Akşam on buçukta ise serbest bıraktı. O zamana dek arkadaşları bekliyordu. | Open Subtitles | ثم أطلق سراحهم في العاشرة والنصف وبحلول الوقت أصبح رجاله منتظرون جاهزون |
- Severim onu. Bu gece on buçukta yerli hizmetkârlar için bir gösterim var. | Open Subtitles | هنالك عرضٌ في وقتٍ مُتأخر الليلة في الساعة العاشرة والنصف |
on buçukta Bay Hardman'ın evinin yakınına geldim. | Open Subtitles | جئت لمنزل السيد "هاردمان" في الساعة العاشرة والنصف تقريباً |
on buçukta görüşmemiz olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | إنـّه يعلم أن المقابلة في تمام العاشرة ! والنصف |
Onunla saat on buçukta Centre du Marais'de buluşmamı istedi. | Open Subtitles | قالت لي بأن ألتقيها في مركز دو مارياس في الساعة العاشرة و النصف |
En geç on buçukta. | Open Subtitles | العاشرة والنصف كحد أقصى. |
Yarın sabah sekizde Bax ile hentbol saat on buçukta spina bifida tedavisi ve yatırımcılarınla öğle yemeği. | Open Subtitles | كرة سلة مع "باكس" غداً في الثامنة صباحاً عملية لإصلاح إنشقاق في العمود الفقري في العاشرة والنصف ومن ثم تناول الغداء مع مستثمريك |
Yarın sabah on buçukta. | Open Subtitles | العاشرة والنصف غداً صباحاً |
on buçukta. | Open Subtitles | العاشرة والنصف |
Aile toplantısı, on buçukta. | Open Subtitles | اجتماع عائلي في العاشرة و النصف |