| Ne güzel. Esrar işi dünyası oldukça küçük. | Open Subtitles | -أعمال الماريغوانا صغيرة نسبياً . |
| Şanslıyız ki motorlar oldukça küçük ve mayınlar çok ağır. | Open Subtitles | من حسن حظنا، المحركات صغيرة جداً و الألغام كبيرة جداً |
| Garip olan, kemiklerin oldukça küçük olmasıydı. | Open Subtitles | الغريب في الأمر أن تلك الأجزاء من العظام كانت صغيرة جداً |
| 21 yaş psikiyatrist olmak için oldukça küçük bir yaş. | Open Subtitles | واحد وعشرون عاماً صغيرة جداً لتصبحي طبيبة نفسية |
| Cinayet silahı için oldukça küçük. | Open Subtitles | تبدوا صغيرة جداً على سلاح جريمة |
| Kutuya baktım ve "Hey, bu benim için oldukça küçük" diye düşündüm | Open Subtitles | نظرت إلى الصندوق، وقلت: "إنها صغيرة جداً عليّ" |
| Aslında oldukça küçük. | TED | فهي حقاً صغيرة جداً. |
| oldukça küçük. | Open Subtitles | تبدو فتحة صغيرة جداً |
| Ve kalacağın bir yer de buldum. Hoş bir yer. oldukça küçük ama hoş bir yer. | Open Subtitles | صغيرة جداً ولكنه جميل |
| Ve kalacağın bir yer de buldum. Hoş bir yer. oldukça küçük ama hoş bir yer. | Open Subtitles | صغيرة جداً ولكنه جميل |
| Kardeşim oldukça küçük. | Open Subtitles | يا صديقي ، إنها صغيرة جداً |