Açıkçası Umrumda değil.İnsanlar hakkındaki iç güdülerinin doğru olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | بصراحة، لا أهتمّ . أعتقد أنّ غرائزك عن النّاس مناسبةً |
Ve ben teknolojinin aslında kozmik bir güç olduğuna inanıyorum. | TED | وأعتقد أن التكنلوجيا هي في الواقع قوى كونية. |
Ben başarının takım çalışması olduğuna inanıyorum, eşit şekilde fikir pay-- | Open Subtitles | لذا أعتقد بأن المفتاح للعمل الجماعي الجيد هو التبادل المتساوي بالأفكار |
Doktor olmak için karıncık arteriyle ilgili konuları ezberlemekten daha fazlası olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن إهتمامي لكي أكون طبيب أكثر من معرفة الحقائق حول الشريان البطيني |
Bunun bir sapkınlık olduğuna inanıyorum, ama aynı buzdağının ucu gibi, sathın altında olabilecekleri de detaylıca incelememiz gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن هذا إنحراف، ولكن كـقـمـة جبل جليدي علينا أن ندرس بعناية وبدقـة ما يمكن أن يحدث أسفله |
Hayat olarak algıladığımız şeyin bir çocuk çizgi filminin tekrarı olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | و أنا مؤمن بأن ما نراه كحياة هو في الواقع مسلسل أطفال كرتوني ماذا ؟ |
Şimdi, iki tür doğrunun olduğuna inanıyorum ve bu noktaya varmam biraz zaman aldı, fakat bence bu doğru, dinleyin. | TED | الآن أنا أؤمن بوجود نوعين من الحقيقة، وقد أخذ مني الأمر فترة لأصل لهذا الرأي، لذلك استمعوا. |
Evet, ben sürpriz unsuru burada çok önemli olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أجل ، أنا حقاً أصدق أن عنصر المفاجأة مهم جداً هنا |
Artık kadınların dünyadaki en önemli ve güçlü siyasi güç olduğuna inanıyorum ama bunun sadece anlık bir şey olmadığından nasıl emin oluruz? | TED | اعتقد أن النساء الآن هم أكبر قوة سياسية فعالة ومهمة في العالم، لكن كيف نضمن أن هذه ليست مجرد لحظة عابرة؟ |
Tanığa doğrudan bir soru sormaya hakkım olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّ لى الحق فى سؤال الشاهد سؤالاً مباشرا |
- Biliyorum. Hala da birçok insanı koruyacak potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ما زلت أعتقد أنّ له الإمكانية لحماية الكثير من الناس |
Herkese göre bir şeylerimiz vardır, ...fakat tam sizin halanıza uygun bir tabutumuz olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لدينا شيء للجميع هنا، ولكن أعتقد أنّ لديّ النعش المناسب لك |
Sihirbazlığın ve bulmacaların aslında aynı olduğuna inanıyorum. Çünkü her ikisi de insanlığın en önemli dürtüsü olan çözme arzusu için bir anahtar. | TED | وأعتقد أن السحر والألغاز هما الشيء نفسه لأنهما يهدفان الى واحدة من أهم الدوافع الإنسانية: الحاجة لإيجاد الحل. |
Ben yeterli hijyene erişimin temel bir insan hakkı olduğuna inanıyorum. | TED | وأعتقد أن الوصول إلى صرف صحي مناسب هو حق أساسي من حقوق الإنسان. |
Bu kardeşlerinize yardım etmenin, arabanızın camından para uzatmaktan daha iyi bir yolu olduğuna inanıyorum. | TED | أعتقد بأن هناك طريقة أفضل لمساعدة إخوانك وأخواتك المحتاجين بدلًا من إعطائهم بعض النقود من نافذة السيارة. |
Nathaniel ve John'un söylediklerinin bazı bölümlerine katılmakla beraber buradaki egemen gücün hâlâ İngiltere olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أنا متفق مع ناثانيل وجون في بعض ما قالاه لكنني أعتقد بأن إنجلترا لا زالت لها السيادة علينا |
Eğer bu kendinle dürüst olmakla alakalıysa, bütün hayatımın bir başarısızlık olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | إذا كان هذا حول الصدق مع نفسي أعتقد أن كامل حياتي كانت فشل |
TG:Ben güzelliğin temel hizmet olduğuna inanıyorum. | TED | ثياستر غيتس: أؤمن بأن الجمال خدمة أساسية. |
Yanıtların zihninde bir yerlerde olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أنا مؤمن بأن الإجابات هنا في رأسك |
Katılmıyorum. Dışarıda seni tamamlayacak mükemmel bir insan olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعارضك، أؤمن بوجود شخص مثالي لكل امرأة يكملها |
hareket falan yok tu ve konuşmak istediğinin bu olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | ,لم يكن هناك أي تقدم من هذا النوع وأنا لا أصدق أن هذا ما أردت الحديث عنه |
Bay Dreyer, SD-6'da hâlâ önemli bir durum olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | سيد دراير,مازلت اعتقد *أن لدينا حالة هنا فى ال*اس دى-6. |
Ama benim hatalarımı telafi edip dünyayı kurtarmanın senin kaderin olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لكني أؤمن أنك قادر على إصلاح أخطائي و أن تنقذ العالم |
Onun iyi bir Amerikalı olduğuna inanıyorum, onun böyle düşünmemesine rağmen. | Open Subtitles | أؤمن أنه مواطن صالح رغم أنه يشعر أنني لستُ كذلك |
Doğru olanı soru sormak olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأنها موضوع يستحق المناقشة دائماً |
Homie, Isotope'lar hakkında söylediklerinin doğru olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | (هومي) ، أصدق أنك تقول الحقيقة بشأن فريق (أيزوتوبس) |
Ama onun oralarda bir yerlerde olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لكنّي أعتقد أنّها بالخارج بمكانٍ ما. |
Çünkü oğlumun hâlâ yaşayacak güzel bir hayatı olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | لاننى اؤمن ان ابنى مازال لدية حياة ليعيشها واحدة جيدة |