Bunun fazla olduğunu biliyorum ama sana şu an bir ödeme yapamayız. | Open Subtitles | واثقة بأن الأمر سيكون أسوء بما هو عليه لهذا لا نستطيع ان نضعك على جدول الرواتب الأن |
Kendisinin, ekibinizin değerli bir üyesi olduğunu biliyorum ama bu departmanın, her birlikte çalıştığınız davanın ardından mahkeme salonlarında savunma avukatlarına malzeme olması riskine giremeyiz. | Open Subtitles | ولكن لا تستطيع هذه المديريّة المخاطرة بتحويل محام دفاع لعلاقتكما العاطفيّة إلى مهزلة قضائيّة في كلّ مرّة تعملان فيها معاً في قضيّة ما |
Zor olduğunu biliyorum ama hepimiz arkandayız. | Open Subtitles | أنا اعلم انه هناك الكثير لتفعله هنا... لكننا جميعا نساعدك سوف نبدأ فى الصباح |
Bunun zor olduğunu biliyorum, ama... onu dünyaya göz kulak olan biri gibi düşünmeye çalış... bir çoban gibi. | Open Subtitles | أعرف أنه من الصعب أن تصدقي، لكن.. فكِّري فيه كأنه من يحرس هذا العالم إنه يرعانا |
Kanunlara karşı olduğunu biliyorum, ama okulda savaşmaktan ziyade, seni ikna etmeyi seçiyorum. | Open Subtitles | أعرف ان هذا مخالف للقوانين لكن في المدرسة بدل القتال أختار محاولة إقناعك |
Yani, bilirsin, kıyma ve yuvarlama olduğunu biliyorum... ama içine ne koyuyorsun? | Open Subtitles | أعني ، أعلم أن هناك لحم وهناك تدوير للحم ولكن ماذا تضعين فيه؟ |
Güvenilmez arkadaşlara sahip olmanın faydasız olduğunu biliyorum ama. | Open Subtitles | أعلم أنّه لا نفع أن يكون لك أصدقاء لا يمكنك الوثوق بهم |
Pek çok isminiz olduğunu biliyorum, ama şu andaki seçiminizi kabul edeceğim. | Open Subtitles | أعلم انك رجل متعدد الأسماء ولكن سأقبل أختيارك الحالى |
Annenden ve kız kardeşinden uzaklaşmanın zor olduğunu biliyorum ama senin için daha iyi bir yer var | Open Subtitles | أعرف مدى صعوبة رحيلك عن أمك و أختك لكن، هنالك مكان أفضل لك |
Politik ideolojilerinin olduğunu biliyorum ama Kings Row ödememek için elinden gelen her taktiği uyguluyor. | Open Subtitles | اعلم ان لديك اهتمامات سياسية لكن عليك ان تعلم ان كينغ رو لن تدفع |
Ortak hat olduğunu biliyorum, ama acil bir durum var, polisi aramam gerekiyor. | Open Subtitles | نعم, انا اعرف انه خط الحزب, ولكنها حالة طارئة يجب ان اتصل بالشرطة |
Bunun fazla olduğunu biliyorum ama sana şu an bir ödeme yapamayız. | Open Subtitles | واثقة بأن الأمر سيكون أسوء بما هو عليه لهذا لا نستطيع ان نضعك على جدول الرواتب الأن |
Kendisinin, ekibinizin değerli bir üyesi olduğunu biliyorum ama bu departmanın, her birlikte çalıştığınız davanın ardından mahkeme salonlarında savunma avukatlarına malzeme olması riskine giremeyiz. | Open Subtitles | ولكن لا تستطيع هذه المديريّة المخاطرة بتحويل محام دفاع لعلاقتكما العاطفيّة إلى مهزلة قضائيّة في كلّ مرّة تعملان فيها معاً في قضيّة ما |
Biraz tuhaf olduğunu biliyorum ama... | Open Subtitles | أنا اعلم انه غريب الأطوار قليلاً |
Konuşmak isteyeceğin son insanın ben olduğunu biliyorum ama... | Open Subtitles | أنا أعرف أنه من المؤكد أنني آخر شخص تريد أنت أن تتحدث إليه |
Bunun ciddi bir şey olduğunu biliyorum ama okul da öyle. | Open Subtitles | أعرف ان هذا الامر مهم لكن , أه , المدرسه أيضا |
Dinle, aranızda yaş farkı olduğunu biliyorum ama bence ikiniz, bu işi yürütebilirsiniz. | Open Subtitles | اسمع, أعلم أن هناك إختلاف في أعماركم ولكن أنا حقاً أعتقد أنكما ستنسجمان معاً |
Lisbon, hala ayrılman için zamanın olduğunu biliyorum ama yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | (ليزبن)، أعلم أنّه لا يزال لديكِ وقت في إجازتكِ، لكنّي احتاج لمُساعدتكِ. |
Pekala, bu şeylerin faydasız olduğunu biliyorum ama bir daha yatağıma işersen, dışarıda yatarsın. | Open Subtitles | أعلم انك خربت هذه الاشياء ولكن لو تبولت مره أخرى فى سريرى ستنام خارجا. |
Diyeceğim şeyin ne kadar ağır ve zor olduğunu biliyorum ama Susan senin sevgilin, yani biri bu durumu düzeltecekse bence bu kişi sen olmalısın. | Open Subtitles | أعرف مدى صعوبة الأمر ما أنا على وشك أن أقوله هو لكن سوزان هي صديقتك |
Kardeşine karşı kötü hislerin olduğunu biliyorum ama yine de o senin bir parçan. | Open Subtitles | انا اعلم ان لديك مشاعر مضطربة تجاه اخيك ولكن يبقى هو جزء منك |
Bakın, Bayan Fletcher, onun akrabanız olduğunu biliyorum ama doğruya doğru. | Open Subtitles | انظرى سيدة فليتشر ,انا اعرف انه قريبك ولكن الحق هو الحق |