ويكيبيديا

    "olduğunu söylememi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أخبرك أن
        
    • أقول بأنها كانت
        
    • أبلغك أن هناك
        
    • أن أقول أن
        
    Şef, seninle konuşacak önemli bir şeyi olduğunu söylememi istedi. - Tamam. Open Subtitles و الزعيم طلب مني أن أخبرك أن هناك شئ هام يريد أن يتحدث هو إليك عنه
    Annem sana annelerin şurada, dadıların da şurada olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles أمي أخبرتني أن أخبرك... أن الأمهات بتلك الجهة، والمربيات بالجهة الأخرى
    Dunbar olduğunu söylememi mi istiyorsunuz? Open Subtitles أتريدين مني أن أقول بأنها كانت (دانبر)؟
    Dunbar olduğunu söylememi mi istiyorsunuz? Open Subtitles أتريدين مني أن أقول بأنها كانت (دانبر)؟
    Baban, sana Loeb'un akciğerlerinde sıvı birikmesi olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles أراد مني والد أن أبلغك أن هناك تجمعاً للسائل في رئتي العميل (لويب).
    Emerald City'i tamamen kapatmak istiyorsun, her şeyin sorumlusunun mahkûmlar olduğunu söylememi istiyorsun ve operasyon yaptırma hak verilmesini istiyorsun. Open Subtitles تُريدُ إغلاقَ مدينة الزُمُرُد نِهائياً تُريدُني أن أقول أن السُجناء مسؤولونَ عن كُل شيء و أنَ إقحامَكَ لفريق سورت كانَ مُبرراً كُلياً
    Ona senin için büyük bir gece olduğunu söylemeye çalıştım Dean ve ...ona başka bir zaman gelmesini söyledim ama bir iş olduğunu söylememi ve senin ne olduğunu anlayacağını söyledi. Open Subtitles حاولت إخباره بأهمية الليلة لك وطلبت منه العودة في وقتٍ لاحق لكنّه طلب مني أن أخبرك أن لديه مهمة وقال أنك ستفهم معنى هذا
    Sana, birinin e-postasını açmanın federal bir suç olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles وحسناً, لقد طلبت مني إيصال رسالة بسيطة أخبرتني بأن أخبرك أن فتح بريد الآخرين يُعتبر جريمة فيدرالية
    Bu mücevherin lanetli olduğunu söylememi istiyorsun. Open Subtitles تريدني أن أخبرك أن هذه الجوهرة مسحورة
    Sana Casey Donovan'ın evlatlık olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles طلبت مني أن أخبرك أن (كايسي دونوفان) ابن بالتبني
    Tony, bıçaklarınızın çantada olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles (توني) أمرني أن أخبرك أن سكاكينك في الحقيبة.
    Baban, sana Loeb'un akciğerlerinde sıvı birikmesi olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles أراد مني والد أن أبلغك أن هناك تجمعاً للسائل في رئتي العميل (لويب).
    Shaw'un Bertrand olduğunu söylememi istediler. Open Subtitles أرادوا لي أن أقول أن شو هو برتراند .
    Bak, Beth çantanın bende olduğunu söylememi istedi. Open Subtitles إنظري، (بيث) أخبرتني أن أقول أن الحقيبة معي هل تريدي مني أن احضرها لكِ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد