ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرته بذلك، ولكنه قال بأنه قد فقد رقمك وأنها مسألة عاجلة. |
Teklifini kabul etmeyeceğimi ona söyledim. O zamandan beri bu masanın başındayım. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنه متى قدم عرضه سوف أكون على مكتبي في الحال |
Geriye doğru tarayıp ensenden toplamalıydın. Bunu ona söyledim. Bunu sana söyledim. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون خلف رأسك ومثبت بدبابيس على رقبتك , لقد أخبرتها بذلك |
ona söyledim. Bunu yapabilirmiş gibi hissetmiyor. | Open Subtitles | لقد أخبرتها لا تعتقد أنها تستطيع فعل ذلك |
Ben, önceden izin almayan ziyaretçilerden hoşlanmadığımı ona söyledim... | Open Subtitles | لقد اخبرته انني لا احب الزوار الذين لا يأخذون ترخيص مسبق |
Seni bugün göreceğimi ona söyledim ama davet etmemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُها أنا كُنْتُ أَراك اليوم، لَكنِّي لَمْ أَدْعُها. |
Teklifini kabul etmeyeceğimi ona söyledim. O zamandan beri bu masanın başındayım. | Open Subtitles | لقد أخبرته أنه متى قدم عرضه سوف أكون على مكتبي في الحال |
Hiç söylemedi. Ben ona söyledim ama o bana söylemedi. | Open Subtitles | لم يقلها أبداً لقد أخبرته بها، لكنه لم يقلها لي |
- Bir kere başladın mı, duramazsın. - Anladın ve ona söyledim. | Open Subtitles | إذا أبتدأت لن تتوقف هل تفهم ذلك ، لقد أخبرته بذلك |
Ama ev arkadaşımla da konuşman lazım. ona söyledim, ve o da Phoebe'yi tanıyor. | Open Subtitles | و لكن يجب ان تتكلم مع شريكى فى الغرفة لانى أخبرته و هو يعرف فيبى أيضا |
Evet. ona söyledim. | Open Subtitles | قد فعلت و أخبرته قال أنه يمكنه أن يرمم السقف |
onunla ilgili biraz kararsızdım.Benim için çalışan biri olduğunu ona söyledim. | Open Subtitles | كنت غامضا قليلا معه ، أخبرته أنك كنت تعملين معي |
Ama ona söyledim, profesörler benim tipim değil. | Open Subtitles | ولكننى أخبرتها , بأن البروفيسور ليس نوعى المفضل |
ona söyledim patron Devlet Müsteşar Yardımcısı'na. | Open Subtitles | يا رئيسي, لقد أخبرتها وكيلة وزراة خارجية الولايات المتحدة |
Biliyorum. ona söyledim. Beş dakika kalmıştı. | Open Subtitles | أدري ، لقد أخبرتها تبقى 5 دقائق ، غير معقول |
ona söyledim, birdahaki gidişinde birimize haber verecek. | Open Subtitles | لا تقلقوا، أخبرتها أنه في المرة القادمة التي تسافر إلى مكان ما يجب أن تخبر أحداً |
ona söyledim. Hem onun hemde benim iyiliğimiz için O taşınmamalıydı | Open Subtitles | اخبرته ان لايستطيع التحرك لحمايته بالاضافة الى نفسي |
200£ verdi. Bir hafta sonra ona söyledim, anlattım... | Open Subtitles | واعطاني مائتي جنيه وبعد اسبوع, قلت له, اخبرته |
! Bana vurmadığını ona söyledim, baba. | Open Subtitles | أخبرتُها أنت لَمْ تَضْربْني، أبّ. |
Telefonu yok etmek için sana verdiğimi ona söyledim. Hâlâ sende mi? | Open Subtitles | أخبرتُه بانى أعطيتُك الهاتفَ لتَحْطيمه. |
ona söyledim çünkü onun bilmesinin önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | قلت لها لأنني شعرت أنه من المهم بالنسبة لها أن تعرف. |
ona söyledim, eğer biraz dinlenmeye çalışırsa sinirleri çok daha sağlam olacak, hepsi bu kadar. | Open Subtitles | لقد اخبرتها انه فى حاجة للراحة غالبا لقد كانت عصبية جدا ,هذا مافى الأمر |
Birlikte yattıktan sonra ona söyledim. | Open Subtitles | قلتُ له بعدما حصل الأمر. |
Sonunda, bilirsin, ayağa kalktım, onun ofisine gittim ve ona söyledim. | Open Subtitles | وفي النهاية، نهضت، ومشيت إلى مكتبها وأخبرتها. |
- Çünkü bugün burada olmasını ona söyledim. Sebebi bu. | Open Subtitles | لأنني قلت له أن يكون هنا اليوم، هذا هو السبب |