Müvekkilim annenin başka bir adam ile ilişkisi olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | موكلي يدعي أنه تكلم معك عن علاقة غير شرعية بين والدتك ورجل آخر؟ |
"Hizmetçi Ölümündeki şüpheli masum olduğunu iddia ediyor." | Open Subtitles | مشتبها به في جريمة قتل خادمة يدعي أنه بريئ |
Bu emekli ordu doktoru, General Jonah Doyle beş sene önceki ilk testin parçası olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | هذا الطبيب العسكري المتقاعد الجنرال يونس دويل يدعي بأنه كان جزاء من الاختبار الاول قبل 5 سنوات |
Mesih olduğunu iddia ediyor Yahudiler'in vadedilmiş kralı olduğunu. | Open Subtitles | انه يدعي انه المسيح الملك الموعود لليهود |
Tutuklu, kendisinin Jack Sparrow olmaktan masum olduğunu iddia ediyor, ne diyorsunuz? | Open Subtitles | السجين يدّعي أنّه ليس (جاك سبارو)، فما رأيكم؟ |
"Joe Gould, Braddock'un sağ elinin iyi olduğunu iddia ediyor. " | Open Subtitles | لكن (جو غولد) صرّح بأن يد (برادوك) اليمنى بخير |
Birçok vatandaş bu ışıkların ürkütücü şekilde iki yıl önce Maine üzerindekilerin aynısı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | "العديد من المحليّون يزعمون أن هذه الأضواء مشابهة بشكل غريب" "للأضواء التي ظهرت في سماء ليل (مين) منذ عامين تقريبًا" |
Kafasının içinde bir parça kriptonit olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | انه يدعي ان حجر الكريبتون موجود في رأسه |
Efendim, Erp adlı bir gezegenden gelen bir insan olduğunu iddia ediyor, ama | Open Subtitles | سيدى إنه يدعى انه بشرى من كوكب ...يدعى الأرض ولكنه أظهر أنه يمكن أن |
Sizin davetinizle burada olduğunu iddia ediyor, ancak diplomatik vizelar iptal edildi. | Open Subtitles | يدعي أنه هنا بدعوة منك، لكن الفيز الدبلوماسية تم إلغاؤها. |
Anladığıma göre şikayetçi olan okul müdür yardımcısı bir şantaj girişiminin kurbanı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | اذًا، كما يظهر لي صاحب الشكوي، نائب المدير يدعي أنه ضحية محاولة إبتزاز. |
Önemli bir kurtarma operasyonunun keşif subayı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يدعي أنه مرشد عماية إنقاذ كبرى |
Elbette, ama masum olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | طبعاً، لكن الآن، أنه يدعي أنه برئ |
Bir cinayet hakkında bilgi sahibi olduğunu iddia ediyor, ve işin içinde senin de olduğunu söylüyormuş. | Open Subtitles | وهو يدعي بأنه يمتلك معلومات حول جريمة قتل، ويقول كنت المعنيين. |
Hapları olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يدعي بأنه يتناول أقراص أقراص ؟ |
O gece teknede bir kişi daha olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يدعي انه راى شخصا اخر في القارب هذه الليله |
Üç aylık terapiden sonra, hasta, Yıldırım Tanrısı ve dünyanın koruyucusu Lord Raiden olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | بعد ثلاثة اشهر من العلاج "المرض يدعي انه السيد "رايدن آله الرعد وحامي الأرض |
Tutuklu Jack Sparrow'un masum olduğunu iddia ediyor, ne diyorsunuz? | Open Subtitles | السجين يدّعي أنّه ليس (جاك سبارو)، فما رأيكم؟ |
"Joe Gould, Braddock'un sağ elinin iyi olduğunu iddia ediyor. " | Open Subtitles | لكن (جو غولد) صرّح بأن يد (برادوك) اليمنى بخير |
Birçok vatandaş bu ışıkların ürkütücü şekilde iki yıl önce Maine'de gece görülenlerin aynısı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | "العديد من المحليّون يزعمون أن هذه الأضواء مشابهة بشكل غريب" "للأضواء التي ظهرت في سماء ليل (مين) منذ عامين تقريبًا" |
Bizim Kralımız olduğunu iddia ediyor... ve kalabalıkları peşine takıp isyana sürüklüyor. | Open Subtitles | انه يدعي ان يكون ملكنا... ويدفع الجموع إلي العصيان |
Obi-Wan Kenobi'nin malı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يدعى انه ملك اوبى وان كنوبى |
Silahının en iyisi olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إنه يزعم أن قوسه لا يُعلى عليه |
Hernandez denk bir rakibe aç olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | فرنينديز يدعى أنه يود ملاقاة خصم قوي |
Bu adam doğa üstü güçleri olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | هنا الرجل الذي يدعي بأن لديه قوة خارقة للطبيعة |
Hatta Anti-Z eylemciler bu işte Ziyaretçilerin parmağı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | حتى أنّ بعض المناهضين لـ الزائرين" يدّعون أن "الزائرين" متورطون في ذلك |
İnsanların, kendilerini ve böylece besin kaynağımızı ve gezegeni yok etmesine engel olmak için olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يدّعي أنه بهدف منع البشر من تدمير العالم وأنفسهم، وبالتالي مصدر غذائنا |
Fakat... bu çakal senin daha önceden evli olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | ذلك الحقير يدّعي أنّ لديه ما يثبت أنّكِ ارتبطتِ من قبل |
Graysonlar Tyler Barrol öldürüldükten kısa zaman sonra seni plajda gördüğünü söyleyen 2 görgü tanığı olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | يزعم آل (غرايسن) أن لديهم شاهدان يؤكدان وجودك عند الشاطئ بُعيد مقتل (تايلر بارول). |