Nasıl ya da neden bilmiyorum ama bir daha aynı olmayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | لم أعلم كيف ولماذا، لكن علمت أني لن أكون نفس الشخص قط. |
Ama ben belli şeyleri başarmadığım sürece mutlu olmayacağımı hep biliyordum. | Open Subtitles | لكنني علمت أنني لن أكون سعيدة حتى أُنجز شيئاً ما أولاً |
Benim burada olmayacağımı ve onlar adına konuşamayacağımı... anlamalarını sağlamalısın. | Open Subtitles | يجب أن تعلمهم بأنّي لن أكون موجودة هنا كي ادافع عنهم |
Ona artık satıcı olmayacağımı ancak küçük bir bölümünü çok yakın arkadaşlarıma satabileceğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني لن أكون جو ولكني سآخذ القليل منه وأبيعه لأصدقائي |
Ona artık satıcı olmayacağımı... ancak küçük bir bölümünü çok yakın arkadaşlarıma satabileceğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها أنني لن أكون جو ولكني سآخذ القليل منه وأبيعه لأصدقائي |
Fakat iyi haber şu ki, onların sayesinde nasıl bir ebeveyn olmayacağımı çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | و الشيء الجيد أنه شكراً لهم لأنني أعلم بالضبط أي نوع من أولياء الأمور لن أكون |
Hay allah! Kahretsin, yalnızca bu sabah veya öğleden sonra olmayacağımı söyle. | Open Subtitles | أنا لن أكون متوفرا هذا الصباح أو في الظهيره. |
Gününün en güzel kısmının orada olmayacağımı düşündüğü an olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قال بإن أفضل جزء من يومه عندما يفكر بأنني لن أكون هنا. |
- Onlardan biri olmayacağımı bil diye söyledim. | Open Subtitles | ما قصدك؟ أردت إحاطتك علمًا أنني لن أكون واحدة من ساقطاتك، مفهوم؟ مفهوم. |
Bir dahaki sefere nazik olmayacağımı söylemiştim, hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تتذكّر عندما قلتُ لك أننا عندما نلتقي في المرة القادمة لن أكون لطيفاً؟ |
Ve ben de ona sen olmadan ben olmayacağımı söyledim. | Open Subtitles | وقد أخبرته أننى لن أكون معه فى الأمر بدونك |
Seni o gece mezarlıkta annem ve babam ile tanıştırdığımda asla yalnız olmayacağımı söylemiştin. | Open Subtitles | تلك الليلة بالمقبرة، حين عرفتك على أمي وأبي، أخبرتني أني لن أكون وحيدة أبداً... |
Bugün yalnız olmayacağımı düşünmüştüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنني لن أكون بمفردي اليوم |
İyi bir anne olmayacağımı düşünüyorsun. | Open Subtitles | اعرف انكِ تعتقدين اني لن أكون أم جيده |
Senin kuklan olmayacağımı açıkça belirttim. | Open Subtitles | أوضحت جيداً أني لن أكون دُمية. |
- Burada olmayacağımı mı umdun? | Open Subtitles | هل كنتِ تأملين أنني لن أكون هنــا ؟ |
Böyle olmayan biriyle birlikte olmayacağımı bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تعلمي أنّي لن أكون مع شخص سيّء |
Burada olmayacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً, أنتِ تعلمين أنني لن أكون هنا. |
Birleştiğimiz zaman Mara'nın içinde olmayacağımı, onun bir parçası olacağımı söyledin. | Open Subtitles | أنت قلت، أنه عندما نندمجا لن أكون بداخل "مارا". سأكون جزءً من "مارا" |
Yalnız olmayacağımı bilmeliydim. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أعرف بأنني لن أكون لوحدي |