Bu kadını seviyorum, ve hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | أنا أحب هذه المرأة ولم أكن أبد بهذه السعادة في حياتي |
Hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Ciddi misin? | Open Subtitles | لم أكن في مثل هذه السعادة من قبل في حياتي |
Ama ben hayatımda hiçbir şeyden bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لكني لم أكن متأكداً من شيء أكثر في حياتي هذا |
Ertesi sabah, hayatımda hiç bu kadar akşamdan kalma olmamıştım. | Open Subtitles | الصباح التالي،لم اكن أبدا اعاني من صداع الكحول بكل حياتي |
Daha önce hiç kimseyle bu kadar sekste senkronize olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن بهذه الحالة الجنسية المتزامنة مع أحد من قبل |
Daha kurt adam olmamıştım. Orada tek başıma da değildim. | Open Subtitles | . لم أكن مذؤوب بعد . ولم أكن هناك بمفردي |
Fakat aslında şu an üçüncü perdemin tam ortasındayım, ve hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | TED | ولكني اليوم منغمسة بتياري الثالث لقد أدركت أنني لم أكن اسعد مما انا عليه الآن |
Bu çekindiğim ilk fotoğraf üstelik ilk bikini giyişim dahası henüz regli bile olmamıştım | TED | هذه الصورة هي أول صورة أخذتها، وهي أيضا المرة الأولى ألبس فيها البيكيني، ولم أكن وصلت سن البلوغ بعد. |
Bu ev dökülüyor meteliksisiz ve ben hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | والآن منزلنا يتهاوى للسقوط مفلسون ولم أكن يوماً سعيدة |
Bunu daha önce görmüştüm, ama hiç bir zaman içinde olmamıştım. | Open Subtitles | حسنا، لقد رأيت ذلك من قبل، ولكن لم أكن أبدا في ذلك. |
Beraber buraya geldiklerinde ikna olmamıştım. | Open Subtitles | عندما جاءتني للمرة الأوى برفقته، لم أكن مقتنعاً. |
O sabah, daha vampir olmamıştım... ve son gündoğumumu seyrettim. | Open Subtitles | في هذا الصباح لم أكن أصبحت مصاص دماء بعد وشاهدت أخر شروق شمس |
O sabah, daha vampir olmamıştım... ve son gündoğumumu seyrettim. | Open Subtitles | في هذا الصباح لم أكن أصبحت مصاص دماء بعد وشاهدت أخر شروق شمس |
Ama yıllardı bu kadar mutlu olmamıştım, bırakta arkama yaslanıp tadını çıkarayım. | Open Subtitles | ولكن لم أكن هذه سعيدا منذ سنوات. اسمحوا لي أن مجرد الجلوس وعربد في ذلك. |
Hayatımda hiç bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن متأكدة كهذه المرة من قبل في حياتي |
Hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن سعيدا في حياتي مثل هذه اللحظات أنا |
Hayatımda hiç bir şeyden bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن واثقة من أي شيء لهذا الحد طوال حياتي |
Daha önce hiç bir silaha bu kadar yakın olmamıştım. | Open Subtitles | فانا لم اكن بهذ القرب من اطلاق نار من قبل |
Daha önce hayatımda hiç bir şeye bu kadar hazır olmamıştım. | Open Subtitles | لم اكن اكثر استعداداً لأي شيء في حياتي أكثر من ذلك |
8 yaşından beri bakir biriyle birlikte olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكُن مع شخصٍ بتول منذُ أن كنتُ في الثامنة من عمري |
Asla bu kadar rahat, bu kadar içten olmamıştım. | Open Subtitles | لم يسبق لي أن كنت صريحًا للغاية ومرتاح جدًّا. |
Daha önce hiç kimseye aşık olmamıştım. | Open Subtitles | انا لم اكون احب اى شخص مثلها من قبل |
Çünkü hamamcı olmamıştım, ama şimdi daha iyiyim. | Open Subtitles | لأننى إستحلمت , و لكننى بخير الآن |
Ne diyorum sana, ...şimdiye kadar oyuna hiç bu kadar yakın olmamıştım... | Open Subtitles | في المركزِ. أُخبرُك، أنا ما سَبَقَ أَنْ كُنْتُ لذا قريب من العملِ... |
Tüm hayatım boyunca asla bu kadar emin olmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن متأكد أبداً حول أي شيء مثل هذا في حياتي بأكملها |