"oldukça güçlü" - ترجمة من تركي إلى عربي

• قوية جدا
• قوي جداً
• فكها صعبة جداً
• قوي للغاية
• قوية للغاية
• قويّة جدًّا
• قوي جدا
• قوية جدًا
• غاية القوة
• أقوياء جداً

Nefret Oldukça güçlü bir kelime... ama doğru olan olabilir.
الكره كلمة قوية جدا ولكنها تعتبر الصحيحة الان

Onu fiziksel açıdan bu şekilde değiştirebildiğine göre Oldukça güçlü bir iksir olmalı.
لابد أنه كان سحر قوي جداً ليغير طبيعتها بهذه الحالة

Ancak bunu yapmana olanak veren şifre Oldukça güçlü.
ولكن الشفرات التي عليك فكها صعبة جداً.

Ama hızlı, Oldukça güçlü ve avını saniyeler içinde etkisiz duruma getirebilecek bir kabiliyete sahip olduğunu söyleyebilirim.
لكن يمكني إخبارك أنه سريع ، قوي للغاية ولديه القدرة على جعل ضحيته ضعيفة خلال ثوان

Oldukça güçlü bir karakter, ve güçlü rolleri cezbedici bulurum.
إنها شخصية قوية للغاية وأنا منجذبة إلى الأدوار القوية

Çok uzaklarda ve Oldukça güçlü yaratıklar var.
إنها بعيدة للغاية وهنالك وحوشٌ قويّة جدًّا

Onları evde bırakmak için Oldukça güçlü bir teşvik, değil mi?
إنه حافز قوي جدا أن تتركه في المنزل، اليس كذلك؟

Böylece, topladığımız 5000 şifreden hepsini, ne kadar güçlü olduklarını görmek için bu testlerden geçirdiğimizde gördüğümüz uzun şifrelerin aslında bayağı güçlü olduğudur, karmaşık şifreler de Oldukça güçlü,
ما وجدناه بواسطة تجريب كل الـ 5000 كلمة مرور التي جمعناها من خلال هذه الاختبارات لمعرفة مقدار قوتها اكتشفنا أن كلمات المرور الطويلة قوية جدًا بالفعل وكلمات المرور المعقدة قوية جدًا أيضًا

Evet, Oldukça güçlü bir sinyali takip ediyorum.
أجل، أنا ألاحق إشارة قوية جدا.

Genç, güzel, bir kadın ve Oldukça güçlü bir cadı.
وهي شابة، جميلة، أنثى، وساحرة قوية جدا.

Bu chakra... Oldukça güçlü biri.
إن الشاكرا الخاصة به قوية جدا

Yine de genç bir kadın için Oldukça güçlü bir konum.
ما زالَ منصب قوي جداً لأمراءة شابّة

Oldukça güçlü ve büyük zararlara yol açabilir.
أنه قوي جداً ويمكن أن يأذيك بشدة.

Öldürmek tek amacı olabilir. Hızlı, Oldukça güçlü ve avını saniyeler içinde etkisiz duruma getirebilecek bir kabiliyete sahip.
القتل هو غرضه الوحيد ، إنه سريع قوي للغاية ولديه المقدرة لجعل

Oldukça güçlü bir kişiliği vardı. Zaman zaman başkalarının tekerine çomak sokardı.
‫كانت شخصيّته قوية للغاية مما كان يستفز البعض أحيانًا

Annem Oldukça güçlü bir cadıydı.
- أمي كانت ساحرة قويّة جدًّا -

Oldukça güçlü. Onların bizi böyle zayıf görmelerine dayanamıyorum.
قوي جدا أنا لا أستطيع أن أتحملهم وهم يظنونا ضعفاء

Naomi Oldukça güçlü bir güreşçi. Aşırı derecede agrasif ve hücum oynuyor.
(ناعومي) مصارعة قوية جدًا وعنيفة للغاية وميّالة للهجوم

Evet, sana karşı deliller Oldukça güçlü, neden bana hikayeyi senin gözünle anlatmıyorsun?
الآن، الأدلة ضدكما في غاية القوة لما لا ترويا لي قصتكما؟

Ayrıca demir kafalar Oldukça güçlü ve sertler.
بالاضافة إلى أن الجنود ذوي الرأس الحديدة أقوياء جداً