John ve Jane çocuklarını örnek vatandaş olsunlar diye yetiştirir, kanunlara uymayı öğretirler, başka ırklara, cinsiyetlere, tiplere, inançlara saygıyı öğretirler. | Open Subtitles | يُربي الرجُل و المرأة أولادهُما ليكونوا مواطنين صالحين يُعلمونهم القواعِد الصحيحة للتصرّف |
Güvende olsunlar diye kaptanımıza bırakmıştım ama diğer defterlerin arasında bulamadım. | Open Subtitles | لقد تركتهم مع القبطان ليكونوا بآمان لكنني لم أراهم مع بقية أوراق. |
Vahşi olsunlar diye yetiştirmemişsin. | Open Subtitles | أنت لم تُدربهم ليكونوا شريرين. |
ama bu gerçekse, böyle bir cihaz yaptılarsa, insanları sevdikleriyle beraber olsunlar diye, sihirli bir yere göndermiyorlar. | Open Subtitles | لكن إن كان ذلك صحيحاً، إن كانوا قد بنوا الجهاز حقاً فإنهم لا يقومون عن طريقه بإرسال الناس إلى مكان ساحر ليكونوا برفقة من يحبون. |
Ya da, belki de 50'li yıllarda ben henüz genç bir delikanlıyken, Amcam Henry'nin Ku Klux Klan'ı ifşa ettikten sonra, evinin bombalanıp, bahçesinde haçların yakılması, ve ölüm tehditleri almasından sonra karısı ve çocuklarını güvende olsunlar diye Massachusetts'e götürüp, kendisinin Klan'la tek başına yüzleşmek için South Carolina'ya dönmüş olmasındandır. | TED | أو ربما لآنني عندما كنت مراهقا في الخمسينات , من القرن الماضي , عمي هنري , كان قد ندد بالكو كلوكس كلان -- وقصف لوقوعه في المتاعب وأحرقت الصلبان في باحة منزلة – عاش تحت تهديد القتل ,أخذ زوجته وأولاده الى ماساشوستس ليكونوا بأمان وعاد هو الى جنوب كرولينا ليواجه الكلان وحده . |