Bu şehirde aynı durumda olan binlerce belki onbinlerce kadın vardır. | Open Subtitles | ربما يوجد عشرات الآلاف من النساء على تلك الحالة في المدينة |
Adeta bir sansasyon yaratan kitabın onbinlerce kopyası satıldı ve kraliçeden aşağıya doğru nüfuz sahibi herkes tarafından okundu. | Open Subtitles | كان ضجة أدبية و بيع منه عشرات الآلاف من النسخ و قرأه كل ذي سلطة بدءاً من الملكة فنزولاً |
onbinlerce insan 30 gün içinde kendi 50,000 kelimelik romanının başlangıç kısmını yazıyor. | TED | عشرات الالاف من الاشخاص يحاولون كتابة روايتهم المكونة من 50000 الف كلمة يبداونها من الصفر في 30 يوما. |
Binlerce, onbinlerce insan yürüyordu. | Open Subtitles | الالاف مؤلفة، عشرات الالاف من الأخرين كانوا يسيرون على أقدامهم |
Bu tüm 42.000 mil boyunca onbinlerce etkin volkan bulunmakta. | TED | على طول كل هذه أميال يوجد آلاف من البراكين النشطة |
Bir insanda görülebilecek onbinlerce hastalığın neredeyse hepsi için tedaviler bulduk. | TED | وقد وجدنا الآن العلاج لجل لعشرات آلاف شروط أنه يمكن أن يكون كائناً بشرياً. |
Ve kazandım. Bütün bu insanlara ulaştım, ve hayatım hakkındaki yazıları okuyan onbinlerce okura sahibim. | TED | وربحتها. لقد وصلت لكل هؤلاء الأشخاص، وحصلت على عشرات الألاف من الأشخاص الذين يقرأون ما أكتب عن حياتي كل يوم. |
Alexander, onbinlerce insanın anlattığı bir ölüme-yakınlık tecrübesi ile ...yüzleşmişti. | Open Subtitles | فريمان: واجه ألكسندر شيئاً أخبرنا عنه عشرات الآلاف من الناس |
onbinlerce yıl öncesine kadar tüm dönemlerde ve... ...her toplumda bulabiliriz. | TED | نجدها في كل سكان العالم و في جميع الفترات الزمنية .رجوعا عشرات الآلاف من السنين إلى الوراء |
Buna tepki olarak, onbinlerce hoşnutsuz vatandaş merkez Kiev'de bu bağlılığı protesto etmek için bir araya geldiler. | TED | وكردة فعل، قام عشرات الآلاف من المواطنين الغاضبين بالتدفق إلى وسط كييف للتظاهر ضد هذا التحالف. |
Öyleyse, sonuç olarak, Akıllı elektrik, küresel olarak, binlerce yaşamı kurtarabilir, onbinlerce yaralanmayı önleyebilir, ve milyarlarca dolar mal zaiyatını önleyebilir, her yıl, önemli derecede küresel enerji tüketimini azaltıyorken. | TED | اذا، للتلخيص، الكهرباء الذكية يمكنها، عالمياً، إنقاذ آلالاف الأرواح، منع عشرات الآلاف من الجروح، وتقليل عشرات البلايين من الدولارات في دمار المنازل، كل عام، بينما تقلل بشدة إستهلاك الكهرباء عالمياً. |
Wikipedia, her gün onbinlerce insanın bilgi eklemesi ve her gün milyonlarca insanın bu bilgileri kullanmasıdır. | TED | ويكيبيديا، و بشكل يومي، هناك عشرات الالاف من الاشخاص إيقومون بإدخال المعلومات، وكل يوم هناك الملايين من الناس يسحبون تلك المعلومات. |
Eğer onlara istedikleri bilgiyi vermezsem... onbinlerce Amerikalı, kendi topraklarımızda yaşamını yitirecek... belki de yüzbinlerce. | Open Subtitles | ,لو لم أعطهم المعلومات التي يريدونها ...سيموت عشرات الالاف من الأمريكيين على أرضنا ربما مئات الالاف، وساكون أنا المسئول |
onbinlerce insanın öldürüldüğü yazıyor. | Open Subtitles | يذكر عشرات الالاف من الناس قتلوا |
Buranın hemen yakınlarında, onbinlerce kişinin cesetleriyle dolu Majdanek ölüm kampını buldular. | Open Subtitles | بالقرب منه عثروا على معسكر (الموت الشهير فى (ماجدانيك حيث لقى عشرات الالاف من المعتقلين حتفهم |
Ve bu yapı teleskoptan onbinlerce km uzağa uçmalı. | TED | وهذا البنية العملاقة يجب أن تطير عشرات آلاف الكيلومترات بعيدا عن التلسكوب |
onbinlerce olmasa da binlerce istihdam yaratmaktadır. | TED | لقد خلقت آلاف , إن لم يكن عشرات الألوف من الوظائف. |
onbinlerce insanla birliktesiniz ve hepsi aynı şeyi yapıyor. | Open Subtitles | كنت مندهشا لأنك هناك مع عشرات الألاف من الناس يقومون بنفس الشىء |