Düne kadar duymamıştım. Sana ait olmayan bir şeyi aldığına inanıyorum. | Open Subtitles | ليس قبل الأمس أعتقد أنك أخذت شيئاً ليس لك |
Üzerinde ambalaj olmayan bir şeyi, okuduğunu pek görmüyorum. | Open Subtitles | نادر ما أراك تقرأ شيئاً ليس له ملف مستندات ملفوف حوله |
Hastane avukatı etik olmayan bir şeyi yapıp yapamayacağımı soruyor. | Open Subtitles | تسألني محامية المستشفى إن كنت فعلت شيئاً غير أخلاقي |
Sahip olduğun bir şey yok. Senin olmayan bir şeyi nasıl kaybedebilirsin? | Open Subtitles | لا تملكين أي شيء كيف تخسرين شيئاً لا تملكينه ؟ |
Bu kızlar çok büyük bir baskı altında. olmayan bir şeyi yanlış yorumlama. | Open Subtitles | هذهِ الفتاه تعاني من ضغط بليغ، لا تخطيء قراءة شيء ليس له وجود. |
Hepimiz var olmayan bir şeyi gördüğümüzü nasıl düşünebiliriz? | Open Subtitles | كيف يُعقل أننا جميعا نعتقد برؤيتنا لشيء لا يوجد أصلا ؟ |
Gerçekten de olmayan bir şeyi durdurabileceğini mi düşündün? | Open Subtitles | حقاً، هل أعتقد بقدرته على إيقاف شيء لم يكن يحدث حتى؟ |
Gerçekten, tüm içtenliğimle çok üzgünüm, ama bende olmayan bir şeyi sana veremem. | Open Subtitles | أنا حقاً، حقاً آسف، لكن لا أستطيع إعطائك ما لا أملك. |
Bende olmayan bir şeyi söylesenize? - Şu işe bak... her şey varmış. Şuraya bakın. | Open Subtitles | لماذا لا تذهب لبيتك ونفكر فى شئ ليس عندى ؟ اوه, ان لديه كل شئ |
Doğru olduğuna inandığın için sana ait olmayan bir şeyi aldığın olmadı mı? | Open Subtitles | ألم يسبق لك أن أخذت شيئاً ليس لك لأنك تعرف أنه العمل الصائب الذي يجب القيام به؟ |
Bana ait olmayan bir şeyi alamam. | Open Subtitles | أنا كان يجب أن أعرف بأن آخذ شيئاً ليس مُلكي |
Bir şeyi çalmak demek, sana ait olmayan bir şeyi almak demek. | Open Subtitles | عندما تسرق شيئاً ليس من أشياءك تنتمي لك |
olmayan bir şeyi nasıl yok edersin? | Open Subtitles | والكثير من الناس سيعتقدون بأني أخفيت الوثيقة كيف تخفي شيئاً غير موجود |
Canlı olmayan bir şeyi nasıl öldürebilirim? | Open Subtitles | لقد قتلت الهدف أنّى لك أن تقتل شيئاً غير حيّ؟ |
Evet, harika. Ama işte bu yüzden vücuduna doğal olmayan bir şeyi sokmamalısın, Max. | Open Subtitles | نعم , عظيم , لكن لهذا يجب عليك ان لاتضع شيئاً غير طبيعياً |
Bakın, ben de satıcıyım, o yüzden ihtiyacım olmayan bir şeyi enayi gibi alacağımı düşünüyorsanız, tekrar düşünün. | Open Subtitles | أنظر، أنا في عالم المبيعات أيضاً لذا، إن كنت تريد أن تخدعني لأشتري شيئاً لا أريده فعليك أن تفكر من جديد |
Geçen gece sizin olmayan bir şeyi aldınız. | Open Subtitles | في الليلة الماضية، أنّكِ أخذتِ شيئاً لا يعود إليك. |
Büyüdükçe, karnımda haksız bir his duymaya başladım, sanki yapmamam gereken bir şey yapıyormuşum gibi; benim olmayan bir şeyi alıyor; bir hediye alıyor, ama üzerinde başkasının adı yazıyor. | TED | كما ترون، عندما كبرتُ، بدأ شعورٌ بغير الشرعية ينغل داخل معدتي، وكأنني أفعل شيئاً لا يجب عليَّ فعله، أخذ شيء ليس ملكاً لي، كاستلام هدية، باسم شخصٍ آخر عليها. |
Bozuk olmayan bir şeyi çaresizce düzeltmeye çalışmaları çok trajik. | Open Subtitles | مأساة أن يحاولوا باستماتة إصلاح شيء ليس معطوبًا من الأصل |
Bu mahkumun beynini yıkayıp doğru olmayan bir şeyi, doğru gibi göstermeye çalıştığınız bir halüsinasyon mu? | Open Subtitles | هل هذا نوع من أنواع " سي اوب "ّ حينها تحاولي غسل دماغ السجين وإرغامه على تصديق شيء ليس صحيحاً ؟ |
Bana ait olmayan bir şeyi iade ediyormuşum gibi düşün. | Open Subtitles | اعتبرها رد جميل لشيء لا يعود لي |
Sana ait olmayan bir şeyi almak konusunda konuşma hakkını kız arkadaşının evine sızıp benim için o yeşil ilacı araklayarak doldurdun. | Open Subtitles | أنت ليس لديك أي مشكلة في أخذ شيء لم يكن ملكا لك عندما تسللت إلى منزل صديقتك |
Yıllardır mümkün olmayan bir şeyi nasıl değiştirebilirsiniz ki? | Open Subtitles | كيف يمكنك تغيير شيء لم يكن ممكنا للأعمار؟ |
Korkarım bu durumda, o hizmetçilerden pek farklı değilim. Elimde olmayan bir şeyi size veremem. | Open Subtitles | أخشى أنّي لستُ خيرًا عن الخدم في ذلك، فلا يسعني إعطائكِ ما لا أملك. |
- Hey! - Bana ait olmayan bir şeyi alacağım anlamına gelmez bu. Değil mi Wanda? | Open Subtitles | هذا لا يعنني انني اخذت شئ ليس ملكي اليس كذلك واندا؟ |