"olduğunu göstermek" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لأظهر
• أن تشعرها بأنك
• أن أبين
• ظننت أني سأظهر
• لإظهار
• ان اعلمك اننا

Biliyorsun, Senin yerinde olmanın nasıl bir şey olduğunu göstermek için kendimi sana açtım, ama ben anlamıyorum.
أتعلم ماذا للتوّ قد اخرجت ما بداخلي لك لأظهر لك انني اعلم ما هو شعور ان اكون مكانك لكنني لا اعلم

Yani, ben... bilirsiniz, mahkemeye devamlı bir işim olduğunu göstermek için.
لأظهر للمحكمة أنني أحظى بوظيفة مُستقرة

Böyle bir kıza, patronun kim olduğunu göstermek gerekir.
فتاه مثل هذه يجب أن تشعرها بأنك الزعيم هنا

Dünyaya hâlâ ünlü bir aktris olduğunu göstermek istiyorum.
أنّي أريد أن أبين للعالم بأنّكِ لا تزالين ممثلة شرعيّة.

Bütün bunların ne kadar gülünç olduğunu göstermek istedim.
لقد أردت أن أبين سخافة الموضوع

Onlara gerçek savaşın ne olduğunu göstermek istedim.
ظننت أني سأظهر لهما أن الحرب حقيقية

Afrikalı-Amerikalı araştırmacı W.E.B. Du Bois'nın tasarladığı bu sergide siyahi Amerikalıların üstün başarılı bir ırk olduğunu, eğitim ve gelişime yatkın olduğunu göstermek amacıyla, fotoğraflar, çizelgeler, kitaplar ve daha fazlası sergileniyordu.
حيث صممه باشتراك العالم الأمريكي من أصل أفريقي و إي ب، اختار الصور الفوتوغرافية والخرائط والكتب وأكثر من ذلك، لإظهار الأميركيين السود كجنس على مستوى عال من الإنجاز، قادر على التعليم والتقدم.

Tek yaptığın, onun için burada olduğunu göstermek.
اريد ان اعلمك اننا هنا للخدمه

Ve Takezo Kensei'nin bir ayyaş değil, bir kahraman olduğunu göstermek için.
(أنا فعلت هذا لانقاذ (يايكو و لأظهر ان (تاكيزو كينساي) ليس بثمل لكن بطل

Her iki kültürün birbirine ne kadar ihtiyacı olduğunu göstermek istedim.
{\pos(192,220)} أردت أن أبين كم احتاجت ثقافتين لبعضهما

Sen de bu fırsatı Sloane Moseley'in neyle karşı karşıya olduğunu göstermek için kullanacaksın.
وستستخدم هذه الفرصة لإظهار لسلوان موسلي لما هي هنا.