ويكيبيديا

    "oluşturan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التي
        
    • يشكل
        
    • يخلق
        
    • شكلت
        
    • يشكلون
        
    • تُشكل
        
    • تتكون من
        
    Bundan dolayı dünya görüşünüzü oluşturan düşüncelerin neden gerekli olduğu oldukça açıktır. TED لذا من الواضح لماذا أن أفكارك التي تكون نظرتك للعالم هي أساسية.
    Şimdi, bir ekonomi ancak kendisini oluşturan kuruluşlar kadar sağlıklıdır. TED الآن، يعتبر الإقتصاد جيدًا مرضيًا تمامًا مثل الهيئات التي تكونه
    Hepsi birbirine karışmalı, iyi bir kılıcı oluşturan alaşım gibi. Open Subtitles حسنا, انهم يندمجون مثل المعادن التي نخلطها لصنع سيف جيد
    Ama şu anda, hepimiz için büyük bir tehlike oluşturan biriyle uğraşıyorum ve korkarım onu yakalamak için duyduğum aşırı istek sınırlarımı aşmama sebep oldu. Open Subtitles لكن الآن أنا اتعامل مع شخص , يشكل خطر حقيقي علينا كلنا , على الجميع , و اخشى أن رغبتي الملحة للقضاء عليه تجاوزت حدودي
    Öğretmen olarak, sınıfımı sadece yetenek ve bilgi oluşturan bir yer olarak değil ayrıca anlayış ve umudu oluştuğu bir laboratuvar olarak görüyorum. TED كمعلمة، فأنا أرى غرفة صفي كمختبر لا يخلق مهارات ومعرفة فحسب بل فهمًا وأملاً كذلك.
    Temel elementler evreni oluşturan maddelerdir, ...temel yapı malzemeleridir tabi ya! Open Subtitles العناصر الأساسية هي التي تكون الكون إنها وحدات البناء الأساسية بالطبع
    Sen benim anne-baba figürümün anne kısmını oluşturan kızlardan değilsin. Open Subtitles وأنت لست الفتاة التي أرغب في تقديمها إلى أمي وأبي
    Vücudumu oluşturan milyarlarca hücre var ama onların birbirleriyle kurdukları iletişim şekillerini şu anda henüz kavramaya bile başlamadık. Open Subtitles مليارات الخلايا التي تكون جسمي و التي تتعاون و تتصل معاً حتي هذا اللحظة لم نبدأ حتي في فهمه
    Hayatı oluşturan sonsuz kompleks ilişkiler ağı ve onun bağlantılarının sonsuzluğunda. TED في شبكة العلاقات والروابط المعقدة التي تصنع الحياة.
    Karşılaştığımız sorulardan bir tanesi şu, beyinde ödül duygusunu oluşturan sinyaller nelerdir? TED بداية حاولنا الاجابة على السؤال التالي ماهي الاشارات الكهربائية التي يولدها الدماغ من اجل الشعور بالانجاز
    Şeriatı oluşturan bu gibi şeyler, Şeriatın sorunlu yönleri, İslam'ın daha sonraki yorumlarına, sonradan katılmıştır. TED ان هذه القوانين الاسلامية أو المفاهيم الخاطئة للإسلام التي تطورت تبعاً لتفاسير لاحقة للقرآن الكريم
    Dairesel ağın yakalama lifi bileşimini oluşturan aggregate (birleştirme) ve flagelliform lif bezeleri buradalar. TED ويوجد الخيط الركامي,و السوطي الشكل وهي الغدد التي تتجمع ملتصقة لتكون لتكون الحلزون في الشبكة الفلكية الشكل
    Ve bu alanlar bir bilgiyi hatırladığımızda aynen görüntü oluşturan alanlar gibi davranır. TED وهذه بالضبط هي التي ستستخدم للتصوير عندما نسترجع المعلومات
    Sizlere... vücudunuzun yaşayan kumaşını oluşturan şaşırtıcı moleküler makineler göstereceğim. TED ما سوف أريكم إياه هو الآلات الجزيئية المذهلة التي تقوم بصناعة الألياف في جسد الانسان
    Bu kültürleri fosforlu yeşil boya ile boyadık. Böylece bu zincirleri oluşturan proteinlere bakalım. TED وخضّبنا هذان الزرعان بملوّن أخضر متألق كي نرى هذه البروتينات التي تؤلّف هذه السلاسل.
    Yani, arabalarımız vardı, fakat gezegenimizdeki genetik bilginin çoğunluğunu oluşturan virüslerden haberimiz yoktu. TED وأساسا فإنه كانت لدينا سيارات، لكننا لم نكن واعيين بأشكال الحياة التي تشكل معظم المعلومات الوراثية على كوكبنا.
    Ve bu konuk evimizin çoğunu oluşturan özel odada çok etkileyici olabiliyor. Open Subtitles ويصادف أن هذه الصحبة معبرة جداً في مخدعها وتعبيرها يشكل معظم منزلنا
    Bu da demokratik bir seçim organize etmek için bilmeniz gereken her şeyin temelini oluşturan 481 terim anlamına geliyordu. TED كان يهدف هذا إلى تعريف 481 مصطلحا والذي يشكل أساس أي شيء تريد معرفته إن كنت ستنظم انتخابات ديمقراطية.
    Sanatı ve müziği oluşturan armonik dokulara ilişkin sorular sorar. Open Subtitles سوف يطرح أسئلة عن الأنماط التوافقية هذا يخلق فن، وموسيقى معهد الدراسات المتقدمة
    Örneğimizde: küçük metal parçasını oluşturan trilyonlarca atomun hepsi duruyor ve aynı zamanda bu atomlar yukarı ve aşağı hareket ediyorlar. TED من جهة .. هناك ترليون ذرة قد شكلت الجسيم المعدني هذا وهي ثابتة ولكن في نفس الوقت هذه الذرات تتحرك الى الاعلى والاسفل
    Köpek, tehdit oluşturan ya da engellemeye çalışan herkese saldırmak üzere programlanmıştır. Open Subtitles هذا الكلب هو مبرمجة لمهاجمة بشراسة أي شخص الذين قد يشكلون تهديدا أو عقبة أمام هذا التفصيل.
    Kozmosun daha büyük bir kısmını oluşturan ve genişlemesini sağlayan karanlık enerji. Open Subtitles الطاقةُ المظلمة. و التي تُشكل أغلب الكون و تُسيِّر توسعه.
    Vesalius doğru olarak insanlarda çeneyi oluşturan tek bir kemik olduğunu gördü. Open Subtitles اتضح لفيزاليوس إن الفك تتكون من عظمة واحدة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد