Bağışıklık sisteminin enfeksiyona saldırısı sona erdiğinde omuriliğe saldırmaya devam eder. | Open Subtitles | و عندما يهاجم الجهاز المناعي العدوى يهاجم الحبل الشوكي بدلاً منها |
Omuriliği sağlam. Omurga kırığı ya da omuriliğe baskı yok. | Open Subtitles | العمود الفقري نظيف لا كسور أو ضغط على الحبل الشوكي |
Elektrodların, motor kortekse yerleştirilmesi, omuriliğe yerleştirilmesinden daha kolaydır çünkü omurga tarafından korunur. | TED | وضع أقطاب كهربائية في القشرة الدماغية المحركة أسهل بكثير من الحبل الشوكي لأنه محمي بالفقرات. |
Evet, açıp omuriliğe baskıyı kaldırmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أجل، علينا الدخول ومحاولة رفع الضغط عن النخاع الشوكي |
Katil boynu kırıyor, omuriliğe zarar vererek beyne giden sinyalleri engelliyor. | Open Subtitles | القاتل دَقَ العنق، وقطع النخاع الشوكي فشوش الإشارات التي تُرسل للدماغ لذلك خاف |
Asalağı omuriliğe bağlayan ik sinir düğümünü ayırıyorum. Umduğumdan daha kolay geliyor. | Open Subtitles | و أقوم بفصل الجزء الملتف حول العمود الفقرى الآن |
Sıranın omuriliğe gelmesine saatler var. | Open Subtitles | سنأخذ عدة وقت قبل أن نصل إلى الحبل الشوكي |
Cerrah, omuriliğe herhangi bir zarar vermeden tümörü çıkardı. | Open Subtitles | أزال الجراح الورم دون إصابة الحبل الشوكي |
Pekala, omurlara T-2, 4, 7 ve 9'dan bağlanıp bana kalırsa oradan omuriliğe erişiyor. | Open Subtitles | حسنا, مثبتة على فقراته الثانية والرابعه والسابعه والتاسعة وداخل الحبل الشوكي , اعتقد |
Yani, ilk önce omuriliğe laminektomi yapacağım. | Open Subtitles | لذا أولاً ساقوم بعملية إستئصال الثقب من أجل الكشف عن الحبل الشوكي |
Bu çok acı verici olmuş olmalı ama kalem ne damarlara ne atardamara ne de omuriliğe zarar vermiş. | Open Subtitles | كان سيكون صادما ومؤلما، لكن القلم لم يقطع .أيّ وريد أو شريان ولم يُصِب الحبل الشوكي |
Kök hücreler doğrudan omuriliğe enjekte ediliyor. | Open Subtitles | خلايا الصد محقونة مباشرةً في الحبل الشوكي |
İkincide de omuriliğe doğru derinleşmiş. | Open Subtitles | والطعنة الثانية تبدو عميقة وصولاً إلى الحبل الشوكي. |
Benim fikrim: Bu eksik veri girdisini değiştirmek omuriliğe,beynin doğal olarak ileteceği bir tür müdahale vermek. | TED | فكرتي كانت أن نستبدل التنبيهات الواردة المفقودة وذك بأن نزود النخاع الشوكي بنوع شبيه للتنبيه الذي يقوم الدماغ بتوصيله في الحالة الطبيعية للقيام بالمشي |
İncindiğiniz zaman, nosiseptör de denilen, hasarı algılayan özel doku sinir hücreleri yanar ve omuriliğe ve sonra da beyne sinyal gönderir. | TED | حسناً, عندما تتألم الخلايا العصبية المتخصصة في إدراك تلف الأنسجة تسمى "مستقبلات الأذية" تٌطلق وترسل إشارات إلى النخاع الشوكي ثم إلى الدماغ |
Beynin üst bölgesinin her bir kas hareketinden sorumlu olması yerine, doğanın bu işleri omuriliğe dağıtmasını çok güzel buluyorum. | TED | أعتقد أن ذلك جميل كيف قامت الطبيعة بتوزيع التحكم لإعطاء النخاع الشوكي المسؤولية الكبيرة لكي لا يحتاج الجزء العلوي من الدماغ إلى القلق على كل عضلة. |