Öyleyse ikimizden birine bir şey olmasına izin vermeyeceğim, söz veriyorum. | Open Subtitles | لذا أنا لن أسمح بحدوث أي شيء لكل منا أعدك بذلك |
Bunun olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | بعدة مكالمات هاتفية، فأنت مخطيء لن أسمح بحدوث هذا |
Bir daha böyle bir şeyin olmasına izin vermeyeceğim. Sana söz. | Open Subtitles | أنا لن أسمح بحدوث ذلك مرة أخرى أعدك بذلك |
Söz veriyorum, sana hiçbir şey olmasına izin vermeyeceğim Nemo. | TED | أعدك، لن أدع أي شيء يحصل لك أبدا، نيمو. |
Bunun, hayatım boyunca beceriksiz bir hiç olmama katkıda bulunucak başka bir durum olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | .. لن أدع هذا يكون موقفا آخر يساهم في أن أصبح شيئا تافها صغيرا لبقية حياتي ، أتفهمون؟ |
Tüm bildiğim Mary'e bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو اني لن ادع اي مكروه يحدث لماري |
Bunun olmasına izin vermeyeceğim. Sen beni, ben de seni seviyorum. | Open Subtitles | حسناً, لن أسمح بحدوث هذا أنا أحبك وأنت تحبينني |
İşlemediğin bir suçtan dolayı hem de. Tekrar bunun olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | بسبب جريمة لم تقترفها لن أسمح بحدوث ذلك مجدداً |
Kasabamızı yok etmen için seni affedemem. Çünkü yok olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا يمكنني مسامحتك على تدمير بلدتنا، لأنّي لن أسمح بحدوث ذلك. |
Ve ben bunun olmasına izin vermeyeceğim. Anladın mı? | Open Subtitles | .وأنا لن أسمح بحدوث ذلك أهذا مفهوم؟ |
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. Sana göz kulak olacağım. | Open Subtitles | لن أسمح بحدوث شيء لك لأنني سأهتم بك |
Bu yasal değil. Bunu olmasına izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | هذا غير شرعي لن أسمح بحدوث هذا |
Her şey iyi olacak. Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | كلّ شيء سيصبح بخير لن أدع أيّ شيء يحدث لك |
Bunun olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | ثم لن نترك الفرصة للقيام بهذا أنا لن أدع هذا يحدث |
Magwar'ın babamın araştırması sayesinde zengin olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع مقواير يكتسب الشهرة من أبحاث حياة أبي |
Daha önce öyle davrandım ama tekrar olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | منحت نفسي مسبقاً و لن أدع هذا يحدث مجدداً |
Richard, ona bir şey olmasına izin vermeyeceğim. İyi misiniz, Bay Applebaum? | Open Subtitles | ريتشارد, لن أدع أي مكروه يصيبه هل انت بخير سيد أبلباوم؟ |
Başıma gelmiş en güzel şeyi mahvetme tehlikesi içindeyim, ama bunun olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | اتعرف، انا في خطر افساد اعظم شئ حدث. معي في حياتي باكملها. وانآ لن ادع ذلك يحصل. |
Kaçarsam o adam ailene zarar verecek ve ben böyle olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | من فضلك! إذا فعلت، ذلك الرجل سوف يؤذي عائلتك ولن أسمح بحدوث هذا. |
Sonunun ablası gibi olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدعها تموت مثل أختها |
Kelly'i kaybetmeyeceğim. Bunun olmasına izin vermeyeceğim. Sakin ol. | Open Subtitles | من الممكن أن نفقد كيلي وأنا لن أسمح بأن يحدث ذلك |
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | لن اسمح بحدوث اي شي لكي , حسنا ؟ |
Kendimi de bebeğimi de öldürüp onu sizden biri olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | سوف أموت وأقتل معي الطفل لكن لن أسمح أن يكون طفلي جزء منك |
Bunun olmasına izin vermem. Bunun olmasına izin vermeyeceğim. Ve bunun olmasına izin veremem. | Open Subtitles | لن أجعل ذلك يحدث ، لن أسمح بذلك أن يحدث ولن أجعل ذلك يحدث |
Eğer bunu sana onlar yaptıysa, bu ihanetin başarılı olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | سوف لن أسمح لهذه الخيانة بالإزدهار. ليس إذا فعلوا هذا لك. |