Zavallılar. Bizim gibi olmak istiyorlar. | Open Subtitles | الفقراء من العامه انهم فقط يريدون ان يكونوا مثلنا |
Benim arkadaşım olmak istiyorlar Ve onlara birşeyler götürmemi.. | Open Subtitles | يريدون ان يكونوا أصدقائي يحبون أن يأخذوا أشيأي |
İlgili bir baba olmak istiyorlar. | TED | يريدون أن يكونوا آباء بكل ما تعنيه الكلمة. |
Hemşire, radyoloji uzmanı, eczacı veya doktor olmak istiyorlar. | TED | يريدون أن يكونوا ممرضين وأخصائيي أشعة وصيدلانيين وأطباء. |
Kendi kendilerinin polisi olmak istiyorlar. | TED | إنهم يريدون أن يكونوا أنفسهم...يرغبون في مراقبة أنفسهم. |
İkisi de birlikte olmak istiyorlar ama hiçbiri bunu itiraf edemiyor. | Open Subtitles | كلاهما يريدان أن يكونا معاً، ولكنّها لا يُريدان الإعتراف بذلك. |
Kenarban'lar nazik insanlar, ve bizimle arkadaş olmak istiyorlar. | Open Subtitles | انهم أناس لطيفون ويريدون أن يصبحون أصدقاء لنا |
Ölmeden zengin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون أن يصبحوا أثرياء فحسب قبل أن يلقوا حتفهم |
Profilini olusturup fotografini koyuyorsun... diger insanlar fotograflarini yollayip senin arkadasin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | وأشخاص اخرون يرسلون صوره لأنفسهم و يريدون ان يكونوا اصدقائك |
Elinde işe yarar suçlamalar olduğuna ve işbirliği yapacağına emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون ان يتأكدوا ان لديك معلومات تجريمية فعّالة و ان تكون شاهد متعاون |
Elinde işe yarar suçlamalar olduğuna ve işbirliği yapacağına emin olmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدون ان يتأكدوا ان لديك معلومات تجريمية فعّالة و ان تكون شاهد متعاون |
Mr. Harris, çocuklar büyüyünce astronot veya itfayeci olmak istiyorlar. | Open Subtitles | سيد ( هاريس ) الأطفال يتحدثون عن ماذا يريدون ان يصبحو رواد الفضاء ورجال الاطفاء عندما يكبرون |
Bilgi akışının bir parçası olmak istiyorlar. | TED | يريدون أن يكونوا جزءا من تدفق المعلومات |
Çocuklar geldiğinde babalarıyla olmak istiyorlar. | Open Subtitles | عندما يذهبون إلى منزلك يريدون أن يكونوا معك يريدون أن يكونوا مع والدهما |
Hayatımın parçası olmak istiyorlar, Isabel de öyle. | Open Subtitles | و عندما يأتون إلى منزلي يريدون أن يكونوا جزءا من حياتي إيزابيل أصبحت جزء من حياتي |
Ne romantik. Onlar da bunun bir parçası olmak istiyorlar. | Open Subtitles | إنه رومنسي, وهم يريدون أن يكونوا جزء من ذلك |
Çocuk sahibi olmak istiyorlar ama olmuyor. | Open Subtitles | و هم يرغبون في الاطفال, لكنه كان عقيم |
Ama insanlar dindar olmak istiyorlar, ve din dünyada uyum için bir güç olmalı, ki olabilir ve olmalı -- Altın Kural sayesinde. | TED | ولكن الأفراد يرغبون في التدين، ويتوجب أن يبنى الدين كقوة للانسجام في العالم، والتي يمكن ويتوجب أن تكون-- نتيجة للقاعدة الذهبية. |
Şef, yanlız olmak istiyorlar. | Open Subtitles | يريدان أن يكونا بمفردهما يا زعيم |
Cesedi taşıyorlar ve bu sefer kimsenin çalmayacağından emin olmak istiyorlar. Bunu nasıl yapacak? | Open Subtitles | سينقلون الجثة ويريدون أن يحرصوا على ألّا يسرقها أحد هذه المرة. |
Bu üzücü, çünkü en başta tanımını yaptığım öğrenme sürecinde çok ilgisiz olan bu kişiler etkili öğretmenler olmak istiyorlar ama hiç bir örneğe sahip değiller. | TED | إنه محزن لأن الناس الذين وصفتهم، كانوا في قمة اللامبالاة بالعملية التعليمية، يريدون أن يصبحوا مدرّسين ناجحين، لكن ليست لديهم أية نماذج. |