Arabanızın satılık olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | لاحظنا أن سيارتك للبيع |
Arabanızın satılık olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | لاحظنا أن سيارتك للبيع |
Şimdi, onun yüzünde bazı çürükler olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | . لقد لاحظنا بعض الكدمات على وجهها |
AST seviyelerinde düşüş olduğunu fark ettik. Antiinflamatuarlara bağlı değil. | Open Subtitles | لقد لاحظنا انخفاضاً في مستوى "إي إس تي" وليس هذا بسبب مضاداتِ الالتهاب... |
Ne yazık ki ameliyat sırasında kızınızın yaralarının düşündüğümüzden kötü olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | للأسف , خلال العمليّة الجراحيّة إكتشفنا أن جِراح إبنتكما أكثر كارثيّة ممّا تصوّرنا |
Kral'ın müzisyenleri içindeki kafir yuvasını keşfedip, yok ettikten sonra, şimdi de, Kral'ın özel maiyetinde bile kafirler olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | لقد إكتشفنا عش للزنادقه بين موسيقيي الملك ودمرناه ولأن إكتشفنا أن هناك زنادقه |
Çok geçmeden elimizdeki bu bilgilerde olağan dışı bir şey olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | حالاً ، أدركنا أن هناك شيء ما بهذه البيانات والتي ليست غير عادية |
Fakat sonra, sorunun farklı bir şey olduğunu fark ettik. | TED | لكن بعدها أدركنا أن المشكل كان مختلفًا. |
Buradaki varlığımızın gerilime ve pişmanlığa sebep olduğunu fark ettik. | Open Subtitles | نحن قد أدركنا أن وجودنا هنا هو ناتج عن توتر ولهفة. |
Alanı ilk ziyaret ettiğimizde bir sanat merkezi hakkında tüm bildiklerimizin bu müşteri, bu topluluk, bu arazi için kesinlikle manasız olduğunu fark ettik. | TED | وعندما زرنا المكان لأول مرة، أدركنا أن كل ما ندركه عن ماهية مركز الفنون كان بلا جدوى لذلك العميل، ولذلك المجتمع وبحق تلك المناظر الطبيعية. |