Bu şeyin büyük olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | أظنك قلت أن هذا الشىء كبير؟ هل يمكننى أن أخذه ؟ |
Pete amcanın babam olduğunu söylediğini mi duydum? Kardeş bile değiliz o zaman? | Open Subtitles | هل سمعت العم بيتي يقول انه ابي اذا نحن لسنا حتى اخوة |
Benim gerçekten gitmem lazım 15 dakikan olduğunu söylediğini sanmıştım Yanlış zamanda geldin Bebek | Open Subtitles | انا على حقا ان اذهب اعتقدت انك قلت انى امامى 15 دقيقة |
Tulsa'nın üc saatlik ucus mesafesinde olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | فكرت قلت كان تولسا مثل رحلة لمدة ثلاث ساعات؟ |
Lisedeyken fark ettiğin tek göğüslerin onunkiler olduğunu söylediğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكر في المدرسة الثانوية أنك قلت أنها الوحيدة التي لاحظت نهديها؟ |
Sırtında çimen lekesi olduğunu söylediğini hatırlıyorum. Hayır, leke benim gelinliğimdeydi. | Open Subtitles | ظننت بأنك قلت لي بأنه يوجد لطخات عشب على ظهر البدلة |
Yalnızca bir olay olduğunu söylediğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك قلت أنه وقعت واقعة واحدة فحسب |
Bu yerin satılık olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | خلتكَ قلتَ بأنّ هذا المنزل لازال معروضاً للبيع |
Sonra Jack'in onunla evli olduğunu söylediğini hatırladım. | Open Subtitles | وأتذكر انك قلتى أن جاك قد تزوجها |
Teşekkürler Tanrı'm. Kitt, nehrin en iyi şansımız olduğunu söylediğini düşünüyordum. | Open Subtitles | كيت ، كنت أعتقد أنك قلت أن النهر هو الخيار الامثل بالنسبة لنا |
Buraya gelmenin karının fikri olduğunu söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | ظننتُ أنكَ قلت أن مجيئك إلى هنا كانت فكرة زوجتك |
İnsan ruhunun zedelenemez olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت أنك قلت أن الروح البشرية لا يمكن كسرها |
Bir silahı olduğunu söylediğini duydunuz, değil mi? | Open Subtitles | سمعتوه يقول انه يحمل مسدسا، أليس كذلك؟ |
Miss Yamada, şüphelinin cinayet saatinde Jing Wu'da olduğunu söylediğini duydunuz. | Open Subtitles | انسه ( يامدو ) انتي سمعتي المتهم يقول انه كان فيب جينج وو وقت الحادث |
Başından beri bunun bir hata olduğunu söylediğini biliyorum ama "Ben söylemiştim" demezsen sevinirim. | Open Subtitles | واعلم انك قلت منذ البداية انها كانت غلطة ولكني ساكون ممتنة |
Sonra senin bir Yunan elçisiyle dost olduğunu söylediğini hatırladım. | Open Subtitles | ثمّ تذكرت انك قلت مرّة لك صداقة حميمة مع السفير اليوناني |
Davanın açık ve kapatılmış olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | فكرت قلت كان قضية مفتوحة ومغلقة. |
Bu hikâyenin bir prensesle ilgili olduğunu söylediğini hatırlıyorum. | Open Subtitles | فكرت قلت كان هذا قصة أميرة، |
Kararın bize ait olduğunu söylediğini sanıyordum, anne. | Open Subtitles | لا ، تعلمين فكرت .. أمي ظننت أنك قلت بأن لدينا الخيار |
Tamam, her ne dediysen. Aptal olduğunu söylediğini sanmıştım. | Open Subtitles | حسناً , مهما كان ما قلته ظننت أنك قلت انه غبياً |
Ali Cengiz oyunu olduğunu söylediğini zannetmiştim. | Open Subtitles | أعتقد بأنك قلت بأنها مِهنه من لا مهنه له |
- Onun ajan olduğunu söylediğini düşünüyorum. | Open Subtitles | - إعتقدت أنك قلت أنه من المخابرات. |
Ve hasta olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | واعتقدت أنك قلت أنها كانت مريضة. |
İşlerin çok karmaşık olduğunu söylediğini sanıyordum. Senin bir polis benimse muhabir olmam... | Open Subtitles | ظننتُكَ قلتَ بأنّ هذه العلاقة معقّدة جدّاً، كونكَ شرطيّاً وكوني صحفيّة |
Sonra Jack'in onunla evli olduğunu söylediğini hatırladım. | Open Subtitles | وأتذكر انك قلتى أن جاك قد تزوجها |
Ümitsiz bir dava olduğunu söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت انك قلت انها قضيه خاسره |
- Hazır olduğunu söylediğini sandım. - Ben hazırım. Hazırım. | Open Subtitles | ـ أعتقد أنّك قلت أنّك مستعداً ـ أنا مستعدّ، أنا مستعدّ |
Yalnız kalmaya ihtiyacın olduğunu söylediğini düşünüyordum | Open Subtitles | اعتقدت بانك قلت احتجت لتكون لوحدك |