Kate, hepimiz ona inandık. Ama bu adamın gerçekten ne düşündüğünü bilmek imkansız. | Open Subtitles | كيت , كلنا صدقناه و لكن لا يوجد طريقة لمعرفة بما يفكر به |
Reddetti ve biz de ona inandık. | Open Subtitles | هو أنكر ذلك ونحن صدقناه |
Adam'ın tarih üzerinde, insanı zorlayan bir bakış açısı vardı ve biz de ona inandık. | Open Subtitles | . . (و (أدم , كان لديه نظرة على الماضي و كانت مقنعة و صدقناه نحن |
Komutan Hodges'a saygımız tam ve ilk konuştuğumuz zaman ona inandık diyeceğiz. | Open Subtitles | سنقول بأننا نحترم الجنرال (هودجز) وأننا صدقناه من المرة الأولى التي تحدثنا معه فيها |