ويكيبيديا

    "olduğunu duymuştum" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • سمعت أنه
        
    • سمعت أنك
        
    • سمعت أنها
        
    • سمعت عن
        
    • سمعت أنّك
        
    • سمعت بأن
        
    • سمعت بأنه
        
    • لقد سمعت أن
        
    • سمعت ان
        
    • سمعتُ أن
        
    • سمعت أنهم
        
    • سمعت انه
        
    • سمعت بأنك
        
    • سمعت بأنها
        
    • سمعتُ أنك
        
    Onu bir kez olsun görmek isterdim. Buralarda bir yerlerde olduğunu duymuştum. Open Subtitles أود أن أراه فقط لمرة واحدة، سمعت أنه يوجد هنا بمكان ما
    Herkesin dünyada beş tane ikizi olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت أنه يقال أن كل شخص لديه خمس يشبهونه
    Bayağı küstah olduğunu duymuştum. Open Subtitles نعم صحيح لقد سمعت أنك متغطرسة كثيرا ,وتشتمين كثيرا
    Lezbiyen olduğunu duymuştum ama asla inanmamıştım. Open Subtitles سمعت أنها كانت سحاقية , لكني لم أصدق ذلك أبداً
    Geceyi geçirmek için bile bile ucuz otellere gelen elvi çiftler olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت عن الكثير من الازواج الذين امضوا ليله هناك فى فندق رخيص
    Daha uzun olduğunu duymuştum. Open Subtitles سمعت أنّك أطول قامة.
    Köklerinize. Temiz hava ve her yanı açık araziler. Kanada'da açık arazilerin olduğunu duymuştum. Open Subtitles عد إلى جذورك، الهواء النظيف، الفراغات المفتوحة حسنا، سمعت بأن لديهم فراغات مفتوحة في كونيكتيكت
    Vuruşta Sachin olduğunu duymuştum ve topta Kapil Dev! Open Subtitles ... سمعت بأنه مثل ساشين فى ضرب الكرات و مثل كابيل ديف فى رمى الكرات ...
    Evet, bar sahibi olmanın kızlarla tanışmak için iyi bir yol olduğunu duymuştum. Open Subtitles أجل ، لقد سمعت أن إمتلاك بار . هي طريقة مذهلة للقاء الفتيات
    Tokyo'nun korkunç bir yer olduğunu duymuştum, ama burası çok daha kötü. Open Subtitles لقد سمعت ان طوكيو منطقة مخيفة لكن هذا كثير علي
    Bir tür bacaksız kuş... olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعتُ أن هناك نوع من الطيور بلا أرجل
    Daha önceden küçük bir olay olduğunu duymuştum Miller çiftliğinden çıkan portakal renkli, kirli bir yarış arabasıyla ilgili. Open Subtitles سمعت أنه حدث حادث صغير في وقت مبكر اليوم على خردة من الحديد البرتقالي اللون،في مزرعةِ ميلير؟
    Hayır, hayır. Ben onun denize âşık olduğunu duymuştum. Open Subtitles لا، لا، لا, لا, سمعت أنه وقع في حب البحر
    Pisliğin teki olduğunu duymuştum. Buna hazırlıklı olmalıydık. Open Subtitles لطالما سمعت أنه كان حقيراً كان علينا أن نكون مستعدين لذلك
    Beni ezip geçtiğinde dedektif olduğunu duymuştum, ama federal ajan... Open Subtitles سمعت أنك حصلت على رتبة محقق عندما تركتني تحت الحافلة ، ولكن العملاء الفيدراليين
    Evet, isimler ve diğer detaylar konusunda iyi olduğunu duymuştum. Open Subtitles حسناً، لقد سمعت أنك جيد, في استخلاص الأسماء و تفاصيل أخرى. كبيانات حيوية,
    Hayır, hayır, ününden değil. Her zaman çok ateşli olduğunu duymuştum. Open Subtitles لا لا أقصد أن لديها سمعة , فقط , سمعت أنها جميلة جداً
    Böyle suda, 8-10 saat kaldıktan sonra bile yaşayan insanlar olduğunu duymuştum. Open Subtitles سمعت عن الناس الذي عشت بعد أن يكون في ماء مثل هذه الثمانية إلى عشرة ساعات.
    Bir de, emekli olduğunu duymuştum. Open Subtitles وقد سمعت أنّك تقاعدت
    Kampta bir büyücü olduğunu duymuştum fakat sen olduğunu düşünmeye cesaret edememiştim. Open Subtitles سمعت بأن هنالك عرّافاً في المخيف لكني بصعوبةٍ جرئت على التصور
    Somonun lezzetli olduğunu duymuştum. Open Subtitles تأكدوا من أكل الطعام المُعد سمك السلمون - سمعت بأنه شهياً -
    Teknolojinin hızlı olduğunu duymuştum. Ne kadar hızlı olduğunu görmek istedim. Open Subtitles لقد سمعت أن تقنيتك سريعة أردت أن أري كم هي سرعتها
    Çok fazla rezervasyon olduğu için bir yıllık bir bekleme listesi olduğunu duymuştum. Open Subtitles انا سمعت ان هناك لائحه انتظار لمده سنه لهذه الطائرات لان هناك الكثيره من الحجزات
    60 tane çürüyen bedenleri olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعتُ أن هناك أكثرمن 60 جثة متحللة هنا
    Biliyor musunuz, onların gerçekten ufak adamlar olduğunu duymuştum. Open Subtitles أنا قد سمعت أنهم كانوا فعلاً أشخاص صغار الحجم
    Avcıların hayvan yakalamak için kullandıkları bir tuzak olduğunu duymuştum. Open Subtitles سمعت انه الفخ الذي يستخدمه الصيّادون من اجل الامساك بالحيوانات
    Bu kaltağın kızıyla birlikte olduğunu duymuştum, doğru mu? Open Subtitles سمعت بأنك قد ذهبت مع ابنة تلك العاهرة
    Hiç izlemedim ama harika olduğunu duymuştum. Open Subtitles أنا لم أراها أبداً تتزلج لكن سمعت بأنها كانت مدهشة.
    Tanrıya şükür. Hayatta olduğunu duymuştum; ama... Open Subtitles الحمد لله ، سمعتُ أنك حي ، ولكن

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد