Bunun nedeninin, doğal algılayıcılarımı değişik şekillerde kullanmam olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن السبب هوأنى أستخدم العديد من الحواس بشكل مختلف |
Halkının atlarla ilgilendiğini ve onun da sonuncusu olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن شعبه كانوا خيالة وأنه أخر ما تبقى منهم. |
Bazılarının kuyrukluyıldızdan bahsettiğini duydum. Onun bir alamet olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | سمعت بضع الرجال يتحدثون عن المذنب، يقولون أنه حسن طالع |
Başta kan olduğunu sandık, ama çocuklar onun insan kemik iliği olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | اعتقدنا بأنه كان دماً، لكن الرجال يقولون بأنه نخاع عظم بشري ذلك مثير للاشمئزاز بشكل مخيف |
Sana tonbalığı sandviçi getirdim. Beynin gıdası olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | ،لقد أحضرت لك شطيرة تونة يقولون أنها غذاء العقل |
Montana'daki geyiklerin bufalolar kadar kocaman olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | حَسنا، سام يقولون بأن الايائل ستجتمع في مونتانا كبيرة بحجم الجاموس في هذا العام |
Geçici olduğunu söylüyorlar. Bana yalan söyleme. Bu şekilde yaşayamam. | Open Subtitles | يقولون ان الأمر مؤقت لاتكذبي علي، لايمكنني العيش بهذا الحال |
Kriptologlar, yazıların gerçek bir dilin tüm özelliklerine sahip olduğunu, ama daha önce görülmemiş bir dil olduğunu söylüyorlar. | TED | علماء الكتابة السرية يقولون أن الكتابة تحمل خصائص لغة حقيقية، إلا أنها كتابة لم يروها من قبل قط. |
1 mi? Ama orası en iyi koğuştur. En iyi yemeklerin orada olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | و لكنه أفضل عنبر و إنهم يقولون أن الطعام جيد جداً هناك |
Biraz koklaması ve hissetmesinin yeterli olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن كل ما يحتاجه هو أن يشم شيء أو يشعر به. |
Böyle güzel günbatımına sahip olmanızın... kahrolası nedeninin kahrolası sis olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أن الضباب هو السبب إنكم تحظون بشروق شمس جميل. |
En iyilerinden biri olduğunu söylüyorlar. Gerçekten çok hoş biri. | Open Subtitles | يقولون أنه من أفضل الأطباء ولكنه حقاً شخص لطيف |
Uzaylılar sahayı kullanma sırasının kendilerinde olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | الكائنات الصغيرة يقولون أنه قد حان وقتهم لأستخدام الملعب |
Her yeri duman kapladı tüm Londra'yı, Dünya'nın tamamının böyle olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | حسنا، المكان بأكمله محاصر لندن بأكملها، يقولون بأنه العالم بأكمله |
İlk geldiğinde genç ve güzel olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنها عندما وصلت لأول مرّة كانت شابّة وجميلة |
Luce'nin bir prensle evli olduğunu söylüyorlar, ama adamın o kadar çok karısı varmış ki, onu Amerika'ya göndermiş. | Open Subtitles | انجلو: أنهم يقولون بأن لوسي كانت متزوجة من أمير ولكن كانت عنده زوجات كثيرات لذلك ارسلها الى اميركا |
Bir sonrakinde, seçme özgürlüğünün olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | في اليوم التالي , يقولون ان لديه حرية الاختيار |
Bir kaç gündür radar dışında olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنّه كان مُختفي عن أنظارهم خلال الأيام القليلة الماضية. |
Erken emekli olan adamların genç yaşta ölme olasılığının yüzde seksen daha fazla olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون أنّ الرجال الذين يتقاعدون بسنّ مُبكّر لديهم فرصة للموت بـ80٪ من الشباب، |
Bir zamanlar dahi bir silahçı olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون انه كان عبقري في اصلاح الأسلحة واستعمالها |
Latin Amerika tarihinin en kötü 3. doğal afeti olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | الآن يقولون انها اسوأ ثالث كارثة طبيعية في تاريخ امريكا اللاتينية |
O filmde neredeyse çıplak olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون بأنها بالكاد كانت تلبس أي شيء في ذلك الفلم |
Doğuştan yetenekli olduğunu söylüyorlar. Doğru mu, yanlış mı? | Open Subtitles | يقولون أنّك ذو موهبة فطرية، حقيقة أم كذب؟ |
Majestelerini fahişelere götüren Ahlaksız bir serseri olduğunu söylüyorlar | Open Subtitles | يقال أنه زنديق ، حيث سيجر جلالته إلى أحضان العاهرات |
- Echo Park'nin yeni Silver Lake olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | نعم, يقال بأن حي ايكو بارك هو النسخه الجديده من حي سيلفر ليك |
Bunun mantıklı bir açıklaması olduğunu söylüyorlar ama gerçekten yardımına ihtiyaçları var. | Open Subtitles | انهم يقولون ان هناك تفسير منطقى , ولكنهم يريدون مساعدتك |