"oluyorlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يكونون
• أصبحوا
• يحصلون
• يصبحون
• يصبحوا
• إنهن
• يصبحان
• ويصبحون
• ويصبحوا
• ويساعدوه
• ينجبون
• الآن يحصلوا

- Açamıyorum. - Hep ayak altında oluyorlar. - Çocuklar yok.
لا يفتح أنهم يكونون دائما تحت الأقدام لا اطفال فكرة رائعة

Buraya başka türlü geliyorlar ve çıktıklarında başka biri oluyorlar.
يكونون على هيئة معينة وعندما يغادرون يكونون بهيئة مغاير تماماً

Bazı acılara katlanmışlar ve küçülmüş hissediyorlar, daha sinirli, içerlemiş ve saldırgan oluyorlar.
لقد تحملوا بعض الألم والحزن، أصبحوا أصغر. يصبحون أكثر غضبًا واستياءً وانتقاداً.

Her zaman bunlara sahip olan çocuklar için bu büyük mesele olmuyor - normal oluyorlar.
لكن الأطفال الصغار الذين يحصلون عليها طوال الوقت ليست مشكله , لايضرهم شيء

Seçimlerde kolaylıkla çoğulcuların yemi oluyorlar. Hatta bazen silahlanıyorlar bile.
إذ يصبحون فريسة سهلة للشعبويين في الانتخابات، أو حتى لحمل السلاح.

Nazik olmaya çalışırken çok acayip oluyorlar, ve bu bir anlamda güzel de oluyor.
يكونون حمقي تماما عندما يحاولون أن يصبحوا ودودين و هذا شيء جميل , كذلك

Her gün daha da sevimli oluyorlar, değil mi?
أوه .. إنهن يزددن جمالاً كل يوم

Ve iki kişiler, kızınca beş küçük Koreli gibi oluyorlar.
إنهما اثنان، لكن عندما يغضبان يصبحان كـ5 أشخاص كوريين صغاراً

Mülteciler topluluklarımıza katılıyor, komşularımız oluyorlar, çocukları bizim çocuklarımızla aynı okulda okuyor.
ينضم اللاجئون الآن لمجتمعاتنا، ويصبحون جيراننا، ويرتاد أطفالهم مدارس أطفالنا.

Bilimadamlar çok daha geç yaşlarda ünlü oluyorlar.
والعلماء كذلك يميلون إلى أن يصيروا مشهورين حين يكونون أكبر بكثير.

Nasıl bu kadar utanmaz oluyorlar?
كيف يكونون بمثل هذه الوقاحة و انعدام الخجل؟

Ertesi gün uyandıklarında insanlar yorgun oluyorlar, ama nedenini bilmiyorlar.
و عندما يصحو الناس في اليوم التالي يكونون مُتعبين وغير مُدركين

Ama boşanan çiftlerin yüzde 73'ü bir yılın sonunda mutlu oluyorlar.
لكن 73 بالمائة من الأزواج الذين انفصلوا أصبحوا سعداء بعد سَنَةِ واحدة

Bu güreş takımı, son 7 senedir bütün maçlarını kaybediyor ama bir gecede, durdurulamaz oluyorlar.
فريق المصارعة هذا كانوا يخسروا كل مباراة في أخر سبعة أعوام وفي ليلة وضحاها أصبحوا مكتسحين

Eti bedavaya getiriyorlar ve cesetlerden kurtulmuş oluyorlar.
يحصلون علي اللحم من العدم ولديهم نحن للتخلص من الجثث كم أن هذا مريضاَ؟

İsimlerini manşetlere yazdırıp teşkilatın kötü görünmesine sebep oluyorlar.
يحصلون على عناوين صحف كثيرة ويظهرون القسم بمظهر سيء

Çok zor durumlara tanık oluyorlar fakat bunu değiştirmek için güçsüzler.
إنهم يلقى بهم في خضم مواقف حيث يصبحون شهودا، ولكن لاحول لهم ولاقوة في إحداث أي تغيير.

Fakat onlar da yetişkin olmayı öğrendikçe diğer insanların fikirlerine karşı daha hassas oluyorlar ve bu özgürlüğü kaybedip, onlar da utanmaya başlıyorlar.
لكن ومع بلوغهم سن الرشد فهم يصبحون أكثر حساسية تجاه آراء الآخرين ويخسرون تلك الحرية ويبدأوا الشعور بالحرج.

İşte o zaman davranış ve düşünceleri ile gerçek insan gibi oluyorlar.
ثمّ يصبحوا كأشخاص حقيقيين بسلوكياتهم وتفكيرهم

Hep büyüleyici oluyorlar. Neden acaba?
إنهن فاتنات، ما سبب ذلك؟

Sıradaki kitapta, Betsy ve Tacy Tib'le dost oluyorlar onun gerçek adı, söylediğim için üzgünüm, Thelma.
والكتاب القادم،بيتسي و تيسى يصبحان أصدقاء تيب.. الذيإسمهالحقيقي،أَناآسف .. لإخْبارك،ثيلما

Çarpılmış gibi oluyorlar. Canavar, vahşi hayvanlar gibi.
ويصبحون ممسوسين الشر الصافي مثل الحيوانات البرية

Para direkt olarak eğitime gidiyor ama içecek firmaları paylarını alıp, zengin oluyorlar.
وبدل أن يذهب هذا المال للتعليم فإن هذه الشركات تأخذه ويصبحوا من الأغنياء الفاحشين

Arakdaşları cesaretini toplayıp dışarı çıkıp şansınu denemesi için etrafında pervane oluyorlar.
أصدقاؤه يتجمعون حوله ويساعدوه على إيجاد الشجاعة للإنطلاق والبحث عن الثروة

Gördün mü, insanlar bu yüzden çocuk sahibi oluyorlar.
انظري, لهذا الناس ينجبون اطفال

Bizi gördüler, canları sıkıldı. Bu şekilde deşarj oluyorlar.
لقد شاهدونا و تركونا نصعد علي السطح و الآن يحصلوا علي بعض المرح