Genetiğe meraklı olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | أنا أحب علم جينات أيضاً لم أقل أنني أحبها |
İkincisi zeki olanın ben olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | ثانياً ، أنا لم أقل أنني كنت أذكى ، حسناً |
Hiç iyi biri olduğumu söylemedim. Aslında bence sen de benim bu yönümden etkileniyorsun. | Open Subtitles | لم أقل أبداً أنني لطيفة في الحقيقة أنا أعتقد أن هذا سبب انجذابك نحوي |
Gürültüye karşı dayanıklı olduğumu söylemedim onu sadece itici güç olarak kullandığımı söyledim. | Open Subtitles | أنا لم أقل أننى منيع لضوضاء أنا قصدت بقولى أننى أستخدمه كدافع |
Emin olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | اصغِ ، لم أقل أني واثقة من ذلك |
Ona hiç evli olduğumu söylemedim, ve eğer söyleseydim eve gitmemi söylerdi. | Open Subtitles | أنا لم أخبرها بأني متزوّج ولو أني قلت لها لقالت يجب أن تذهب لبيتك |
Kayıt dışı olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أنني أتحدث بشكل غير رسمي. |
olduğumu söylemedim ki hiç zaten? | Open Subtitles | لم أقل أنني كذلك |
Ben kolay biri olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أنني سهلٌ أبدًا |
"Olağanüstü" olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لا، لا، لا لم أقل أنني كنت "رائعاً" |
Ben asla bunda iyi olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أبداً أنني جيد في عمل ذلك |
Ona aşık olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أبداً أنني أحبه |
Asla mükemmel olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أبداً أنني مثالية |
Mahkum olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أننى كنتُ سجيناً. |
Senin dolabında olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أننى فى خزانتك |
Ben kızgın olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أني كنت غاضباً |
Ölümsüz olduğumu söylemedim. Sadece yaşlıyım. | Open Subtitles | أنا لم أقل أني خالد، بل عجوز |
Sakin olduğumu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أني لم أكن رزينة. |
Ona hiç evli olduğumu söylemedim, ve eğer söyleseydim eve gitmemi söylerdi. | Open Subtitles | أنا لم أخبرها بأني متزوّج ولو أني قلت لها لقالت يجب أن تذهب لبيتك |