Bir uyum odası oluşturduk ışıklar, müzikler ve güneşlikler insanların ruh haline göre ayarlanıyordu. | TED | أنشأنا الغرفة المستجيبة حيث الأضواء والموسيقى والستائر تتعدل حسب رغبتك. |
Bir topluluk haritası oluşturduk, Ushahidi'yi kurduk. | TED | لقد أنشأنا خريطة للتجمعات, لقد أنشأنا أوشاهيدي. |
Cerrahi takımlar için 19 maddelik iki dakikalık doğrulama kisteleri oluşturduk. | TED | لقد قمنا بإنشاء قائمة مرجعية مدته دقيقتان البند 19 للأفرقة الجراحية. |
Toplam olarak, 50 tane yayalara ait medyan oluşturduk. Şehrin bütün semtlerinde. | TED | وقال اجميع , لقد قمنا بإنشاء أكثر من خمسين ساحة للمشاة في جميع الاحياء الخمسة في المدينة |
Bir tane yaptık. En iyi izlenimi oluşturduk. | Open Subtitles | لقد قمنا لتونا بعمل لقاء لقد بنينا ما قد يكون صورة إيجابية لك |
Kesintisiz çalışmalardan sonra yaklaşık olarak yalnızca 3 kilo ağırlığında bir düzenek oluşturduk. | TED | وهكذا، وبعد عمل متواصل صنعنا جهاز طبلة بحمالة يزن فقط حوالي 6 رطل. |
Birlikte, insanlarla aramızda bir ittifak oluşturduk. | Open Subtitles | كوّنا تحالفاً مع البشر مجموعة .. |
Kalplerinde ağır sorular taşıyan kızların bu soruları babalarına sorabilmelerini sağlayan bir platform oluşturduk ve babalara cevap verme özgürlüğünü kazandırdık. | TED | لقد خلقنا صيغة للفتيات اللائي تدور الأسئلة الثقيلة في خاطرهن ليتمكنوا من سؤال آبائهم و أن يملك الآباء حرية الإجابة. |
Daniel Dunnam, eşim ve ben inandırıcılık ekibini oluşturduk. | TED | وقد شكلنا أنا ونصفي الآخر، دانيل دونام، فريق التدقيق والمصداقية. |
Japonları durdurmak için ittifak oluşturduk ülkeyi soymak için değil! | Open Subtitles | شكلّنا هذا التحالف لكي نوقف اليابانين، ليس لسرقة هذه البلاد! |
360 derecelik bir eğitim modeli oluşturduk. | TED | وقمنا بانشاء نموذج للتعليم مختلف بزاوية 360 درجة. |
Aynen öyle. Ticaret ve tüketici üzerine. Toplu yatırım araçları oluşturduk. | Open Subtitles | تماماً البيع بالمفرد الإستهلاكي نخترع نوع من الإسثمار.. |
Birlikte, okuluma gelemeyen erkekler ve kızlar için cinsiyet eşitliği, sağlık ve insan hakları hakkında hayati bilgiler paylaşarak bir eğitim programı oluşturduk. | TED | أنشأنا معًا برنامجًا تدريبيًّا للفتيات والأولاد الذين لم يتمكنوا من الحضور إلى مدرستي، مشاركين بمعلوماتٍ حيوية عن المساواة بين الجنسين والصحة وحقوق الإنسان. |
Bu yüzden son 12 yılda, meslektaşlarım ve ben Morehouse Tıp Fakültesi'nde kronik hastalıkları tedavi eden teknoloji tabanlı bir uygulama oluşturduk. | TED | ثم في 12 سنة الأخيرة، أنا وزملائي بمدرسة مورنوس للطب أنشأنا تطبيقا تكنولوجيا للمساعدة على العناية بالمرضى المزمنين. |
Yawanawa kabilesi olarak bir yaşam planı oluşturduk. Bu oluşturduğumuz strateji planı bize topraklarımızı nasıl güvence altına almak istediğimizi adım adım anlatıyor. | TED | نحن، ياواناوا، أنشأنا مخططاً للحياة، الذي هو مخططنا الاستراتيجي، الذي يخبرنا بخطوات عن كيفية تأمين منطقتنا. |
Birçok yaralıyı Başkanlık'a götürdük ve orada bir acil yardım istasyonu oluşturduk. | Open Subtitles | لدينا عدد من الجرحى في المستشارية و أنشأنا محطة للإصابات الطارئة. |
Açık kaynak çalışarak bu yaygın ar-ge ağını oluşturduk ve bütün müteşebbis emsallerimizden daha hızlı ilerliyoruz. | TED | بما أننا مصدر مفتوح، فقد قمنا بإنشاء شبكة الأبحاث والتطوير هذه، ونحن نتطور أسرع من أي تجارة أخرى مماثلة |
Bu fikir üzerine, kitle kaynaklı bir platform oluşturduk, bir internet oyunu. | TED | بناء على هذه الفكرة، قمنا بإنشاء منصة التقييم الجماعي، لعبة على شبكة الإنترنت. |
Tüm kemiklerini bilgisayarlı tomografiden geçirdik ve Spinosaurus'un dijital iskeletini oluşturduk. | TED | في المركز قمنا بمسح ضوئي لجميع العظام وبنينا على ذلك هيكل رقمي للسبينوصور |
Gönderdiğiniz hediyeler sayesinde, topluluğumuzu oluşturduk. | Open Subtitles | لقد بنينا مجتمعنا بالكنوز التي أرسلتموها |
Ve bir "Geri Dönüş Mekanizması" oluşturduk. Bununla gidip eski internet sitelerini eski halleriyle görebilirsiniz. | TED | و صنعنا الة اعادة الزمن بحيث يمكنك الذهاب و رؤية المواقع القديمة كما كانت نوعاً ما |
Ama bu grubu oluşturduk ve seni içine aldık. | Open Subtitles | ولكننا كوّنا هذه المجموعة وأدخلناك |
Veri transferini yavaşlatacak bir ara bellek oluşturduk. | Open Subtitles | لقد خلقنا عازل ليقوم بإبطاء نقل المعلومات |
Yaptık. Gönüllü olduk. Çete oluşturduk. | Open Subtitles | بل فعلنا , لقد شكلنا فريقاً أردنا أن نعرف إلي أي مدي ستأخذنا خططنا |
Japonları durdurmak için ittifak oluşturduk ülkeyi soymak için değil! | Open Subtitles | شكلّنا هذا التحالف لكي نوقف اليابانين، ليس لسرقة هذه البلاد! |
Bu bilgiyi aldık ve bundan bir matematiksel model oluşturduk. | TED | أخذنا هذه المعلومات وقمنا بعمل نموذج رياضي لنجسده منه. |
Aynen öyle. Ticaret ve tüketici üzerine. Toplu yatırım araçları oluşturduk. | Open Subtitles | تماماً البيع بالمفرد الإستهلاكي نخترع نوع من الإسثمار.. |
Ve barışı sağlamak için toplulukları oluşturduk. | Open Subtitles | وأنشأنا الفئات لكي نضمن السلام |
Aktif olarak patent hakkını dayatan bir firma bulduk, daha sonra mahkemeye, patent haklarının hastalara ve yeni buluşlara zarar verdiğini anlatabilecek mağdur ve uzmanlardan oluşan büyük bir takım oluşturduk. | TED | لقد خططنا لتعريف حامل براءة اختراع في الجينات و الذي كان يستغل براءات اختراعه بشدة و بعد ذلك تنظيم إئتلاف واسع من المدعين و الخبراء الذين يمكنهم إخبار المحكمة عن كل الطرق التي تضر بها براءات الاختراع هؤلاء بالمرضي و الابتكار العلمي |
Biz de bu teknolojiyi markete sunmak ve insanların hayatlarını etkilemek amacıyla bir şirket oluşturduk. | TED | قمنا بتشكيل شركة ناشئة لتجلب هذه التقنية إلى السوق وتؤثر في حياة الناس. |