Evet, önce bu Kule çöküyor, Kuzey Kulesi üzerine doğrudan isabet almasına ve zaten 18 dakikadan beri yanıyor olmasına rağmen. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك، ينهار هذا البرج أولا بالرغم من أن البرج الشمالى ضرِب مباشرة و أحترق لمدة أطول بـ 18 دقيقة |
Diğer kariyer yollarını düşünmüş olmasına rağmen, Plath sanatçılık yolunu seçti. | TED | رغم أن بلاث فكرت بمهن عديدة إلا أنها سلكت طريق الفنان. |
Ve bu gün kameraların yerleştirilmesinin ilk günü olmasına rağmen, | Open Subtitles | حتى على الرغم من أنه اليوم الأول بعد تركيبنا للكاميرات |
Seni sevmiştim planladığın bir geleceğin olmamasına rağmen çoraplarının hiç eşleşmemesine rağmen zil sesinin "Zenci Ne, Zenci Kim." olmasına rağmen. | Open Subtitles | أحببت لك، على الرغم من أن لم يكن لديك مستقبلك خارج المخطط. على الرغم من أن الجوارب الخاصة بك تتطابق أبدا. |
İlginç olmasına rağmen, alakasını anlamadım. | Open Subtitles | ورغم أن ذلك مثير للإهتمام، لا أرى له أية صلة |
Gerçekte en azından üçte birinin bunu kalpten istiyor olmasına rağmen. | TED | حتى مع أن ثلثهم على الأقل و من أعماق قلوبهم يرغبون بذلك. |
Hava bükme becerileri muhteşem olmasına rağmen herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şey var. | Open Subtitles | و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ أي شخص |
Hava bükme becerileri muhteşem olmasına rağmen herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şey var. | Open Subtitles | و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ اي شخص |
Hava bükme becerileri muhteşem olmasına rağmen herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şey var. | Open Subtitles | و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ أي شخص |
Psikolojik yaralanmalardan korunmak amacıyla kullanabileceğimiz, bilimsel olarak kanıtlanmış teknikler olmasına rağmen kullanmıyoruz. | TED | ومع ذلك، رغم أن هناك طرق مثبتة علميًا بإمكاننا استخدامها لمعالجة الإصابات النفسية، لا نفعل ذلك. |
ABD şirketlerinin yüzde 38'i kadınlar tarafından kurulmuş olmasına rağmen girişim fonunun sadece yüzde 2'sini alıyorlar. | TED | رغم أن النساء وجدوا 38٪ من الشركات الإمريكية إلا أنهم يحصلون على 2٪ من تمويل المشروع. |
Ama hoşnutluk duyuyorum ki Akhilesh senin şirketin olmasına rağmen değerlerini unutmadı. | Open Subtitles | ولكنني سعيد انه على الرغم من مرافقتك الا انه لم ينسى قيمه |
Üstelik muhtemelen çoğunun ölçeği küçültülecek olmasına rağmen orada olmaya devam edecekler. | TED | ومعظمها ما زالت مستمرة ليكون هناك ، على الرغم من أن حجمهم سوف يكون على الارجح في تراجع. |
Her biri çok küçük olmasına rağmen hep beraber o kadar ağırlardı ki, onları koyduğumuz masa bel vermeye başlamıştı. | TED | على الرغم من أن كل مغناطيس ذو حجم صغير، ومع بعضها، فهي تزن الكثير حتى أن الطاولة التي كانوا فوقها بدأت بالانحناء. |
Havabükme yeteneklerinin müthiş olmasına rağmen, herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenecek çok şeyi var. | Open Subtitles | ...ورغم أن قدراته في إخضاع الهواء عظيمة .إلا أنه يحتاج لتعلم الكثير قبل أن يكون مستعداً لإنقاذ أحدهم |
Kanser olmasına rağmen Albay Hawkins fiziksel testi geçti bu yüzden uçmaması için bir neden yok. | Open Subtitles | حتى مع السرطان ، لقد اجتاز هاوك الاختبارات البدنية |
Sadece 6,98$ olmasına rağmen kendi başımıza alabileceğimiz bir şey değildi. | Open Subtitles | رغم أنها بثمن 6.98 كان هذا أكثر مما نحتمل جمعه لوحدها |
Peki aileden birisi olmasına rağmen, şahit olmayı kabul ediyor musunuz? | Open Subtitles | وأأنت مستعد أن تكون شاهدًا بالرغم من أنه أحد أفراد عائلتك؟ |
11. bölgedeki yeni meclis üyesi kadınla evli olmasına rağmen. | Open Subtitles | رغم أنه كان متزوجا من النائبة الجديدة عن الدائرة الـ11 |
Rus kökenli bir kadın olarak, neredeyse hayatı boyunca orada yaşamış olmasına rağmen, her zaman biraz yabancı hissetti. | TED | كانت دائمًا تشعر بأنها دخيلة على المجتمع، بالرغم من أنها قد عاشت هناك معظم حياتها، امرأة من أصل روسي. |
Kanada'da ortaya çıkmış olmasına rağmen, başka yerlere de yayıldığını öğrendik. | TED | وعلى الرغم من أنها بدأت في كندا، إلا أننا اكتشفنا قدرتها على الانتشار. |
Emirler beni yalnız bırakmanı söylemiş olmasına rağmen, benimle beraber kaldın. | Open Subtitles | حتى عندما صُدِرت الاوامر لكِ بمغادرتى .. بقيتى معى |
Yarın sabah Jack'i çekap için doktora götürmem gerekiyordu, ama o'nun için sürpriz bir parti düzenliyorum, doğumgünü gelecek hafta olmasına rağmen. | Open Subtitles | ولكنى أقوم بتنظيم حفلة له بالرغم أن عيد ميلاده فى الأسبوع القادم |
"Kamptaki koşulların çok kötü olmasına rağmen uzaklara gitmek istemiyorlardı." | Open Subtitles | بالرغم من أنّه كان سيئ جدا هناك هم لم يريدوا الذهاب الى مكان آخر |