ويكيبيديا

    "olmadığımızı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لسنا
        
    • أننا لا
        
    • اننا لم
        
    • لَسنا
        
    • بأننا لا
        
    • أننا لم نكن
        
    • الجندي ليس
        
    • نكن على
        
    • عدم وجودنا
        
    • بأننا غير
        
    Bize doğanın bir parçası olduğumuzu ve ondan ayrı olmadığımızı hatırlatıyor. TED انها تذكرنا اننا جزء من هذه الطبيعة واننا لسنا بمعزل عنها
    Fakat inanıyorum ki, erkekler olarak ayrıcalığımızı geride bırakmanın ve sorunun yalnızca bir kısmı olmadığımızı görmenin vakti geldi. TED ولكني أعتقد أننا كرجال، حان الوقت لنبدأ في رؤية ما وراء امتيازنا والاعتراف أننا لسنا فقط جزءًا من المشكلة.
    Çılgınca bir tahmin edicem ve dondurma aracında olmadığımızı söyleyeceğim. Open Subtitles سأستعمل طريقة التخمين و أقول بأننا لسنا في شاحنة المثلجات
    Yani, bir şeyler yapmamız gerektiğini ve güvende olmadığımızı sen söyledin. Open Subtitles أنتِ من قال أنه علينا فعل شئ و أننا لسنا بأمان
    Beni hedef alıyorsun çünkü ben... uzayın sonsuzluğunda yalnız olmadığımızı düşünüyorum, öyle mi? Open Subtitles هل تسخر مني لأنني أؤمن أننا لسنا وحدنا في هذا الفضاء الغير منتهي؟
    Bu kitabın kopyalarını aradığımızı duyurduğumuzda bu arayışta yalnız olmadığımızı öğrendik. Open Subtitles حينما أعلنّا أننا نبحث عن نسخ للكتاب، وجدنا أننا لسنا الوحيدين
    En anlaşılmaz ipucunu bile kullanarak bizim karı-koca olmadığımızı belirlediniz. Open Subtitles إنّكَ استخدمت أكثر الاشارات الخفيّة غموضاً لتتبيّن أنّنا لسنا مُتزوجين.
    Bakın, ofiste olmadığımızı ve herkesin çok stresli olmasını anlıyorum. Open Subtitles انظروا، أتفهم أننا لسنا في المكتب والجميع تحت ضغط كبير
    Tipik bir lise olmadığımızı onları kabul ettiğimizi, güvende olduklarını? Open Subtitles اننا لسنا مدرسة نموذجية بأننا سوف نقبلهم بأنهم سيكونوا بخير؟
    Yarın bitişik binanın sahibiyle konuşup ona memnun olmadığımızı söyleyeceğim. Open Subtitles سأتكلم مع المالك الذى بجوارنا غداً وسأعلمه أننا لسنا سعداء
    Sen gelişmiş birisin ve o kadar farklı olmadığımızı kendin söyledin. Open Subtitles أنت معزز بقوى و لقد قلت للتو أننا لسنا مختلفين كثيرا
    dedi. O zaman ona, ondan hiç de farklı olmadığımızı söyleyecek cesaretim yoktu. TED لم تكن لدي الشجاعة وقتها لأخبره لا، نحن لسنا بمختلفين عنه.
    Bu bile neden sıçan olmadığımızı göstermeye yeter. TED إذاً فهذا يوصلنا إلى نتيجة مهمة جداً، و هي أننا لسنا قوارض.
    Sıçanla karşılaştırıldığımızda özel görünüyor olabiliriz, evet, ama sıçan olmadığımızı bildiğimiz için bu adil bir karşılaştırma olmaz. TED بالمقارنة مع الجرذ، قد نبدو مميزين، نعم، لكن إنها ليست مقارنة عادلة، باعتبار أننا لسنا قوارض.
    Dinledikçe bize karanlıkta yalnız olmadığımızı hatırlatır biçimde. TED بطريقة تذكرنا ونحن نستمع بأننا لسنا وحدنا في الظلام.
    Ayrıca GSYİH'nın kölesi olmadığımızı gösteriyor. TED وكما يدلّ على أننا لسنا عبيدا للناتج المحلي الإجمالي.
    Tek başımıza olmadığımızı onlara göstermek için hayvanları çiziyoruz. TED نرسم حيوانات لنُبين لهم بأننا لسنا لوحدنا.
    Belki öyle olmak istesek bile özel olmadığımızı kabullenmektir. TED ربما حتى يكون القبول بأننا لسنا متميزين كما نأمل
    Dünyanın bütün zamanına sahip olmadığımızı farkettiğimizde önceliklerimizi daha net bir şekilde görmeye başlarız. Önemsiz olaylara daha az dikkate alırız. TED عندما ندرك أننا لا نملك كل الوقت الموجود في العالم. تتجلى أمامنا أولوياتنا بوضوح. لا نعير أدنى اهتمام للمسائل التافهة.
    Eskisi gibi bir çift olmadığımızı biliyorum. Open Subtitles أعرف اننا لم نعد الثنائي الذي كنا عليه سابقاً
    Bence insanların arasındaki farklılıklarına arayarak yalnız olmadığımızı ispatlayabiliriz. Open Subtitles أعتقد نَبْحثُ عنهم الإختلافات في بعضهم البعض لإثْبات بأنّنا لَسنا لوحده.
    Sadece birbirimize zarar vermek niyetinde olmadığımızı göstermek için bir yol. Open Subtitles وهذه هي الطريقة لنري بعضنا بأننا لا نريد الحاق الاذى بأحد
    Ve bizim bunlardan hiçbiri olmadığımızı görünce bizimle konuşmaya karar verdiler. TED ولذلك عندما تأكدوا أننا لم نكن أحد هؤلاء الأشخاص، قرروا أن يتكلموا معنا.
    Arkadaşlarımıza sadece zırhtan ibaret olmadığımızı gösterelim. Open Subtitles لنري صديقينا ان الجندي ليس مجرد سترة واقية من الرصاص
    Doğrudan temas halinde olmadığımızı biliyorlar. Habercileri seçiyorlar. Open Subtitles انهم يعرفون أنّنا لم نكن على اتّصال مباشر
    Orada olmadığımızı fark etmiyorlardır bile. Open Subtitles أنا لا أعتقد بأنهم لاحظوا عدم وجودنا حتى
    Firmamız güvenliğinizi sağlamaktan memnun olacaktır tabii uygun olmadığımızı düşünmüyorsanız. Open Subtitles أن شركتنا مسرورة لتقوم بالتدقيق في العملاء الجدد من أجلك إلا إذا ، بالطبع تعتقد بأننا غير مناسبين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد