"olduğunu hiç sanmıyorum" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لا أعتقد أن
• لا أظن أن
• أنا لا أعتقد
• لا أعتقد بأن
• لا أظنه
• لا أظنها
• لا أعتقد أنك
• لا أعتقد أنها

Benim insanlarımın ileride gerçekleri öğrenme şanslarının olduğunu hiç sanmıyorum.
لا أعتقد أن شعبي سيكون لديه الفرصة ليعرف الحقيقة

Eskiler Yıldız Geçitlerini taşkın ovalarına koymazlar ve bunun gelgit olduğunu hiç sanmıyorum.
القدماء لا يضعون بوابة النجوم على أراضي تغمر بالمياه وأنا بالتأكيد لا أعتقد أن المد وصلهم هكذا فقط

Homey, bu donanme şeysinin iyi bir fikir olduğunu hiç sanmıyorum.
(هومي) ، لا أظن أن إنضمامك للبحرية فكرة سديدة

Bunun politika ile alakası olduğunu hiç sanmıyorum.
أنا لا أعتقد هذا كَانَ حول السياسةِ مطلقاً.

Burt, vücudun o şekilde olduğunu hiç sanmıyorum.
بيرت , لا أعتقد بأن هذه هي الطريقة التي يعمل بها الجسم

Bir iki konuyu açıklığa kavuşturmanın tam vakti olduğunu hiç sanmıyorum.
لا أظنه الوقت المناسب لتوضيح أمران مهمان.

Bunun iyi bir fikir olduğunu hiç sanmıyorum.
لا أظنها فكرة جيدة

Ne kadar cezbedici olsa da birinin kafasına sıkacak cesaretin olduğunu hiç sanmıyorum.
أعلم كم هو مغر أن تضعي رصاصة في رأس هذه الفتاة لكني لا أعتقد أنك تملكين الجرأة

Bir gemi yaklaşıyor.Ve senin gelmesini umduğun gemi olduğunu hiç sanmıyorum.
لقد نجحت. هنالك سفينة تقترب منّا لكنني لا أعتقد أنها التي تأمل حضورها

Havayolu şirketinin peşinizde olduğunu hiç sanmıyorum, tamam mı?
لا أعتقد أن شركة الخطوط الجوية تلاحقك،حسناً؟

Meraklı olanın aklın olduğunu hiç sanmıyorum.
أوه، هه لا أعتقد أن عقلكِ هو من لديه حب الإستطلاع

Son zamanlarda ilahi gücün yanımda... olduğunu hiç sanmıyorum.
حسنًا, لا أعتقد أن القوة العليا تملك الكثير بالنسبة لي مؤخرًا.

Orada ilerlememin imkanı olduğunu hiç sanmıyorum.
لا أعتقد أن ثمة احتمال بأن أتطور في ذلك المكان.

Kaufman'ın Tilki Jackson için hazır olduğunu hiç sanmıyorum.
لا أظن أن (آندي) ذلك مستعد الى (جاكسن الثعلب)

Doğru kelimenin "çalışıyor" olduğunu hiç sanmıyorum.
لا أظن أن "يعمل" هي الكلمة المُناسبة

Ben, General Lepidus'un bana karşı... kötü bir maksadı olduğunu hiç sanmıyorum.
أنا لا أعتقد الجنرال ليبيدوس عِنْدَهُ أيّ نيات سيئه ضدي.

Ama Barbara Cooker'm da inanmış olduğunu hiç sanmıyorum.
أنا لا أعتقد باربرة أبداً عَمِلتْ أمّا.

Bunun benimle bir ilgisi olduğunu hiç sanmıyorum.
لا أعتقد بأن هذا الأمر له علاقة بي

Ted konuşacak bir şeyimiz olduğunu hiç sanmıyorum.
حقاً لا أعتقد بأن لدينا شيء نتحدّث عنه.

Onda tetiği çekecek cesaretin olduğunu hiç sanmıyorum söylediklerimi dinliyor musun?
لا أظنه يملك شجاعة لضغط زناد - هل تسمع ما أقوله ؟

Burada soruları soracak pozisyonda olan kişinin sen olduğunu hiç sanmıyorum.
لا أعتقد أنك فى أى موقف يتيح لك أى سؤال

Ben sadece para yüzünden olduğunu hiç sanmıyorum çünkü.
لأنني لا أعتقد أنها مجرد النقود.