| Baba, tüm bu yağmur oluklarını tek başına yerleştirebileceğine emin misin? | Open Subtitles | أبي هل أنتً متأكد بأنك تستطيع وضع مزاريب المطر بنفسك؟ |
| Belki yağmur oluklarını temizlemende sana yardımcı olur. | Open Subtitles | يُمكن أنْ يساعدك في تنظيف مزاريب المطر. |
| Çatı oluklarını temizliyordum. Kayıp, merdivenden düştüm. Hazırız, efendim. | Open Subtitles | كنت أنظّف الميزاب وانزلقت ووقعت عن السلّم إننا جاهزون يا سيدي |
| "Göl kenarındaki evin oluklarını temizleyin. | Open Subtitles | احرص على تنظيف الميزاب في البيت المجاور للبحيرة |