي يقول إنني مجرد كائن يعيش ليأكل وعمي نورفولك يقول عني عاهرة. |
Ama bedenim, yüksek teknolojiyi bir tabuta girmek üzere olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | لكن جسدي يقول لي أنني على وشك الدخول الى تابوت تكنولوجي فائق. |