Ve keşke sizin gibi daha çok insan olsa, çünkü bu odada aynı durumda olan ve komşularını tanımayan daha çok kişi olduğuna bahse girerim. | TED | وأتمنى أن يكون هناك الكثير من الناس مثلك، لأني أراهن أن كثير من الناس في الغرفة يعيشون في موقف مشابه ولا يعرفون على الأغلب جيرانهم. |
Laboratuvarıma götürmem gerekiyor ama bu yün ipliğin Dwight'ın takımındakiyle aynı olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | كنت قد أعدتها إلى مختبري ولكن أراهن أن هذه ألياف صوف رائعة تطابق حُلةَ دوايت |
Senin acil işinin nasıl olduğunu bilmiyorum ama benimkinin daha kötü olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | حسنٌ، لا أدري ما هو الأمر الطّارئ في عملكَ، لكنّي أراهن أنّ أمري أسوأ. |
Benden daha önce olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أنه كان قبل ذلك بفترة قصيرة |
Oh, bunları giydiğinde senin dünyanın en tatlı şeyi olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أوه. أوه، رَاهنتُ بأنّك كُنْتَ الشيء اللطيف في ذلك. |
Tam bir inek olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | . أراهن أنك كنت الطالب الذي يذاكر كثيراً |
Yoldaki en hızlı şeyin o olduğuna bahse girerim. Dostum, o mükemmel! | Open Subtitles | أراهن أنها أسرع شيء على الطريق يا سلام ايها السيد انها متأنقة |
Ve bilmediğin bir şey daha olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | وانا اراهن ان هناك العديد من الاشياء التى لا تعرفيها |
Bayan Heffernan'ın oksikodon işinde önemsiz bir oyuncu olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أستطيع أن أراهن أن الأنسه هيفيرنان كانت لاعبه صغيره في متاجرة الاًوكسدين |
Burada Çin yemeklerinin kötü olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أن الطعام الصيني هنا رهيب |
Şirket adına kayıtlı bir jeti olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أجل،و أراهن أن لديه طائرة الشركة |
Partilerde milleti güldüren kişi olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أن هذا الرجل يصيح فى الحفلات |
- Bu noktaya yürüme mesafesinde yaşayan 50 bin kişi olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | -أتعرف، أراهن أنّ هناك حوالي 50 ألف شخص -يسكنون على مسافة سير قريبة من ذلك التقاطع |
Tanık olduğu cinayetin bu olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أنّ هذه هي الجريمة التي شهدها. |
Jared'ın çalmaya yardım ettiği 2 milyon dolarla ilgili olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أراهن أنّ لذلك علاقة بالمليوني دولار التي ساعد (جاريد) على سرقتها. |
Babanda "hepatit C" olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أنه مصاب بإلتهاب الكبد سي |
Güreş takımında olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | أراهن أنه في فريق المصارعة. |
Çok tatlı olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | رَاهنتُ بأنّك كُنْتَ حقا لطيف |
Öyle mi, Bu manyetik kart okuyucuyla gerçekten şanslı olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | حقاً ؟ - أنا أتمسك بها للحظ - أراهن أنك محظوظ بهذه المستطيلات المغناطيسية الرخيصة القارئة لطبعات اليد |
Evet, efendim. Yoldaki en hızlı şeyin o olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | نعم يا سيدي أراهن أنها أسرع شيء على الطريق |
Odanın şu an sadece senin etrafında dönüyor olduğuna bahse girerim, değil mi? | Open Subtitles | اراهن ان الغرفة تدور كالدوامة حولك الان, اليس كذلك |
- Elektrik arızası olduğuna bahse girerim. | Open Subtitles | واثقة أنه مجرد أنقطاع في التيار الكهربائي. |
Bu da diğerleri gibi olduğuna bahse girerim, doğru mu? | Open Subtitles | اراهن انه مثل اي شيء آخر ، أليس كذلك؟ |