- Ama yaşadığım sürece asla polis olmayacaksın. - Olmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكنك لن تكون شرطيا طالما أنا عايش لا أريد أن أكون |
Burada olmayacaksın. Para da ödemiyorsun. Sana bir maliyeti olmayacak. | Open Subtitles | أنت لن تكون هنا حينها إذا لن تدفع لها شيئا |
Güle güle. Çünkü çıkarken girdiğin gibi olmayacaksın, ne dediğimi anladınız mı? | Open Subtitles | الوداع لانك لن تكون نفس الشخص الذي كنته عند دخولك الى هنا |
Ama yapmadı. Fakat bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayacaksın. | Open Subtitles | الآن, لم تفعل ذلك, لكن لن تكوني محظوظة في المرة القادمة. |
Senden nefret etmiyorum. Ondan ediyorum. Çünkü artık en küçük sen olmayacaksın. | Open Subtitles | لا أكرهكِ بل أكره هذا لأنكِ لن تكوني طفلتي الصغيرة بعد الآن |
Ben sana bir oğul vereceğim ve sen de artık üzgün olmayacaksın. | Open Subtitles | لذا انا سأحمل لك طفلا, وانت سوف لن تكون حزينا بعد الان. |
Bu yolda şimdiye dek birkaç ödün verdim ama sen onlardan biri olmayacaksın. | Open Subtitles | كان علي أن أقوم ببعض المخاطرات طوال الوقت ولكن لن تكون أنت إحداها |
ama sen asilliğin tabularını zorlayan ilk kral olmayacaksın yapabilirsin | Open Subtitles | ليسوا كذلك ولكنك لن تكون اول ملك يخمد غضب النبلاء |
Dünyada babası tarafından hayal kırıklığına uğratılmış ilk insan olmayacaksın. | Open Subtitles | لن تكون اول شخص بالعالم يتِم خذلانه من طرف والده |
Bak ahbap, ilk soran da değilsin, sonuncu da olmayacaksın. | Open Subtitles | لن تكون أول من يطلب ولن تكون آخرهم أطلب ماذا؟ |
Ailende bunu ilk düşünen sen olmayacaksın ve bu yüzden ilk ölen de olmayacaksın. | Open Subtitles | إنك لست أول من يظن ذلك فى عائلتك و لن تكون أول من يموت لذلك |
Endişlenmene gerek yok, burada olmayacaksın. | Open Subtitles | ليس من الضرورى أن تقلق . لأنك لن تكون هنا |
Yunus dövmesi olan tek anne sen olmayacaksın, inan bana. | Open Subtitles | صدقيني, انت لن تكوني الام الوحيدة التي تضع وشما لدولفين |
Bir daha asla yalnız olmayacaksın. | Open Subtitles | أتدر ما أقصد؟ لن تكوني وحيدة بعد الآن إتركي الأمر لــ بيجي |
Yarın burada olmayacaksın çünkü okulun var. | Open Subtitles | حسناً، لن تكوني أنتِ موجودة غداً لأنكِ ستذهبين للمدرسة |
Ben hapse gireceğim ve geri döndüğümde sen burada olmayacaksın. | Open Subtitles | سأذهب للسجن و لن تكوني موجودة عندما أعود |
Ve bazen de bilerek geç kalkıyorum, ...çünkü uyandığımda biliyorum ki sen yanımda olmayacaksın. | Open Subtitles | وأحياناً، أطيل في النوم لأني أعلم بأني عندما استيقظ لن تكوني بقربي |
Ama kardeşim dedi ki, merak etme Claude, seni ısırırsa, onlardan biri olmayacaksın. | Open Subtitles | ولكن أخى قال لا تقلق يا كلود اذا عضك لن تصبح واحدا منهم |
Artık yan komşum olmayacaksın. | Open Subtitles | لكنك فقط لن تصبحي جارتي القريبة بعد الآن |
olmayacaksın. Hemen dibinde 32 arkadaşın olacak. | Open Subtitles | لن تكونى بمفردكِ سيكون معكِ 32 صديق بجوار هذا الباب |
Kapa çeneni, 54 olmayacaksın, 30 yaşına gireceksin. | Open Subtitles | اغلاق، كنت لا ستعمل يكون 54، كنت ستعمل يكون 30. |
Ama şaheserini teslim ettikten sonra olmayacaksın. | Open Subtitles | بالطبع،لن تكون كذلك بعد تسليّم قطعتك النادرة |
Ve karargaha geri döndüğün zaman pek de sevgi dolu olmayacaksın yani. | Open Subtitles | و قُلت بأنك لن تتساهل عندما تعود الى القاعدة |
Benim verdiğim planı takip edersen, olmayacaksın da. | Open Subtitles | وأنت لَنْ تَكُونَ إذا أنت إتلَ الخطةَ أعطيتُك، |
Şey, yalnız olmayacaksın. Lisa'yı uyandıracağım. | Open Subtitles | انت لن تبقى وحدك سوف اذهب لأوقظ ليسا |
-Ve bu civarda korunmayan tek aile sen olmayacaksın. | Open Subtitles | وبهذا لن تكونوا الأسرة الوحيدة غير المؤمنة في المنطقة |
Orda olmayacaksın Eğer orda olursan... | Open Subtitles | لن تكونين هناك, لأنّكِ لو أتيتِ... |
Onu teselli edecek tek kişi sen olmayacaksın. Bütün sevgilileri içeride. | Open Subtitles | فلن تكون أنت الوحيد القادر على إرضائها , فكل عشاقها بالداخل |
Hiç önemli değil. Bir kez alacağımız bir şey. Söz veriyorum pişman olmayacaksın. | Open Subtitles | لا يوجد عليه خصم ولكنه سيبقى طوال العمر أؤكد لك انك لن تندم عليه |