İyi bir kayıt kazıcılığı üç aşamalı sabit bir döngüden oluşur. | TED | إن عمل المُنَـقِّـبِ الجيد هو حلقة متصلة تتكون من ثلاث مراحل. |
Yiyeceklerinin yüzde doksanı garip bir organizmanın süslü kuru demetlerinden oluşur. | Open Subtitles | تسعين بالمائة من غذائها تتكون من البقايا الجافه من الكائنات الحيه. |
Bulutlar, mikroskopik su damlacıkları veya buz kristalleri küçük parçacıkların etrafında kaynaştığında oluşur. | TED | تتشكل الغيوم حين تتجمع قطرات الماء الدقيقة أو بلورات الثلج حول جسيمات صغيرة. |
Alfa parçacıkları 2 proton ve 2 nötrondan oluşur ve bir pozitif elektrik yükü taşır. | Open Subtitles | تتكوّن جسيمات ألفا من بروتونين ونيوترونين وتحمل شحنة كهربية موجبة. |
Hipokamp, yoğun biçimde birbiriyle bağlantılı iki hücre tabakasından oluşur. | TED | الحُصين مكون من صفيحتين من الخلايا، والتي هي مترابطة بكثافة. |
Bildiğimiz her şey, burada gösterilenlerin bir kombinasyonundan oluşur. | TED | كل شيء نعرفه مصنوع من تركيبة ما مكونة من ما ترونه مصوراً هنا. |
Işık, foton adı verilen minik parçacıklardan oluşur ve her bir fotondaki enerji onun rengini belirler. | TED | يتكوّن الضوء من جُسيمات صغيرة تسمى الفوتونات ومقدار الطاقة الموجودة في كلّ فوتون يتوافق مع لونه. |
Bu videonun her bir karesi mesela, yüz binlerce pikselden oluşur. | TED | كل لقطة من هذا الفيديو، على سبيل المثال، تتكون من مئات الآلاف من وحدات البكسل. |
Her şirket, hatta her ülke bir strateji geliştirmek ve bu konuda harekete geçmek zorunda. Böyle bir strateji 4 bölümden oluşur: | TED | تحتاج كل شركة، ولكن أيضا كل دولة، لاستراتيجية بشرية، وللبدء في العمل عليها فورا، وهذه الاستراتيجية تتكون من 4 أجزاء. |
Dünya'nın yer kabuğu tektonik levhalar denen devasa, sivri uçlu kaya tabakalarından oluşur, her biri Dünya'nın mantosunun sıcak, kısmen erimiş katmanı üzerindedir. | TED | تتكون قشرة الأرض من العديد من ألواح الصخور الخشنة. تسمى الصّفائح التكتونية، تركب كلٌ منها على طبقة ساخنة، منصهرة جزئياً من وشاح الأرض. |
Bu yüzden bakteriyel iletişim bir etki, bir tepki, bir molekül üretimi ve bunun karşılığından oluşur. | TED | لذا فإن محادثات البكتريا تتكون من المبادرة والتفاعل، إنتاج الجزيئات والإستجابة لها |
Eş kopyalar tomurcuklanır ve yavaş yavaş bir koloni oluşur. | Open Subtitles | تتبرعم منها نسخ متطابقة لها وتدريجيا , تتكون مستعمرة |
Galaksiler meydana gelir, ve nesiller boyu yıldızlar bu galaksilerde oluşur. Ve bir yıldızın etrafında, en azından tek birinin, yaşanabilir bir gezegen bulunur. | TED | تتشكل المجرات، و أجيال كاملة من النجوم داخل هاته المجرات. و حول نجم واحد، على الأقل، هنالك كوكب مسكون. |
Çakıl taşlarını bir gölete attığınızı düşünün: Dalgalanma yayılıp üst üste bindikçe bir örüntü oluşur. | TED | تخيل إسقاط حصى داخل بركة: حيث أن مع انتشار التموجات وتداخلها، تتشكل أنماط. |
Yeni bir galaksi uçsuz bucaksız yıldız kümelerinden oluşur. Gaz bulutlarından oluşmuş yıldızlardan. | Open Subtitles | تحتوي المجرّة اليافعة على مجموعة من النجوم تتكوّن من سحب الغازات |
İris'in durmaksızın ürettiği bazal miktardaki gözyaşı, üç tabakadan oluşur ve artıkları, kiri uzaklaştırır. | TED | إن قطرات الدمع الأساسية التي تفرزها أيريس من غلاف رقيق مكون من ثلاث طبقات والذي يغطيها ويبعد الأوساخ والشوائب. |
Evrendeki her şey atom dediğimiz küçük kürelerden oluşur. | TED | كل ما هو موجود في عالمنا مصنوع من كرات صغيرة نسميها ذرات. |
Seyirciler insanlardan oluşur, bizim gibi nefes alan ve yaşayan insanlardan. Tamam mı? | Open Subtitles | والجمهور يتكوّن من أشخاص والأشخاص من يعيشون ويتنفسون |
Tortul kayaçlar, lifimsi mikroorganizmalar deniz kumu, çamur ve arasındaki küçük liflerden oluşur. | Open Subtitles | تراكيب رسوبيّة خيطيّة تشكلت بفعل كائنات حيّة مجهريّة تحتجز الرمل والطين بين خيوطها. |
Delici-emici ağız parçası gaga denilen, uzun, tüpe benzer bir yapıdan oluşur. | TED | الجزء الفموي الثاقب الماص يتكون من تركيب طويل يشبه الأنبوب يسمى المنقار. |
Falanks diktörtgen şeklinde bir askeri düzendir.... ...genellikle ağır piyadelerden oluşur. | Open Subtitles | فالنكس هي خطة عسكرية مربعة الشكل، عادة مكونة من مشاة بالكامل |
Dağlar katmanlardan oluşur. Bizimki de öyle. | Open Subtitles | كل الجبال مكوّنة من طبقات، وجبلنا ليس استثنائياً |
Merdivenin basamakları, daha küçük dört farklı tür molekülden oluşur. | Open Subtitles | درجات السلم مصنوعة من اربعة أنواع مختلفة من جزيئات اصغر |
Burada bir karışıklık ya da yanlış anlama oluşur ve gerilim ortaya çıkar. | TED | من هنا، يتشكل الارتباك و سوء الفهم، و ينشأ التوتر. |
Çoğu sınav, sizi ezmek için tasarlanmış zihinsel ve fiziksel görevlerden oluşur. | Open Subtitles | معظم التعهدات تتألف من الكراهية المطلقة و التخلف العقلي اللتي صممت لتكسركم |