"olmasının dışında" - ترجمة من تركي إلى عربي

• باستثناء أنّه
• النظر عن كونه

Mer, burada istediğim her şey var onun da burada olmasının dışında.
(مير)، كل ماحلمت به موجود هنا... باستثناء أنّه هنا.

Peki bu neden önemli, basitçe çok ilginç olmasının dışında.
الآن، لماذا هذا مهم، بصرف النظر عن كونه مثيرا للاهتمام؟

Başlangıçta, özellikle güzel olmasının dışında... pek de önemli bir şeye sahip değilmiş gibi gözüküyordu.
في البدء، لم يكن يبدو على الكهف إحتواءه على أي شيء مميز بغض النظر عن كونه جميل للغاية

Bana ticari basında daha yer alma ve bunları halka açma fırsatı verdi ve bize aynı zamanda yeni Media Lab'ı kurma şansı verdi, eğer ziyaret etmediyseniz edin, çünkü çalışmak için mükemmel bir yer olmasının dışında güzel bir mimari parça.
بالنسبة لي، لقد قدم لي فرصة لولوج عالم تجارة الصحافة وإخراج ذلك للجمهور، وسمح لنا ببناء مختبر الميديا الجديد، والذي أنصحكم بزيارته إن لم تفعلوا، لأنه قطعة معمارية جميلة بغض النظر عن كونه مكان رائع للعمل.