ويكيبيديا

    "olduğunu söylememe" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لإخبارك أنه
        
    • لأخبرك أنك
        
    • أخبرك عن
        
    • لأن أخبرك
        
    Onun Steadman'ın kanı olduğunu söylememe gerek yok, değil mi? Open Subtitles لا أحتاج لإخبارك أنه كان دم (ستيدمان) أليس كذلك؟
    Onun Steadman'ın kanı olduğunu söylememe gerek yok, değil mi? Open Subtitles لا أحتاج لإخبارك أنه كان دم (ستيدمان) أليس كذلك؟
    Owen, karantina altında olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Open Subtitles أوين ، لا حاجة لأخبرك أنك قيد الحجر الصحي
    Başınızın biraz belada olduğunu söylememe gerek yok, Bay Chalobah. Open Subtitles لا داعي لأخبرك أنك في ورطة كبيرة يا سيد (شالوبا)
    Bölümün açık olmasının benim için ne kadar önemli olduğunu söylememe lüzum yok. Open Subtitles لا داعي أن أخبرك عن أهمية عدم توقف عمل قسم "الهامشية."
    - Bu iddianın ne kadar ciddi olduğunu söylememe gerek yok. Open Subtitles ليس ضرورياً أخبرك عن خطورة هذا الإدعاء - لا سيدي ليس عليكَ -
    Sanırım Başbakanın ne kadar sinirli olduğunu söylememe gerek yok. Open Subtitles لا أعتقد أن هناك داع لأن أخبرك بمدى إنزعاج رئيس الوزراء
    - Bu iddianın ne kadar ciddi olduğunu söylememe gerek yok. - Yok efendim. Open Subtitles ليس ضرورياً أخبرك عن خطورة هذا الإدعاء - لا سيدي ليس عليكَ -
    Sana paranın ne için olduğunu söylememe izin vermedin. Open Subtitles إنّ لم تسمح لي بأن أخبرك عن غرضِ المال.
    insansı bir form oluşunun olağanüstü olduğunu söylememe gerek yok. Open Subtitles لا أحتاج لأن أخبرك بأن التشابه العميق مع البشر لهو أمر غير عادي
    Bunu, halktan gizlemeyi tercih eden bir dünya insan olduğunu söylememe hiç gerek yok. Open Subtitles ولست بحاجة لأن أخبرك بأن هناك عالم بأسره من أناسٍ يفضّلون عدم كشف ذلك على الملأ.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد