Dünya üzerindeki yaşamın birinci milyar yılı veya daha fazlası sadece Archea'dan ve bir diğer tür tek hücreli organizma, bakteriden oluşuyordu. | Open Subtitles | في المليار سنة الأولى من الحياة على الأرض كانت الحياة تتكون من الأركيا فقط و نوع آخر من الكائنات وحيدة الخلية البكتيريا |
Bulmaca şu, bu ilk milyar yıl ya da daha fazlasında, Dünya üzerindeki yaşam, bakteri ve Archea gibi tamamen basit tek hücrelilerden oluşuyordu. | Open Subtitles | هذه هي الأحجية في المليار سنة الأولى كانت الحياة على الأرض تتكون بالكامل من خلايا وحيدة بسيطة مثل البكتيريا و الأركيا |
Paige dizgi makinesi 18.000 parçadan oluşuyordu. | TED | بيغ الطابعة تتكون من 18 ألف جزء |
İşte komşu olasılık bütün bunlardan oluşuyordu. | TED | لذا يتألف القريب الممكن من كل تلك الأشياء. |
Bu yüzden, evren atomaltı parçacıkların girdabından oluşuyordu. | TED | بدلاً من ذلك، كان الكون يتألف من بحر من المواد دون الذرية. |
Eski kasaba tahta barakalardan ve ahşap binalardan oluşuyorken güney tarafı modern bir merkez olan çelik ve betondan oluşuyordu. | Open Subtitles | المدينه القديمه منها تتكون من أكواخ و مبـانى خشبـيه، وهـذه فـى الجنـوب وسط المدينه كان كأى مدينه معاصره كـتـل مـن الـحـديـد و الـخـرسـانـه |
Son bloğu, yüzümün iki sayfalık incelemesinden oluşuyordu. | Open Subtitles | آخر مدونة كانت تتكون من صفحتين تصف وجهي |
İç savaşların durmaksızın devam ettiği Çin o dönemde, küçük hanedanlıklardan oluşuyordu. | Open Subtitles | خلال فترة الدويلات المتحاربه كانت "الصين" تتكون من عدة قوميات |
Plan, iki aşamadan oluşuyordu. | Open Subtitles | الخطه كانت تتكون من مرحلتين |
Dağılmadan önce S.H.I.E.L.D. birçok hareketli parçadan oluşuyordu. | Open Subtitles | قبيل انهيارها، كانت (شيلد) تتكون من أجزاء عديدة متحركة |
diye düşündü. Ona göre Dünya'nın katmanı, dört elementten oluşuyordu: Toprak, su, hava ve ateş. | TED | بالنسبة له، نطاق العالم كان يتألف من أربعة عناصر: الأرض، المياه، الهواء، والنار. |
Yetenek gösterisi, uzmanların seni haftanın sonundaki performansın için hazırladıkları atölye ve seminerlerden oluşuyordu. | TED | كان عرض الموهوبين يتألف من ورشات عمل وندوات واختصاصيين مهمتهم تدريبك لتطوير أدائك في نهاية الأسبوع. |
Roma senatosu, imparatorluğun en nüfuzlu adamlarından oluşuyordu. | Open Subtitles | كان مجلس الشيوخ الروماني يتألف من أكثر الرجال تأثيراَ في الامبراطورية |