Onca zaman bunu tek başına nasıl yaptın, hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف كنت تفعل هذا وحدك كل هذا الوقت |
Beyin cerrahisinde Onca zaman harcadı, sonra bir anda genel cerrahiye yöneldi. | Open Subtitles | لقد قضت كل هذا الوقت في العصبية، وفجأة، أصبحت تلاحق الجراحة العامة. |
Onca zaman sonra bu ayakkabılarla yürümek ne kadar zor. | Open Subtitles | انه من الصعب ارتداء هذا الحذاء بعد كل هذا الوقت |
Onca zaman onun kiracısı mıymış? | Open Subtitles | تقول أن كل ذلك الوقت كان مأجوراً عندها من الباطن |
Ormanda Onca zaman insanlarla olmayı hiç özledin mi? | Open Subtitles | طوال هذا الوقت في الغابة. ألم تفتقد الإتصال بأي إنسان؟ |
-Çok garip yani Onca zaman buraya geri dönmek için uğraştığını düşününce diyorum. | Open Subtitles | انه أمر مستغرب بعد كل الوقت الذي بذلتيه وأنتِ تحاولين العودة هنا |
Onca zaman sonra bu ayakkabılarla yürümek ne kadar zor. | Open Subtitles | انه من الصعب ارتداء هذا الحذاء بعد كل هذا الوقت |
Neden Onca zaman sonra gelip de bu kemikleri çıkardın? | Open Subtitles | لماذا أعود هنا بعد كل هذا الوقت وحفر هذه العظام؟ |
Bana torunlarımın ne kadar zengin olacaklarını salladıkları Onca zaman birde yedek planları varmış | Open Subtitles | ارأيت كل هذا الوقت كانوا يخبروني كم سيصبح أحفادي أغنياء ولكنهم كانوا يخططون من وراء ظهري |
Onca zaman sonra sıcak bir şeyler arzulamıyor musun? | Open Subtitles | ألست جائعاً وتريد شيئاً دافئا بعد كل هذا الوقت ؟ |
Onca zaman sonra tıkır tıkır işleyen bir ekosistem. | Open Subtitles | إنه نظام بيئي يعمل بروعة بعد كل هذا الوقت |
Onca zaman sonra, tüm gördüklerimiz ve kaybettiklerimizin ardından sana söyleyecek tek bir sözüm var. | Open Subtitles | بعد كل هذا الوقت كل ما رأيناه كل ما ضاع منا لدي شيء واحد فقط لأخبرك به |
Onca zaman boyunca 20. yüzyıldaki hayatını anlattı durdu keşke biraz ne dediğine kulak assaydım. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت و كان يثرثر عن حياته في القرن العشرين لو أنني فقط أعرت القليل جداً من الإنتباه |
Ortalıkta görünmediğin Onca zaman işte olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | كل ذلك الوقت الذي اختفيت به كنت اعرف انه ليس عمل |
Onca zaman bundan bir anlam çıkarmaya çalıştım, ama cevabı yanlış yerde arıyormuş. | Open Subtitles | , طوال هذا الوقت حاولت أن أستوعب الأمر لكنه كان يبحث في الطريق الخطأ |
Bin dolarına bahse girerim ki Onca zaman boyunca bu kara götüm aklından en fazla iki kere geçmiştir. | Open Subtitles | و أراهن بألف دولار أنكِ فكرتِ بي ربما مرتين طوال هذا الوقت |
Onca zaman ben bu adamla eğittim kendimi başka bi kadına izin verir miyim bu eğitimi harcaması için ? | Open Subtitles | كل الوقت الذي أقضيه في التمرين تعتقدين أني سأدع أمرأه اخرى تأخذ كله هذا |
Hapisteyken geçen Onca zaman boyunca beni ölümden alıkoyan şey neydi biliyor musun? | Open Subtitles | أوتعلمين ما الذي أبقاني على قيد الحياة طوال الوقت الذي أمضيته في السجن؟ |
Onca zaman öldüğünü sanıyordum. | Open Subtitles | كل هذهِ الفترة اعتقدتها قد ماتت |
Onca zaman bunu tek başına nasıl yaptın, hiç anlamıyorum. Genellikle kırpma makasıyla. | Open Subtitles | من كان يقوم بقص شعرك طوال ذلك الوقت كنت لا اقوم بحلقه عادتآ |
Biliyor musun Harvey, buradan içeriye ilk girdiğinde bir saniyeliğine bana Onca zaman yalan söylediğin için özür dileyeceksin sandım. | Open Subtitles | أتعلم، عندما دخلتَ إلى هنا، خلت لثانية أنك ستعتذر إلي على كذبك طيلة ذلك الوقت |
Ve Onca zaman boyunca asıl seni göremedi diyorsun öyle mi? | Open Subtitles | وتقول بأنها طيلة هذا الوقت سوياً ولم تعرف حقيقة من تكون؟ |
Onca zaman hep, bunu yapacağını düşündüm. | Open Subtitles | وطوال الوقت لم اتوقف عن التفكير في انه سوف يفعل ذلك |
Onca zaman boyunca onun bütün gün sıradan kontrollerden kaçmaya çalıştığını düşünüyordum. | Open Subtitles | طوال الوقت كنت أظن بأنه كان يفحص النساء العادية ذوات المعدل متوسط طوال الوقت |
Seviştiğimiz Onca zaman boyunca bütün o sohbetlerde, bana yalan mı söylüyordun? | Open Subtitles | كل هذه المرات التي مارسنا الجنس كل هذه المحادثات كانت كذب إذاً؟ |