Onları gördüm. Okaliptüs ağaçlarının orada, bir arabada beş kişi var. | Open Subtitles | لقد رأيتهم ، سيارة بها خمسة رجال توقفت بجوار أشجار الأوكاليبتوس |
Onları gördüm. Okaliptüs ağaçlarının orada, bir arabada beş kişi var. | Open Subtitles | لقد رأيتهم ، سيارة بها خمسة رجال توقفت بجوار أشجار الأوكاليبتوس |
Onları gördüm çukurlar açılırken Kozielsk'teydim. | Open Subtitles | لقد رأيتهم لقد أخرجت من القبور أصدقاءً كانوا معي في كوزليسك |
Michael da ölmüş. Onları gördüm. | Open Subtitles | لقد مات مايكل مات أيضاً ، لقد رأيتهما |
Ve ne zaman Onları gördüm en son ne zaman oldu? | Open Subtitles | - عندما رآهم آخر؟ |
- Ve zengin yeşillik ? - Onları gördüm. - Suda yetiştirilenler içinde kesinlikle tüm şehirdekilerin en iyisi. | Open Subtitles | أنا أراهم أنهم مزروعين علي أعلي درجة زراعة مائية في البلدة |
- Günde üç defa. - Onları gördüm. | Open Subtitles | ثلاث مرات باليوم أنا رأيتهم |
Onları önümdeki arabada gördüm. Onları gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتهم بسيارة أمامي، وقد رأيتهم بالساحة |
Dün Onları gördüm... | Open Subtitles | ولا تأخذها ابدا لمتنزه الكلاب لقد رأيتهم بالأمس |
Geçen Onları gördüm, onlar da yakışıklı değil. | Open Subtitles | لقد رأيتهم اليله الماضيه انهم ليسو اِلافضل |
Daha fazlası olduğunu biliyorum. Onları gördüm. | Open Subtitles | حسناً، أعلم أن هناك المزيد منهم لقد رأيتهم. |
Onları gördüm. Orada büyük bir aileler hem de. | Open Subtitles | لقد رأيتهم هناك، كأنهم عائلة كبيرة سعيدة. |
Doğruymuş! Onları gördüm. | Open Subtitles | الأمر حقيقى ، الأمر حقيقى . لقد رأيتهم . |
Her yeri batırdılar. Onları gördüm. | Open Subtitles | قلبوها رأساً على عقب ، لقد رأيتهم |
- Özellikle bundan bahsetti. - Hayır, Onları gördüm. | Open Subtitles | لقد ذكرها بشكل محدّد كلا لقد رأيتهم |
Onları gördüm! Çocuğun annesi ona yardım etti. | Open Subtitles | لقد رأيتهم أم هذا الطفل ساعدته |
Bu tarafa geliyorlar. Onları gördüm. | Open Subtitles | هم قادمون من هذا الطريق، لقد رأيتهم |
"Sevgili enişte. Nihayet size yeğenim ve Bay Wickham hakkında havadis verebilecek durumdayım. - Onları gördüm..." | Open Subtitles | "اخي العزيز، اخيرا باستطاعتي ان ابعث باخبار عن ابنة اختي السيد يكهام، لقد رأيتهما... |
Evet, Onları gördüm. | Open Subtitles | نعم, انا رآهم. |
Olurken... Onları gördüm. | Open Subtitles | أنا أراهم حين يحصل الأمر |
Orada olan sen değildin Abby. Onları gördüm. | Open Subtitles | أنتِ لمْ تكوني هناك يا (آبي), أنا رأيتهم |
Geliyorlar. Aşağıdayken Onları gördüm. Yukarı çıkıyorlar. | Open Subtitles | إنهم قادمون، لقد كنت بالأسفل ورأيتهم إنهم في طريقهم إلى هنا الآن. |
- Onları gördüm. - Yerlerini gösterir misin? | Open Subtitles | لقد رآيتهم هل يمكن أن تريني أين؟ |
Dışarıda harekete geçen adamların var, Onları gördüm. | Open Subtitles | لديك اشخاص بالخارج يقومون بالتعبئه لاجلك, لقد رايتهم |
Peki, tamam. Ama ben Onları gördüm olay anını gördüm. | Open Subtitles | حسناً، لا بأس بذلك لأنني رأيت وجوههم |
Martha, seni uyarmıştım. Bizi buldular, Onları gördüm. İnsana benziyorlar, bizim gibiler. | Open Subtitles | لقد وجدونا، وقد رأيتهم وهم يبدون كأناس عاديين مثلنا |